HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Saat 11.00’da başlayan salon satışına, Keşan TB Meclis Başkanı Kemalettin Uslu, Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz, bazı yönetim kurulu üyeleri, Keşan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şen, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Keşan LİDAŞ Müdürü Tarık Dinç ve tüccarlar katıldı.

Satıştan önce bir konuşma yapan Keşan TB Meclis Başkanı Kemalettin Uslu, üretim yapanlara desteklerin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü belirterek, “Bu desteklerin artması gerektiğine inanıyoruz. Bir defa daha üretenlere sahip çıkmamız gerektiğini tekrar dile getiriyorum. Hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

ÜRETMEK ÇOK KIYMETLİ

Keşan TB Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz da, hasadın bölge ve ülkeye hayırlı olmasını temenni ederek, “Üretmek çok kıymetli. Hele hele bu iklim değişikliği ve coğrafyamızda yaşanan savaşlardan dolayı üretimin ve gıdanın önemi kovid salgınıyla birlikte bir kat daha ortaya çıkmış oldu. Buğday stratejik bir ürün. Bugün kıyafetlerimizi değiştirmeyebiliriz, aracımızı değiştirmeyebiliriz, ayakkabımızı değiştirmeyebiliriz ama 2 öğün yemek yemeden hiçbirimiz o günü atlatamayız. Üretime destek vermemiz gerekiyor. Bugün sevindirici bir haber var. Tarım bankımızın bundan sonraki bitkisel ve hayvansal üretimle ilgili mazot, gübre, yemle ilgili desteklerinin devam edeceği, üretim yaptıktan sonra ürünü sattıktan sonra bu desteklerimizin devletimize iade olacağı bugün ulusal basında paylaşıldı. Bu da bizleri sevindirdi. Biz her zaman üreticimizin yanındayız. Üretim varsa, bolluk varsa ucuzluk olacak. Onun için hepimizin sahip çıkması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

ÜRETİCİMİZİ DESTEKLEYELİM

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı ise buğday hasadı sezonunun hayırlı olmasını dileyerek, “Eğer üretimiz desteklenmezse, üretilecek malı bulamayız. Malımız kalmazsa da ithalata dünyanın parasını ödeyerek mal almak zorunda kalırız. Fiyatı biz belirleyemeyiz. Belirleyemediğimiz fiyatı da faiş fiyattan almak zorunda kalırız. Türkiye’de kendi üreticimiz sahip çıkmalıyız. İthal malın yüksekliği, yerli malın düşüklüğü olmaması lazım. Bence fiyatların eşit olması lazım. Bu sayede de yerli üreticimin desteklenmesi lazım. Bakanımızın bugün açıkladığı bir husus vardı. O çok önemli. Çünkü gübre, ilaç ve mazot altında çiftçilerimiz eziliyordu. Bunun da bir nebze olsun önüne geçilmiş olacaktır. Üretmeye devam etmemiz lazım. Üreticiyi yaşatalım ki, tüketiciler olarak biz hep beraber rahat edelim. Sanayicilerimiz bu sayede rahat ederler. Türkiye’de un ihracatında, makarna ihracatında da bu sayede daha büyük ihracatlar yapar, daha büyük ekonomik getiriler getirir, daha katma değerli işler yapar. Ama öncelikle üretelim. Ukrayna, Rusya krizinde dünyada bir gıda krizi başladı. Bu da gıda enflasyonunu inanılmaz şekilde tetikliyor. İşte bu günlerde de üreticinin önemi anlaşılıyor. Her şeyden feragat edebilirsiniz ama aç yaşayamazsınız. O yüzden üreticimizi destekleyelim. Umarız bölgemizde fiyatlar, açıklanan fiyatlarında üzerinde gerçekleşir” ifadelerini kullandı.

50 BİN TON KAPASİTEYLE ALIM SEZONUNA GİRMEYİ PLANLIYORUZ

Keşan LİDAŞ Müdürü Tarık Dinç, buğday hasat sezonunun hayırlı olmasını dileyerek, “Bol bereketli bir hasat sezonu diliyorum. Üreticilerimizden bir ricam var. Bölgemizde son yağışlardan dolayı mevcut ürünlerin hasadı biraz geçe kalmaya başladı. Olgunlaşmadan hasat yapılmamasını rica ederim ki rutubetten kaynaklı kayıplar yaşanmasın. 50 bin ton kapasiteyle alım sezonuna girmeyi planlıyoruz. Mevcut durumda bu ay sonu veya ay başında alım başlayacak. Çiftçilerimizin mağdur olmaması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi.

