Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, dün yaptığı açıklamada, çiğ süt fiyatlarının bir türlü artmamasının, üreticiyi mağdur etmekle birlikte, üretimin devamlılığını da tehlike altına aldığını vurgulayarak, sütün market fiyatlarında ise artış yaşanmasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Çiğ süt fiyatlarının, satışlarda sorun olduğu gerekçesiyle 19 aya yakın bir süredir arttırılmadığını söyleyen Şen, hatta son 3 aydır süt fiyatlarını düşüren sanayicinin üretimini ise son gaz sürdürdüğünü ifade etti. Sanayicinin “Satış yapamıyorum” bahanesini öne sürdüğünü, ama çiğ süt alımlarını artırarak sürdürdüğünü dile getiren Şen, “2015 yılında 308 bin 502 ton daha fazla çiğ inek sütü alındı. 2014 yılında 8 milyon 625 bin 743 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarı, 2015 yılında yüzde 3,6 artışla 8 milyon 934 bin 245 tona çıktı. 2015 yılında sanayicilerimiz, aktarılan 308 bin 502 fazla sütle, bir önceki yıla göre, daha fazla 68 bin 70 ton içme sütü, 957 ton konsantre süt, 30 bin 564 ton inek peyniri, 21 bin 499 ton yoğurt, 27 bin 897 ton ayran, 5 bin 972 ton tereyağ, 3 bin 284 ton krema, 806 ton kaymak, 6 bin 347 ton yağsız süttozu üretimi gerçekleştirdi. 2015 yılında süt alımını ve süt ve süt ürünleri üretimini yüzde 2 ile yüzde 37,4 arasında değişen oranlarda artırdı. ‘Ürünlerimizi satamıyoruz, talep az, stoklar dolu’ diyen sanayicilerimiz, geçen yıla göre daha fazla süt ve süt ürünleri üretti. Talep olmadığını iddia ettikleri ürünleri üretmekten vazgeçmediler.” dedi.

LİTREDE 1 LİRAYA KADAR DÜŞÜRÜLMESİ KABUL EDİLEMEZ

Talebi arttırmaya yönelik bu kadar desteğe rağmen bazı yerlerde fiyatları düşürmek için çiğ süt bırakılmasının, çiğ süt fiyatlarının litrede 1 liraya kadar düşürülmesinin, kabul edilebilir bir durum olmadığını söyleyen Hasan Şen, son olarak şunları ifade etti: “Üretimde fazlalık olduğu, ürünlerin iç ve dış pazarda satılamadığı gibi gerekçelerle süt bırakılmaya, üretici fiyatları düşürülmeye, üreticiye yapılacak ödemelerin vadesi uzatılmaya çalışılmaktadır. Sütte patlama besi hayvancılığına da darbe vurur. Tüketicilerimiz et ve sütü daha pahalı yemeye başlar. Bunu 2008 krizi sonrasında gördük. Allah göstermesin böyle bir krizi bir daha yaşamayalım. Yapılması gereken bellidir. Et ve Süt Kurumu sanayicinin almadığı sütü almalı ve stoklamalıdır. İhtiyacı olan sanayici de istediği takdirde bu stoklardaki süttozu ve tereyağını alacaktır. Bu aynı zamanda sanayicilerin pazarda rekabet etmelerini de sağlayacaktır. Devletin belki bir miktar görev zararı olacaktır ama şu anki durumda devam edildiğinde hayvanların kesime gitmesi, işletmelerin kapanması, ette fiyatların yükselmesi, ithalata yönelinmesi, kapanan işletmelerin sosyal etkilerinin maliyeti düşünüldüğünde, bu görev zararı önemsizdir. Sanayiciler de bindikleri dalı kesiyor. Sanayiciler, uzun vadeli düşünmeli. Kısa vadeye saplanıp kalmamalı, ceplerinin derdine düşmemeli. Üretimin sürdürülebilirliğinin önemini idrak etmelidir. Et ve Süt Kurumu piyasaya müdahale etmezse, ciddi sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.”

