HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Tezcan Aktaş, buğdayın ekilişinden hasadına kadar emek gerektiren bir süreç olduğunu belirterek, hızla artan dünya nüfusunun beslenme sorunlarının çözümünde, sınırlı olan tarım alanlarındaki bitkisel üretimin verimliliğini artırmanın büyük önem taşıdığını söyledi. Tezcan Aktaş, beslenmede en ön sıralarda, tarla bitkilerinden biri olan buğdayın geldiğini ifade ederek, "Dekardan alınan verimde 200-300 kg arasında iken son yıllarda geliştirilen yeni çeşitlerde iyi bir bitki beslemenin yanında hastalık ve zararlı ile mücadelesi yapılan tarlalarda verimler 700-800 kg kadar çıktığı görülmektedir. Buğday bitkisi yetişme döneminin ilk devrelerinde düşük sıcaklık ve bol nemli hava istemektedir. Özellikle çimlenme ve kardeşlenme sırasında buğdayın istediği sıcaklık 5-10 oC, nem ise %60 kadardır. Buğday gelişmesinin ikinci devresi olan sapa kalkmada ise 10-15 oC sıcaklık ve %65 oranında nispi nem isteği olmaktadır. Buğday bitkisi her çeşit toprakta yetişmekle birlikte genellikle yüksek verim derin, killi, tınlı-killi, humusça zengin topraklardan alınmaktadır." dedi.

TOHUM YATAĞI ÖZENLE HAZIRLANMALIDIR

Toprak işlemenin, buğday tarımında kaliteli ve bol ürün alabilmek için en önemli işlemlerden ilki olduğunu dile getiren Aktaş, "Ekilen tohumluğun zamanında iyi bir şekilde çimlenebilmesi için tohum yatağı özenle hazırlanmalıdır. Buğday tohum yatağı hazırlığında, örneğin bölgemiz ayçiçeği-buğday ekim nöbeti içersinde, topraktaki organik maddenin korunması ve ekonomik olması açısından azaltılmış toprak işlemesi yapılması uygundur. Bu yöntem ile yapılacak tohum yatağı hazırlığında ayçiçeği hasadından sonra tarlada kalan sap artıkları, sap parçalayıcı ile parçalayarak ve goble disk ile 10-15 cm arasında derinlikte işleyerek toprağa organik madde olarak dönüşmek üzere iyice karıştırılmalıdır. Çiftçilerimiz kesinlikle çok nemli toprak koşullarında buğday ekimi için pulluk ile sürüm yapmamalıdırlar. Buğday tarımında bilinçli ve dengeli bir gübreleme yapmak için üreticilerimiz, ekecekleri tarlayı temsil edecek şekilde,  usulüne uygun alacakları toprak örneklerini analiz yaptırarak kendilerine önerilen tavsiyeye göre gübreleme yapmalıdırlar. Fosforlu ve Potasyumlu gübreler ekimle veya ekimden önce toprağa verilmelidir. Azotlu gübreleme, azotun topraktan yıkanmaması için üçe bölünerek yapılmalıdır. Azotun birinci kısmı ekimden önce veya ekimle birlikte kompoze gübrelerden birini kullanarak dekara  ikinci kısmı kardeşlenme başlamadan önce ve son üçte birlik kısmı da gebeleşme başlangıcında tarlaya serpme suretiyle verilmesi uygundur. Buğday tarımında, fosforlu, potasyumlu, çinkolu, kalsiyumlu ve kükürtlü gübrelerin ekimden önce toprağa verilmesi, bitkilerin ileri ki büyüyüp gelişmesi sürecinde kolay ve yeterli alınmasını sağlamaktadır. Buğday tarımında yüksek ve kaliteli ürün alabilmek için sertifikalı tohumluk kullanımı çok önemlidir. İyi bir tohumluk bölge şartlarına uyan, önceden ekileceği bölgede denenmiş, değirmencilerin istediği, tescilli veya üretim izinli, verim potansiyeli ve sürme hızı yüksek, taneleri dolgun, hastalık ile zararlılara karşı ilaçlanmış olmalıdır. Ekilecek tohumluk miktarı, buğday çeşidinin kardeşlenme kapasitesi, bin tane ağırlığı, çıkış gücü ve tohumun saflığına göre 1 m2’de 450 - 500 canlı tane olacak şekilde hesaplanmalıdır. Dekara atılacak tohumluk miktarı çeşitten çeşide ve tohum iriliğine göre değişmektedir. Buğday tarımında ekim zamanını belirleyen en önemli faktörlerden biri de tohum yatağındaki toprak sıcaklığıdır. Toprak sıcaklığının 8-10 oC olduğu zaman ekim yapılırsa kök gelişmesi hızlı ve kök tacı da derin olur. Bu uygun zamandaki ekim, soğuğa ve kurağa karşı dayanıklılığı artırır. Erken ekimde, geç ekimde kış dönemindeki şiddetli soğuklardan bitkinin zarar görmesine neden olacağı için sakıncalıdır. Örnek olarak, bölgemiz için en uygun ekim tarihi 20 Ekim - 15 Kasım tarihleri arasıdır." diye konuştu.

