AYGÜL KONAR

Şen, açıklamasında, bölgemizde büyükbaş hayvan miktarının azaldığını ve devlet tarafından yapılan teşviklerle birlikte küçükbaşa yönelmelerin olduğunu söyledi.

“AİLE İŞLETMELERİ DESTEKLENMEDİĞİ İÇİN KÖYLERDE AİLE İŞLETMELERİ ARTIK YOK GİBİ”

Çiftçilere sağlanan projelerin genellikle 100 baş üzerinde hayvanı olanlara yapıldığını bu yüzden de aile tarımının bitirildiğine dikkat çeken Hasan Şen, “Bölgemizde buğday hasadında verim çok iyi oldu. Buğdayda kalan sapı, genelde yem olarak değil de hayvanın yeminin altına veya direk hayvanın kendisinin altına atmak için kullanıyoruz. Bölgemizde buğday hasadında bu yıl sıkıntı yok. Trakya’da hayvancılık yapan kişiler azaldı. Bu işler genelde çiftlik sahiplerine kaldı. Aile tarımını bitirdiler, bitmek üzere. Yıllardır konuşuyoruz, projelerde hep 100 baş hayvanı olanlar desteklendi. Aile işletmeleri desteklenmediği için köylerde aile işletmeleri artık yok gibi. Bölgemizde, köylerimizde büyükbaş hayvan miktarımız oldukça azaldı. İnsanlar devletin teşvikleri ile küçükbaşa yöneldi. Vatandaşlarımız da kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bulundukları yerlerden buğday veya balyasını temin etmeye başladılar. Bölgemizde saman ile ilgili de bir sorun yok, fazla olan kısmı da Ege Bölgesinde çiftliklere sevk ediliyor. Vatandaşımız bu şekilde parasını da kazanıyor. Bölgemizde buğday verimi ile birlikte sap dekarına 15-16 veya 18 tane balya düşüyor, bu da kendi hayvan üreticimiz için çok önemli bir kaynak”  diye konuştu. 

“SULANABİLİR ARAZİLERİN %90’I ŞU ANDA ÇELTİK EKİMİNDE”

Bölgede sulu tarım yapıldığı alanlarda çiftçilerin ikinci ürün ektiğini belirten Hasan Şen, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yonca ve mısır ürünlerinin ekimi genelde sulu tarımın olduğu bölgelerde gerçekleştiriliyor. İnsanlarımız bunları da ikinci ürün olarak ekiyor. Yonca ekimi yapan çiftçimiz birinci ekimini gerçekleştirdi. Su varsa hayat var. Biz üstü açık tarım yaptığımız için yağmur yağmazsa bir şey yapma şansımız elimizden gelmiyor. Sulanabilir arazilerin %90’ı şu anda çeltik ekiminde. Çiftçimiz sulu tarım olan bölgelerde çeltik üretimine yöneliyor. Alternatif ürün olarak bölgemizde şeker pancarı var ama o miktar da 800-900 hektar alanında seyrediyor. Bir önceki yıl şeker pancarı ekim miktarı fazlaydı ama yağışlar yüzünden tarlasını bozan arkadaşlarımız oldu. Şeker pancarı da su isteyen bir bitki. Bölgemizde maalesef sulu olan her alana çeltik ekimi yapılsın isteniyor. Bu bir bakıma doğaldır, dengeyi korumak da gerekiyor. Bölgemizde sulu tarım yapıldığı alanlarda çiftçimiz ikinci ürününü mutlaka ekiyor.”