 

ÇİĞ SÜT FİYATI, BUGÜN 1 LİRAYA GERİLEMİŞ VE YÜZDE 13,04 ORANINDA DÜŞMÜŞTÜR

Çiğ süt üreticisi, Temmuz 2014’den beri fiyat artışı yapamazken, hatta 1 lira 15 kuruş olan tavsiye fiyatına rağmen, fiyatlar son 3 aydır 1 liraya gerilerken, 2014 Temmuz-2015 Aralık döneminde, market fiyatları yüzde 1,56 ile yüzde 23,08 arasında değişen oranlarda zam gördüğünü ifade eden Hasan Şen, “Bu dönemde markette perakende süt fiyatı yüzde 11,92, yoğurt fiyatı yüzde 1,74, peynir fiyatları yüzde 1,56 ile yüzde 23,08, tereyağı fiyatı yüzde 15,86, ayran fiyatı yüzde 18,59, dondurma fiyatı ise yüzde 15,26 oranında arttı. Buna karşılık Temmuz 2014’de 1 lira 15 kuruş olan çiğ süt fiyatı, bugün 1 liraya gerilemiş ve yüzde 13,04 oranında düşmüştür. Sanayiciler, satılamadığı, stokların dolu olduğu iddia edilen ürünlerin; hem üretimlerini hem de market fiyatlarını artıyorlar. Satılamayan bir ürünün hem üretimi hem market fiyatları artmaz. Bu hesapta bir yanlışlık var. Birileri süt üreticilerini kandırmasın. İşin bir diğer ilginç yanı, bazı büyük sanayicilerin son 2-3 ayda süt bırakıyor olmasıdır. Fakat aldığımız bilgilere göre bırakılan bu süt, üreticinin elinde kalmamakta, küçük mandıralar tarafından çok ucuza üreticiden alınmakta, daha sonra da büyük sanayicilere satılmaktadır. Yani piyasada, dökülen bir süt olmayıp, üreticinin emeğini ucuza, yok pahasına kapatmaya çalışan sistemli bir girişim vardır. Yemciye, veteriner hekime, bankaya borcu olan, ailesinin ihtiyacını karşılamak için nakde ihtiyacı olan üretici ise ne yazık ki her gün ürettiği fakat stoklatamadığı sütü mecburen yok pahasına bu düzende satmak zorunda kalmaktadır.” diye konuştu.

PEYNİR, DONDURMA VE YOĞURT İHRACATINDA ARTIŞ

Başka bir sorunun da, sanayicinin süt ve süt ürünleri ihracatında yaşanan sıkıntıyı bahane etmeleri olduğunu vurgulayan Şen, şunları belirtti: “Süt ve süt ürünleri ihracatımız değer olarak yüzde 19,2 oranında azalarak, 331 milyon dolardan 267,4 milyon dolara indi. Fakat en çok ihracat yaptığımız peynir, yoğurt, dondurma gibi ürünlerin ihracatı hem değer hem de miktar olarak arttı. Peynir ihracatı yüzde 1,4 artışla 156,5 milyon dolardan 158,7 milyon dolara, dondurma ihracatı yüzde 1,9 artışla 35,7 milyon dolardan 36,4 milyon dolara, yoğurt ihracatı yüzde 135 artışla 6,1 milyon dolardan 14,3 milyon dolara yükseldi. İhracattaki düşüşün sebebi süt ve kremada yüzde 31,7, süttozunda yüzde 68,4, peynir altı suyunda yüzde 57,7, tereyağında yüzde 6,1’lik azalmadır. Sanayicilerin ‘ürün satamıyoruz’ iddialarına rağmen, hem üretim hem önemli ürünlerde ihracat rakamlarının arttığı görülüyor. Önemli miktarlarda da ithalat yapıldığı, tüketimde bir sorun olmadığı da görüldü. Peynir ithalatı yüzde 5 artışla 40,8 milyon dolardan 42,8 milyon dolara yükselmiş. Tereyağı ithalatı ise yüzde 30,9 gerilemeyle 98,3 milyon dolardan 67,9 milyon dolara inmiş. O kadar talep artışı sağlamak için destek verilmesine rağmen, sanayiciler yine de çiğ süt fiyatlarını düşürdü. Buna bir ‘dur’ denilmelidir. Sanayicilere; süttozu ihracat desteği, ıslak ürün tabir edilen peynir, yoğurt gibi ürünlerin ihracatından kullanılan çiğ süt desteği, süt ve süt ürünlerinde süttozu kullanan ihracatçılara süttozu desteği, okul sütü desteği verilmektedir. Hem dış pazarda rekabet edebilsinler, hem de ürünlerini iç ve dış pazarlarda satabilsinler diye verilen bunca desteğe rağmen, sanayiciler yine de çiğ süt fiyatlarını düşürmektedirler.”