AYGÜL KONAR
Şen, alınan tedbirler kapsamında çiftçilerin üretime devam edilmesi için muaf tutulduğunu fakat çiftçilerimizin de bu muaf tutulmayı tam bir özgürlük gibi algılamamaları gerektiğini, çiftçilerin salgını önlemek için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelerini istedi.
“BÖLGEMİZDE KORONA VAKALARI ÇOK YOĞUN BİR ŞEKİLDE GÖRÜLÜYOR”
Çiftçilerin, alınan yeni tedbirlerden sonra kurallardan bağımsızım diye düşünmemesi gerektiğini vurgulayan Şen sözlerine şöyle devam etti:“21 Kasım’da alının kararlar neticesinde çiftçiler muaf tutuldu ama çiftçilerimizin de dikkatli olması gerekiyor. İşi olmadığı zaman sokağa çıkıp gezmelerinin bir anlamı yok. Herkes bu pandemi sürecinde virüsün yayılmaması için elinden geleni yapmak zorunda. Çiftçi vatandaşlarımız hayvanı varsa hayvanının yanına gidecek. Tarlada işi varsa arazisine gidecek. Çiftçilerimiz alınan yeni tedbirler için ben kurallardan bağımsızım diye düşünmesin. Yılbaşına kadar verilen bu süre içerisinde herkesin çok dikkatli olması gerekiyor, çünkü bölgemizde korona vakaları çok yoğun bir şekilde görülüyor. Çevremizde görüyoruz insanlar bu virüs nedeniyle vefat ediyor. Bu durumu yaşamamak için vatandaşlarda kendi tedbirlerini almak zorunda. Devlet çiftçilerimiz işini yapması için izin veriyorsa, ben yasaktan tamamen muafım diye hareket etmemeliler.”
“YAPILANDIRMA KANUNUNDA SADECE ÇİFTÇİLERİ AYIRMAK BİZLER AÇISINDAN ÜZÜCÜ”
Resmi Gazetede yayımlanan vergi yapılandırması kanunu çerçevesinde de açıklamalarda bulunan Şen pandemi süreci başladığı dönemden beri hiçbir çiftçilere yönelik hiçbir yapılandırma olmadığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut hükümetin programı çerçevesinde ödemeler aynı şekilde devam ediyor. Her zaman söylediğim gibi bize zamanından önce bir ödeme yapılmadı. Bölgemizde şu anda hububat ekimi gerçekleştirildi. 2019 yılının sertifikalı buğday tohumlarının destekleri ödenmedi. Çifti bunu bekliyor. Yapılandırmada bütün borçları yapılandırdılar. Esnafımız da ülkemizin insanları, onlarda zor durumda ama bu yapılandırma kanununda sadece çiftçileri ayırmak bizler açısından üzücü bir durum. Mecliste kabul edilen bu kanunda ne Tarım Kredi ne Ziraat Bankası ile ilgili bir beyanat ve girişim yok. Resmi Gazetede yayınlanan bir şey yok. Sadece bazı kooperatiflerin borçlarının yapılandırılması var. Bu da çiftçimize ne kadar yansır? Sadece kooperatifleri ilgilendiren bir durum var. Çiftçilerin şahsi olarak bu yapılandırmadan faydalanma durumu yok. Bu pandemi sürecinde hükümetin bir desteği olmadı. Biz buna üzülüyoruz. Tabi devletinde durumunu bildiğimiz için pek fazla konuşmak istemiyorum. Yani pandemi sürecinde çiftçiye git sen çalış, üretimini yap ama destek yok, deniliyor.”