HABER MERKEZİ

Basında yer alan haberlere göre, Cargill’e yüzde 70 vergi indirimi uygulanacak, KDV ve gümrük vergisinden istisna tutulacak. Bakanlık tarafından kurumlar vergisi indirimi de yapılarak şirketin 44 milyon 659 bin 79 TL’lik yatırımına da ‘katkı’ sunulacak.

“AKP’NİN BU BİTMEK BİLMEZ CARGİLL SEVDASININ ALTINDA NE OLDUĞUNU ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİZ”

Cargill’e yatırım teşviki verilmesiyle ilgili açıklama yapan CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu şunları söyledi: “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde, Türkiye’ye nişasta bazlı şekerin girmesinde hep aynı şirketin adını duyuyoruz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi yönünde raporlar hazırlamış olan Cargill, yüzlerce işçiyi sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atmıştır. AKP’nin bu bitmek bilmez Cargill sevdasının altında ne olduğunu anlayabilmiş değiliz. Bu uluslararası şirketler kârlarını almaya bakar ve çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparlar. Bizim yapmamız gerekense, yerli üretimi, sağlıklı ve güvenilir gıdayı halkımıza sunmak olmalıdır.  Edirne’nin tarihî çarşılarındaki esnaftan dükkânlarının kapalı olduğu döneme ait kiraları bile isteyen AKP, işte bu şirketlere milyonları dağıtıyor. Milletin parasını niçin bu şirketlere akıtıyorlar? Korona virüsü salgınıyla sarsıldığımız şu günlerde, özelleştirilen şeker fabrikalarının değerini bir kez daha anladık. Çiftçimiz için, halkımızın sağlığı için bu fabrikalar olmazsa olmazımızdır. Ne var ki bizi uluslararası güçlere bağımlı kılmak isteyenler bu özelleştirmeleri savunuyorlar. Şeker fabrikalarını özelleştiren, ülkemize sağlıksız nişasta bazlı şeker girsin diye kapıları ardına kadar açan hükümet, şimdi de gümrükleri sıfırlayarak melas ithaline başladı. Biz bu ürünleri niye ithal ediyoruz? Üretemediğimizden mi? Hayır. Birileri bizim bunları üretmemizi istemediği, aksine uluslararası gıda emperyalizmine bağımlı olmamızı istediği ve de AKP bu yanlış politikalarda inat ettiği için. Halkımıza dün zeytinyağı yerine margarin yediren, süt yerine Amerikan malı süt tozunu içirenler aynı oyunlarını sürdürüyorlar. Eğer emperyalizme karşı duramazsak, dün savaş vererek kaldırdığımız kapitülasyonlar başka adlar altında ülkemize yeniden gelir ve geleceğimiz tehlikeye girer. Yapmamız gereken, başka ülkelerin şirketlerini, çiftçilerini değil ülkemizi ve üreticilerimizi desteklemektir. Türkiye kendisine yetecek, halkını sağlıklı bir şekilde besleyecek, çitçisine destek olacak üretim politikalarına dönmelidir. Küresel sermaye ile kol kola girerek yerli ve millî olunmaz, ancak taşeron olunur.”