Gaytancoğlu; “Borsa veya oda yöneticileri, bakanlığa baskı yapsaydı, uçakla ilaçlamaya izin verilebilir miydi?” şeklindeki soruya ise; “Yaptıklarını biliyorum, ama başarılı olamadıklarını da biliyorum” diye cevap verdi.

MEHMET AYTAÇ

CHP) Edirne Milletvekili Doç Dr. Okan Gaytancıoğlu, çayır tırtılının Keşan ve bölge tarımına verdiği zararlar ile ilgili olarak dün bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

“ÇİTÇİ ENFLASYONDAN DOLAYI OTLA İLAÇLAMASI YAPAMADI”

CHP Keşan İlçe Başkanlığı’nda İlçe Başkanı Recep Pekcan ve ilçe yöneticileri ile birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında çayır tırtılı zararlısının bölgedeki ayçiçeği tarlalarına nasıl girdiğini ve bu güne kadar geçen süreçte neler yaşandığını anlatan Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu; “Biraz önce TÜİK bir veri açıkladı. Üreticinin enflasyonu yüzde 148,9. Yani resmi rakama göre üretici gübre alırken pahalı aldı, mazot alırken, ilaç alırken, yem alırken pahalı aldı. Yani girdilerindeki artış yüzde 149. Aslında bu rakama çayır tırtılı ile çok bağlantılı. Sahada ilk gezdiğimize çayır tırtılının ilk görüldüğü yerlerin, ayçiçeklerinin altında çok ot olan yerlerde olduğunu gördük. Çünkü üretici ot mücadelesini yapamamış. Üretici hesap yapmış. O günlerde mazot 30 liraydı. Traktöre 30 liralık mazotu doldursam, bu otlara böldürsem, hiç öldürmesem otları daha iyi diye düşünmüş” dedi.

“BAYRAMIN 4. GÜNÜ DURUMUN CİDDİYETİ BELLİ OLDU”

Ayçiçeği fiyatının iki seneden beri dünya genelinde çok arttığını ve üreticinin de bu artıştan yararlanmak için buğday yerine ayçiçeği ektiğini bildiren Gaytancıoğlu; “Çiftçi görevini yaptı. Ama hükümet hiç görevini yapmadı. Ayçiçekleri ekildi, yağmur da aldı. Herkesin beklentisi vardı. Çok yüksek verim elde edip belki de bu sene 2 milyon tonları aşacağız diye” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin yıllık ayçiçeği ihtiyacının 3 milyon ton olduğunu ancak bunun yarısını üretebildiğimizi ve geri kalan kısmın ithal edildiğini söyleyen Gaytancıoğlu, şöyle dedi: “Rusya ve Ukrayna’da zaten savaş var. İthal fiyatları arttı. Hiç olmadı yerli üretimimizi arttıralım şeklinde düşünüyorduk. Bayramın 3. günü bana İpsala İbriktepe’den bir çiftçimizden telefon geldi. Tırtıl var dedi. Fotoğrafı gördüğümde bunun çayır tırtılı olduğunu söyledim. Gece ve gündüz sıcaklık farkından dolayı doğanın dengesi bozulabiliyor. Bu tür canlılar ve zararlılar olabiliyor. Daha önce 89-90’lı yıllarda Keşan ve Malkara civarında görülmüştü. Lokal bir alanda olduğu için çok fazla zararı olmamıştı. Daha sonra Hacıköy Muhtarı Cevdet Kurt ile görüştüm. O da bizde de var dedi. Hemen yakınındaki Sultanköy ile görüştüm. Oradan da çok fazla olduğunu söylediler. Bölgeyi taramaya başladı. Havsa, Uzunköprü ve Keşan’ı aradım. Buralarda olmadığını söylediler. Fakat bayramın 4. günü, benim aradıklarım beni aramaya başladılar. Uzunköprü Kurtbey ve Keşan Maltepe’den arkadaşlar aradı. Tırtılın olduğunu söylediler. Hemen bölgeye giderek birçok yeri gezdik.”

