BÜLENT SAYLAM

Devletin bu gibi paylaşımlar yaparken hakkaniyetli davranması gerektiğinin altını çizen Gaytancıoğlu, “Bu işlerde her zaman hakkaniyetli olunmalıdır. Tarım yapmak isteyen insanlar eğer işçilik yapıyorlarsa, birilerine gidip çalışıyorlarsa; doğaldır ki kendi tarlalarının sahibi olmak isterler. Devletin de buradaki görevi hakkaniyettir, insanları gözetmektir. Tabii ki yıllardır hazine arazisinin bedelini ödeyerek çalışan kişiler varsa, bir satış söz konusuysa bunlara öncelik verilmesi uygun olacaktır ancak bölgedeki insanlar da küstürülmemelidir. Topraksız köylülere de toprak dağıtılması sosyal adalet ilkesi yönünden devletin yapması gereken işlerden biridir. Alt yapısı hazırlanarak, sulama sistemleri de dâhil olmak üzere bunları yapmak devletin asli görevlerinden birisidir. Toprak reformunun ana amacı da budur.” dedi.

“ONLARA BİR MİKTAR ARAZİ VERİLEBİLİRDİ”

Konuyla yakından ilgileneceğinin altını çizen Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu durumu inceleyeceğim ve haksızlık söz konusuysa çözmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Devlet üretimin arkasında olmalıdır, destek vermelidir. Burada haksız bir dağıtım varsa sosyal barışı da dikkate almak lazım. Bu vatandaşlarla toplantı yapılıp, onların da fikirleri alınmalıydı. Toprak reformunda başarının en somut göstergesi insanların itiraz etmemesidir. Bölgemizde bugüne kadar çok toplulaştırma yapıldı ancak şimdiki gibi itiraz hiç görmemiştir. Bu toplulaştırma işini şirketlere veriyorlar. Bu isyan eden arkadaşları gönülleri, rızaları alınıp, azar da olsa bir miktar arazi verilebilirdi.”