DEVLET GEÇEN YIL İTHALAT YOLUYLA DA OLSA BUNUN EKSİĞİNİ KAPATTI

İş insanı Tolga Saltık da, Türkiye’nin çok zor bir yılı geride bıraktığını belirterek, “Aşağı yukarı sadece buğday üzerinde 6 milyon tona yakın eksik üretimin yapıldığı kuraklık kaynaklı problemli bir yıl oldu. Üzerine kur artışı, üzerine yakın coğrafyada bizi toplam tahıl olarak besleyen iki ülkenin savaşı bütün tahıl fiyatlarının üzerinde bir köpük oluşturdu. Bu yılın böylelikle atlatılmış olmasına da hamdolsun demek lazım. Bitti en azından. Şimdi yeni bir yıl. Bu yeni yılın geçen seneki kadar problemli olmadığını düşünüyorum. İç Anadolu Bölgesi’nden gelen bilgiler hem arpa hem de buğday üzerinde şu anda tarladaki buğdayın çok çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Belki Trakya’da geçen seneye göre ekiliş bir miktar düşük olabilir. Netice itibariyle geçen yıla oranla üzerinde bir üretimimiz var. Bu depoya girdiği zaman daha da belli olacak. Fiyat konusunda geçen seneye oranla gübre ve mazot fiyatlarındaki artışla beraber herkesin yüksek bir beklentisi vardı ki bu hükümet tarafından karşılanmış oldu. Ama tabi üreticiyi desteklemek lazım kabul ama bir yandan da bunu tüketen 85 milyon olduğunu da unutmamak gerekiyor. Eylül ayından beri un fiyatlarının kontrol altında olabilmesi için bir tahsisli un satışı yapılmakta. Bu hala devam ediyor. Harmanın içerisinde de devam edecek. Tarım Bakanlığı ve Toprak Mahsulleri Ofisi’yle, un sanayicilerinin arasında bir protokol yapıldı. Biz eylül ayında TMO’nun taahhüt ettiği fiyattan buğdaylarımızı geri almak üzere, haziran, temmuz ve ağustos aylarında sübvansiyonlu bir un satışı yapıyoruz. Bu ticaretimizin önünde bir baraj gibi duruyor ama yapacak bir şey yok, Devlet her kesim açısından bunun uygun olduğunu gördü. Bunlar zor dönemler. Dibimizde bir savaş, üzerine enflasyon etkisi, pandemiden çıkılınca Amerika’da ki FED’in faiz artışı, bizdeki ekonomik durumlar, el birliğiyle aşmamız gereken süreçler bunlar. Ben yeni seneden umutluyum. Geçen seneki kadar problemler olmadığı inancındayım. Bulunurluk açısından Türkiye’nin bir problemi yoktur. Türkiye büyük bir ülke, güçlü bir devlet. ‘Yandık, bittik, kıtlık olacak’ gibi söylemlere itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devlet geçen yıl ithalat yoluyla da olsa bunun eksiğini kapattı. Hem yem sanayinin hem un sanayinin ve esas olarak da halkın ihtiyaçlarını karşıladı. Ülkemize güveneceğiz. Atlatılacak günlerdir bunlar. Ben yeniden bu felaket söylemlerine itibar edilmemesi gerektiğinin altını çiziyorum” şeklinde konuştu.

BUĞDAY TÜRKİYE İÇİN, DÜNYA İÇİN STRATEJİK BİR ÜRÜN

Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen ise üreticilere bol verim ve kazanç dileyerek, “İnşallah üretimiz sıkıntı çekmeden, para kazanarak bir yıl geçirmiş olur. Çünkü buğday Türkiye için, dünya için stratejik bir ürün. Buğdayda 2021’de devletlerin, hükümetlerin açıkladığı durumun tam tersine bir durum ortaya çıktı. Verim istediğimiz seviyede olmadı. Birlikle bunu ısrarla söylemişti. Bu yıl böyle bir şey yok. Kıtlıkla ilgili biz üreticiler zararda etsek üretmeye devam ediyoruz. İnsanlar bu mesleği meslek olarak yaptığı sürece üretmeye devam edecekler. İnşallah hükümetler, büyüklerimiz, sanayicilerimiz bu üreticilerin alın terinin karşılığını vererek, kazanarak bir değerlendirme yaparlar. 2022 yılı buğday hasadının Keşanlı üreticiye, Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından salon satışına geçildi. İlk buğdayı Keşan TB’ye getiren Erdem Çardak’ın 800 kiloluk ürünü kilosu 11.10 TL’den Erman Tarım Ürünleri LTD, Yasin Norcu tarafından getirilen 800 kiloluk ürün ise kilosu 9 TL’den tüccar Tuncay Yavaş tarafından satın alındı.

Üreticiler Çardak ve Norcu’ya, Keşan TB tarafından plaket ve 50 litrelik mazot, Keşan Ziraat Odası tarafından 1250 TL’lik hediye çeki, Tarım Kredi Kooperatifi tarafından ise yaprak gübresi hediye edildi.