HABER MERKEZİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da sunulan raporda bir zamanlar kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olarak öğrendiğimiz ülkemizin artık tarımda net ithalatçı olduğu vurgulandı. AKP döneminde üretimin değil ithalatın öne çıkarıldığını bunun sonucunda da 2 Trakya büyüklüğündeki tarım alanının artık ekilmediğine dikkat çekilerek sadece geçtiğimiz yıl 10 milyon ton buğday ithal edilerek bunun için yaklaşık 2,5 milyar dolar ödeme yapıldığı belirtildi. 

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın TMO stoklarında yeterli miktarda olduğunu söylediği kuru fasulye, mercimek gibi bakliyatların da ithal edildiğini, Türkiye’nin tarımda artık dışarıya muhtaç hale getirildiğini ifade eden Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, “Dünyanın yaşadığı bu kriz bizim daha önce defalarca anlattığımız gibi tarım politikalarının ne kadar önemli olduğunu, bazı şeyleri kriz anlarında paranız olsa bile alamayacağınızı, Türkiye’nin ithalata değil üretime dayalı bir modele geçmesi gerektiğini gösterdi. Korona virüsün İtalya’da yaygınlaşması ve ardından Türkiye’de panik hali ile yurttaşların marketlerde adeta “makarnaya hücum” şeklindeki tepkileri aslında konunun önemini açıklamaktadır” dedi.

Hükümetin kısa vadede acil olarak alması gereken tedbirlerin de belirtildiği raporda bu tedbirler şöyle sıralandı: 

“Ekonomik İstikrar Kalkanı” ile esnaflara ve firmalara sağlanan kredi borcu ödeme kolaylığı, çiftçilerimizin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlarını da kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Ana para ve faiz dahil borçlar 1 yıl ertelenmelidir.

• İcralık duruma düşmüş çiftçiye, borcunu ödeyemeyen ve yapılandırma bekleyen çiftçilere ve serbest çalışan icralık ziraat mühendisi ve veterinerlere borç yapılandırması getirilmeli; üretimde bulunan çiftçiye sıfır faizli kredi tahsis edilmelidir. 

• Dövizdeki artışa paralel artan girdi fiyatlarındaki kaçınılmaz yükselişi önlemek için bazı girdilerde örneğin mazotta, tarımda kullanılan elektrikte, zirai ilaçlarda KDV indirimi dahil üreticiyi ve üretimi rahatlatıcı önlemler ivedilikle alınmalı, ek destekler açıklanmalıdır.

• Üreticiden tüketiciye kadar güven ortamına dayalı sağlıklı besin zinciri kurulmalıdır.

• Tarım arazilerimizi koruyacak şekilde ülke düzeyinde arazi kullanım planlaması yapılmalı; korunan tarım arazilerimizde üretim miktarı artışı, ürün çeşitliliği ve üretim sürekliliğini sağlayan tarımsal üretim planlamasına geçilmeli; tarımsal ürün dışalımı kısıtlanmalı; girdi maliyetleri düşürülerek ürün desteklerinin artırılmasına yönelik çalışmalara derhal başlanmalıdır.

• Tarımsal üretimde önemli ve gerekli bir işgücü konumunda bulunan geçici, gezici ve mevsimlik tarım işçilerin karşılaşacağı sorunlara yönelik kalıcı çözüm önerileri geliştirilmeli, salgın döneminde üretim sezonu öncesi gerekli önlemler acilen yürürlüğe konulmalıdır. 

• Çılgın projeler derhal durdurulmalı, kamu kaynakları üretimi artırmaya ve toplum yararına kullanılmalıdır.”