“UYARILARIMIZI DİNLESEYDİLER TITILIN ÖNÜNE GEÇİLECEKTİ”

Bölgedeki incelemesinin ardından bunun büyük bir olay olduğu tespitine vararak Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çalen’i aradığını ifade eden Gaytancıoğlu; “Kendisi de benim bu fikirlerimi doğruladı. Bununla topyekûn mücadele etmek lazım. Çünkü ayçiçekleri büyümüş, boyumuzca olmuş. Buna hangi traktörle tarlaya girersiniz, hangi sırt pompasıyla girersiniz? Hiç alet ve ekipmanla atamazınız. Buna ya drone ile ya da uçakla mücade etmek lazım. İstişarelerde bulunduk. Uçak uçurmayı düşündük. Uçak uçurmanın yasak olduğunu biliyoruz. Drone de yasak ona bakarsanız. Yönetmeliği yok. Fakat drone ile en fazla 30 dekar, uçak ile ise 8 bin dekar alanı ilaçlayabilirsiniz. Böcek ilaçları öldürüyor. Ama arılar var. Arılar da döllenmeye yardımcı oluyor. Hele bu dönemde arı popülâsyonunun çok çalışması lazım. Sinek ve böcek ilacını bir de gündüz attığınız zaman bütün arıları da öldürmüş oluyorsunuz. Yine araştırdık. Bir ilaç var bunu herkes biliyor. Normal süne ilaçlarının 3 katı pahalı ama arılara zarar vermiyor. Uçağa bu ilacı koyup ilaçlamış olsaydık, o gün bu popülasyon ilerlemeyecekti. Bunu da çok açık ve net bir şekilde söylüyorum” şeklinde konuştu.

Tarım teşkilatları, ilçe müdürlükleri, kooperatifler ve odaların üreticilere “Bölgemizde ciddi tırtıl zararı vardır. Herkes başının çaresine baksın” şeklinde mesaj attıklarını kaydeden Gaytancıoğlu; “Çiftçi, kendi olanaklarıyla hangi ilacı kullanacağını bilmiyor. Çiftçinin cebinde para var mı yok mu? Traktöre mazot alacak, ilaçlama makinesini dolduracak, Keşan’a gidecek, İpsala’ya gelecek. Yani dekara nereden baksanız 10-15 lira ilaç masrafı var. Hele drone bulabilirse, o da dekar başına 35-40 lira alıyor. Biz bu konuda çok uyardık. İki günce Tarım Bakanlığı uyandı. Drone ile mücadeleye izin verdi. Ama iş, işten geçti” dedi.

“UÇAK BULDUK, İLAÇ BULDUK, BAKANLIK İZİN VERMEDİ”

Gaytancıoğlu, kendisinin İpsala’daki bir üreticiden uçak ve pilot ayarladığını ve Trakya Birlik’in, ilaçları kendilerinin finanse edebileceğini söylemelerine rağmen mücadele edilmediğini savundu. Gaytancıoğlu şöyle konuştu: “Eğer bu uyarılar dinlenseydi ve mücadele edilseydi, bunu bedavadan yapacaktık ve ne arılar ölecekti ne de tırtıl zararı buralara varacaktı. Şu an için tırtıl, Bandırma, Susurluk, Gönen, Biga, Kırklareli, Tekirdağ, Uzunköprü, Keşan, İpsala, Enez ve Çanakkale’de, ama az ama çok ayçiçeğinin ekili olduğu her yerde var. Geniş bir alanı kapsadı ve ekonomik anlamda tırtıl, çok ciddi zarar veriyor. İktidarın vekiline bu uçak olayı söylendiğinde, bir söyleyelim bakanlığa demiş. Bakanlık’tan olmaz yanıtı gelmiş bayramın 4. günü. Demek ki onlar da uçakla mücadele etmek istemişler ama Bakanlık olmaz demiş. Bu bir kitlesel imhadır. Bu tırtıl bir bölgeyi yok ediyor. Burada bazı kuralları ve yönetmelikleri görmezden gelirsiniz. Uçağı uçurursunuz, o arı dostu ilaçla da ilaçladığınız zaman tırtıllar ölür, arılar yaşar. O kararı alamadılar. Aradan 4-5 gün geçtikten sonra drone ile ilaçlama kararı aldılar ve kendi milletvekilleri ile yandaş birkaç çiftçi bularak “Devletimize teşekkür ederiz, drone ile ilaçlama yapılıyor” diye açıklama yapıyorlar. Bunu hep yapıyorlar. Tırtıllar, ayçiçeklerini yedi bitirdi, siz sonrada müdahale ediyorsunuz. Şu anda Keşan, İpsala, Enez, Lüleburgaz ve bu etkilenen yerler, droncu yatağı. Bütün Polatlı’dan, Adana’dan, Urfa’dan, Türkiye’nin her yerinden droncular buraya gelmiş durumda. Herkes çiftçi ile pazarlık halinde. Herkes droncu peşinde koşuyor ama tırtıllar, tarlalara çok zararlar verdi. Önlenebilirdi. İktidarın hataları ve anında karar vermemesi sonucunda bu önlenemedi. Yanlış ilaç kullanımıyla büyüdü. Eğer arı dostu ilaçlar kullanılmış olsaydı ve havadan ilaçlama yapılsaydı önlenebilirdi. Bu bir milli servet. Bölgenin acilen afet bölgesi ilan edilmesi lazım. Ayçiçeği bizim için son derece önemli. Yağ açığımız var. Geçen iki senenin zam şampiyonu. Fiyatları en çok artan ürün. Bakalım bu yıl savaştan dolayı ithalat yapabilecek miyiz? Verimin düşeceğini biliyoruz ama ne kadar düşeceğini bilmiyoruz. Belki bu hafta sonu yapılacak tespitler sonunda ortaya çıkacak ama en az yüzde 10-15 zarar olacağını düşünüyorum. Çünkü yaprakların çoğu tırtıllar tarafından tüketildi. Hatta sarı yapraklara gelindi. Bir çok yerde tanelerin dahi içine girdiği söyleniyor.”