HASADA ERKEN GİRİLMESİ ÜRÜNDE KURUTMAYI GEREKTİRİR, GEÇ KALINMASI İSE HASAT KAYIPLARINI ARTIRIR

Kışlık buğday ekiminin, 5-6 santim derinliğe yapılabileceğini öneren Aktaş, şunları söyledi: "Ekilecek tohumluğun bin tane ağırlığına veya iriliğine bakarak bu derinlik küçük tohumlarda 4-5 santim, iri tohumlarda 5-6 santim olabilir. Tarım yapılan alanlarda aynı bitkinin aynı tarlaya üst üste ekilmesi toprağın fakirleşmesine ve o bitkinin hastalıklarının artmasına neden olmaktadır. Buğday, sürdürülebilir tarım açısından aynı tarlada kök hastalıkları, ekin kurdu buğday sineği gibi zararlılar ile mücadele ve toprakta verimin korunması için mutlaka her yıl veya en az iki yılda bir ayçiçeği, Macar fiği, kanola, kavun, karpuz, soğan, fasulye, mısır gibi ürünlerle ekim nöbetine girmelidir. Buğday tarlasında kimyasal mücadele, yabancı otların 2-4 yaprak olduğu erken devrede yapılması tane verimini yüzde 20-30 arasında artırmaktadır. Çiftçilerimiz tarlalarında görülen yabancı otların dar veya geniş yapraklı olmasına bağlı olarak doğru yabancı ot ilacını alarak, zamanında, tavsiye edilen dozda, uygun su miktarı ile rüzgarsız havalarda kullanmalıdırlar. Buğday tarlaları özellikle ilkbahar mevsiminde her hafta kök, külleme, pas gibi özellikle bölgemizde yaygın olan mantari hastalıklar için kontrol edilmelidir. Hastalıktan şüphelenme durumunda uzmanlarına haber verip gerekli kimyasal mücadele muhakkak yapılmalıdır. Buğday ekilişlerinde görülebilecek ekin kurdu gibi zararlılara karşı zirai mücadele uzmanları tavsiyeleri doğrultusunda zamanında yapılmalıdır. Buğday tarımında biçerdöver ile hasat, danedeki rutubet yüzde 13-15 dolaylarında iken yapılır. Hasat zamanı geldiğinde buğday bitkisi tam olum devresindedir ve tümüyle saman rengini alır. Hasada erken girilmesi üründe kurutmayı gerektirir, geç kalınması ise hasat kayıplarını artırır. Sonuç olarak ülkemiz için büyük önem taşıyan buğday tarımında birim alandan yüksek ve kaliteli ürün alınması, üreticilerimizin iyi toprak hazırlığı, iyi bir ekim, bilinçli gübreleme, yabancı otlar, zararlılar ve hastalıklar ile zamanında mücadele yapmalarına bağlıdır. Ürününüz bol ve kazancınız bereketli olsun."