HABER MERKEZİ

Uzman Tarım Danışmanı Lütfü Açar, geçen Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) hakkında bilgi verdi.

Bölgedeki bazı köylerde ekili arazilerin dolu nedeniyle zarar gördüğünü ifade eden Açar, “Öncelikle zarar gören tüm üreticilerimize geçmiş olsun diyorum. Temennimiz bir daha böyle olayların vukuu bulmamasıdır. Ancak tarımsal üretim, üretim şekli itibari ile açıkta ve kapalı ortamlarda yapılmaktadır. Açıkta yapılan tarımsal faaliyetler tamamen doğa şartlarında yapıldığına göre bu ve de buna benzer doğa olaylarının olması muhtemeldir. Kaldı ki kapalı ortamlarda da yapılan tarımsal faaliyetlerinde  zamanla doğa olayları karşısında zarar gördüğü de görülmektedir. Devletimiz, geçmişte bu gibi yaşanan ve de yaşanması muhtemel doğa olayları karşısında mevcut olan yasalar ile üreticinin derdine derman olmaktaydı. Kısmen de olsa üreticilerin mağduriyetleri gideriliyordu. Ancak devlet, bu yasaları kaldırarak, TARSİM’ i kurmuştur. Devlet kaynakları da bu havuzun içerisine atılmıştır. Ayrıca üreticinin sigorta ettirdiği ürünün bedelinin yarısını da peşin olarak ödeyerek TARSİM, gerek devlet olsun gerek ise üretici kaynaklarından desteklenen bir sigorta oluşumu olmuştur.” dedi.

ÇİFTÇİ TARSİM’DEN NEDEN UZAKLAŞTI?

Lütfü Açar, geçen yıllar itibari ile uygulamalardan dolayı üreticinin mağduriyet yaşamış olmasından dolayı TARSİM’den uzaklaştığını ifade ederek, şunları söyledi: “Aslında bütün mesele bu noktada kilitlenmektedir. Geçen zaman dilimi içerisinde üretici TARSİM’ i sahiplenmesi gerekir iken neden uzaklaşmıştır? Sorgulanması gereken önemli konu budur. İlçemizden örnekler vereyim. Bugün bu ilçe sınırları içerisinde ÇKS’ye takriben 4 bin 500 civarında kayıtlı çiftçi vardır. Bu çiftçilerin büyük oranı aynı zamanda hayvancılık işletmesine de sahiptir veya tamamen hayvancılık işletmesi şeklindedir. Bu hayvancılık işletmeleri de dikkate alındığında takriben TARSİM sigorta havuzundan faydalanması gereken toplam işletme sayısının 8 bin 500’ün üzerinde olduğu görülecektir. Peki, bugünkü tarih itibari ile kaç işletme TARSİM sigorta acentelerine gidip de tarımsal faaliyetleri ile ilgili faaliyetlerini sigorta ettirmişlerdir? Sigortalı olanlarında büyük bir oranı ise ilgili kurumlardan kullandıkları kredilerden dolayı mecburiyetten sigortalıdırlar. Diğer taraftan mülkiyet olayı henüz tam olarak çözülemediğinden üretici tüm işlediği arazilerinin tamamını sigorta yaptıramamaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak da kayıt altına aldıramadığı arazilerindeki üretimlerini kayıtlı araziler üzerinden göstermesi ile de dekar verimlerinden kaynaklanan problemler ile de mağduriyetler yaşanmaktadır.”

DAHA GERÇEKÇİ TEDBİRLER İLE ÜRETİCİ SİSTEME ÖZENDİRİLMELİDİR

Günümüzde üreticinin TARSİM’den başka sigorta güvencesi olmadığını kaydeden Açar, “Geçmişteki uygulamaların yetersiz kaldığı, ihtiyaca cevap vermediği bahanesi ile bu uygulamalar kaldırıldı. İlgili kaynaklar TARSİM’e aktarıldı.  Neticede TARSİM üretici açısından daha güvenceli bir kuruluş olacağı yerde üreticinin bu konudaki mağduriyeti geçmişe göre daha fazla olduğu görülmektedir. Maalesef durum bu olmakla birlikte yine de üreticinin TARSİM’den başka güvencesi olmadığı bilinmelidir. Neticede üreticinin işi bir anlamda Allaha kalmamalıdır. Herhangi bir doğa olayı ile de karşılaşmamsına dua etmemelidir. Çünkü herhangi bir doğa olayı karşısında TARSİM yok su baskınıdır, sel baskınıdır, yok doludur, yağmurdur, yok rüzgardır, fırtınadır, hortumdur, şimşektir, yangındır bahanelerine birde verim bahaneleri ile birlikte birde gizemli hesaplama formülleri ile üreticiyi sistemden uzaklaştırmamalıdır. Daha gerçekçi tedbirler ile üretici sisteme özendirilmelidir.”  diye konuştu.