ÇİFTÇİLERİMİZ UZMANLARDAN YARDIM ALABİLİRLER
Üreticilerin bilinçli zirai mücadele yapmaları gerektiğini vurgulayan Şen, “Yabancı ot mücadelesi yapılmadığı takdirde üst seviyede ürün kaybı yaşanıyor. Üreticilerin büyük kısmı yabancı ot mücadelesini yapıyor. Bilinçli üreticilerimiz yabancı ot ile mücadele çalışmalarını yaptı. Bazı çiftçilerimiz hala devam ediyor. Çiftçilerimiz son ilaçlamayı yapma sürecine girdiler. Bu süreçten sonra bölgemizde ilaçlama sadece ve sadece pas ilacı kullanan çiftçilerimizden hariç hububat için süne mücadelesi yapılacaktır. Süne mücadelesinden sonra da hasadı bekleyeceğiz. Bölgemizde organik tarım yapma şansımız olmadığı için üreticilerimiz zirai mücadelelerini yapmak zorunda. Mücadele edilmediği takdirde verim kayıpları üst seviyelerde oluyor. Üreticilerimiz bilinçli zirai mücadele yapmalıdır. Bilinçli olmazsak geleceğimize zarar vermiş oluruz. Bu konularda çiftçilerimiz uzman arkadaşlardan bilgi alarak ilaçların ne zaman ve nasıl kullanılacağını öğrenmeleri gerekir.” dedi.
Tarım İlçe Müdürlüğü’nün çalışmaları doğrultusunda süne kışlak sayımı yapılacağını da belirten Hasan Şen, yabancı ot ilaçlamasının uçakla değil de üreticilerin kendisi tarafından yapılmasının daha başarılı sonuçlar verdiğini ifade etti.
HUBUBAT ZAYIF KALMAKTA VE VERİMİ DÜŞMEKTEDİR
Yabancı otların hububatta verim azalmasında çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Şen, Yabancı otların rekabet güçlerinin genellikle fazla olduğunu belirterek şu şekilde devam etti: “Hububat zayıf kalmakta ve verimi düşmektedir. Özellikle erken çimlenip gelişen yabancı otların hububat içerisinde bulunması durumunda, ürün kayıpları artmaktadır. Hububat ile yabancı otlar arasındaki rekabet sonucu meydana gelen ürün kayıpları kültür bitkisinin türü, çevre koşulları, yabancı ot türleri, gelişme dönemleri ve yoğunluklarına bağlıdır. Zararların başlıcaları; Ürünün kalitesinin düşmesi, tohumluk değerinin azalması, teknolojik özelliklerinin bozulması, ürün içinde bulunan yabancı ot tohumlarının una karışarak undan yapılan maddelerin renk, koku ve tadını bozmaları, bazen de zehirlenmelere yol açmalarıdır. Yabancı otların hasadı güçleştirmeleri, birçok hastalık etmeni ve zararlı böcekler için sığınma, barınma, beslenme yeri oluşturmaları da diğer bir olumsuz yönüdür. Yabancı ot rekabeti yüzünden hububattaki ürün kaybı dünya'da ortalama olarak % 20-40 dolayındadır. Hububatta kışlık ekimde çıkış öncesi yapılan bir herbisit(yabancı otları öldürmede veya normal gelişimini önlemede kullanılan kimyasal maddelerin tümüne verilen ad) uygulamasında kışlık arpada %20, kışlık çavdarda ise %16 verim artışı sağlanmıştır. Bu da kışlık hububatta herbisit uygulamasının ilkbaharın beklenmesi durumunda belli bir oranda ürün azalmasına sebep olabildiğini göstermektedir. Hububat türleri içerisinde kışlık çavdar yabancı otlara karşı rekabet gücü en yüksek olanıdır.”
Diğer hububat türlerinin yabancı otlara karşı rekabet güçlerinin zayıf olduğunu söyleyen Hasan Şen, “Kışlık arpada yabancı ot savaşımı çavdardan çok daha önce düşünülecek bir durum yaratmaktadır. Diğer taraftan kışlık ve yazlık hububatlar az ya da çok yabancı ot rekabeti ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu bakımdan savaş önlemleri bu alanda şart olmaktadır.” İfadelerine yer verdi.
YABANCI OTLARA KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Çiftçilere yabancı ot mücadelesinde almaları gereken önlemleri sıralayan Hasan Şen şunları belirtti: “Temiz ve sertifikalı tohumluk kullanmak, tekniğine uygun nadas yapmak, ilkbahar sürümü, ekim nöbeti uygulama, herbisit olarak gübrelerin kullanılması. Ekim öncesi uygulamalar ekimden 1-10 gün önce; ekim sonrası çıkış sonrası uygulamalar hububat çimlenip toprak yüzeyine çıkmadan önce; çıkış sonrası uygulamalar ise yabancı otlar 2-6 yapraklı devrede iken uygulanmalıdır. İlaçlamanın, hububat sapa kalkma döneminden sonra yapılması, uygulama sırasında bitkilerin traktörle ezilmesi ve kırılmasına yol açmaktadır. Hormon terkipli yabancı ot savaşımında kullanılan aletler mümkünse başka bitki koruma ilaç uygulamalarında kullanılmamalıdır. Bu aletler eğer kullanılacaksa uygulamalardan sonra %1’lik amonyaklı su ile 24 saat dolu bırakılmalı, sonra sıcak su ve arap sabunu veya soda ile iyice yıkanıp durulanmalıdır.”
GELİŞİGÜZEL ATILAN İLAÇ KUTULARI CİDDİ ZARARLARA YOL AÇIYOR
Tarımda kullanılan zirai ilaç kutularının çevreye atılmasının büyük bir tehlike oluşturduğunu belirten Şen, son olarak şunları söyledi: “Tarımda kullanılan kimyasal gübre ve ilaç kutularının gelişigüzel dışarı atılması insanlara, tarıma ve hayvanlara ciddi zararlar vermektedir. Bu durum hem çevre kirliliğine hem de görüntü kirliliğine sebep olmasından dolayı üreticilerimizin bu atıkları kullanım sonrası toplayıp toplu imha etmesi gerekmektedir”
