Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu dinledim.

Atatürkçülüğün ne olduğu konusunda vurgu yaptı. Alana baktım, onca hazırlık. Bu hazırlığın bir masrafı var.

Atatürk, seçim öncesi böyle bir masraf ve böyle bir program yapar mıydı?

Alan boş. Bakan konuşuyor. Keşan’ın yerelde iyi yönetilmediği imasında bulundu.

30 Mart’ı işaret etti. Alandan çok cılız bir tepki aldı olumlu anlamda.

Yapılan hizmetleri ve yapılacak olanların kırık plak örneği tekrarı yapıldı.

AKP, bu politikayı bu bölgede yerleştirdi. Hizmetler ve gelecek hizmetlerin tekrarı.

Alanda Bakan konuşuyor. Köyden gelenler bakana bakmıyor.

Kafasında yeni dönemde yeni üründe gübreye gelen zam oranı var.

Esnaf, bakana bakmıyor. Yan taraftaki taksici esnafı durakta benzin fiyatını düşünmekte.

Bakan konuşuyor, insanlar bakana bakmıyor. İnsanlar mutsuz.

Ülkede yolsuzluk dizboyu, almış başını gidiyor.

Bakan konuşuyor, ayakkabı boyacısı bakmıyor. Boya sandığının çekmecelerini çekiyor. Bakıyor bakalım ekmek parası düşmüş mü?

Belki de dolarlar kendi ayakkabı sandığına gelmiş olabilir mi?

Bakan, Atatürk’ten bahsetti. Yüreğim cız etti.

Yahu, bakanlık birimlerinden TC’yi Müezzinoğlu kaldırtmadı mı?

Atatürk neyi kurdu?

Türkiye Cumhuriyeti’ni. Yani TC’yi. TC’yi bakanlık logolarından çıkartan kişinin TC’nin kurucusu Atatürk’ten bahsetmesi ne kadar içtenliklidir?

Alan dağılırken aklımdan geçen, Atatürk’ün en önemli eserinin ifadesini kısaca ortaya koyan TC’yi kaldıranların, Atatürk’ü alanlarda dillerinden düşürmemesini düşündürücü buldum.