“TARSİM’E BU SENE İÇİN TIRTIL ZARARI DA EKLENMELİ”

Açıklamasında TARSİM’i de eleştiren Gaytancıoğlu; “Devlet bir kurum oluşturmuş. Bir sigorta havuzu. Burada çiftçi, Tarım Kredi’den ve Ziraat Bankası’ndan kredi alırken zaten sigorta yaptırıyor. Doluya, kuş zararına, domuz zararına, yangına, sele sigorta var. Tırtıla karşı sigorta yok. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Tarım Bakanlığı’nın acilen toplanıp bu zararın önlenmesi, çiftçinin zararının giderilmesi için bu seneye bu tırtıl zararının da eklenmesini talep ediyoruz” dedi.

“İKTİDAR SINIFTA KALDI”

İktidarın bu durumdan dolayı sınıfta kaldığını da savunan Gaytancıoğlu; “Ciddi bir zarar söz konusudur. Zararın da ülkemiz ekonomisine büyük kayıplara yol açacağına, üreticinin cebine zarar vereceğini biliyoruz, görüyoruz. Sürekli sahadayız. Üretici mağdurdur. Üretici sahipsiz kalmıştır. Üreticiye mesaj atarak, tarlalarımızda tırtıl zararı var, git başının çaresine bak demek son derece yanlıştır. Bu sadece 1-2 köyde, lokal bir alanda olmuş olsa doğrudur, haklısınız. Ama bu Trakya bölgesi ve Güney Marmara’ya sirayet etmiş bir alanda olduğu için hükümetin büyük bir zafiyeti vardır” şeklinde konuştu.

“ODA VE BORSA YÖNETİCİLERİ BASKI YAPTILAR AMA BAŞARAMADILAR”

Açıklamalarının ardından Gaytancıoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ziraat odaları ve ticaret borsalarının, tırtıl zararlısı konusunda üreticinin yanında yer almadıkları gibi eleştiriler olduğu hatırlatılan Gaytancoğlu; “Bunların teknik ekipleri, teknik elemanları var. Bazı konularda bu elemanlar, üreticinin yanında oldular. Ama bu tip konularda maalesef üreticinin yanında olamadılar. Teknik bilgi veremdiler üreticilere. Borsaların, odaların yöneticileri köylere gidip halkı aydınlatacak bilgilerde bulunmadılar” dedi.

Gaytancoğlu; “Borsa veya oda yöneticileri, bakanlığa baskı yapsaydı, uçakla ilaçlamaya izin verilebilir miydi?” şeklindeki soruya ise; “Yaptıklarını biliyorum, ama başarılı olamadıklarını da biliyorum” diye cevap verdi.