TARIM

Tolga Akalın’dan dünyada bir ilk

Yer altı damlama ile çeltik üretimi. “Büyük su ve akaryakıt tasarrufu sağlanıyor” “Bu sistemle bayır arazilere çeltik ekimi de yapılabilecek”

Abone Ol

İYİ Parti’de genel başkan adaylığı ile adını tüm Türkiye’ye duyuran Keşanlı Mehmet Tolga Akalın, bu kez tarım alanında tarihi bir projeyle gündemde. Akalın, Edirne’nin Keşan ilçesindeki Müsellim Çiftliği’nde bulunan 140 dönümlük tarlasına kurduğu sistemle, dünyada ilk kez yer altı damlama sulama yöntemiyle çeltik üretimi gerçekleştirdi.

ÖRNEK BİR ÇALIŞMAYA İMZA ATTI

Keşanlı olan ve İYİ Parti’de Genel Başkan adaylığı ile ismini tüm Türkiye’ye duyuran Mehmet Tolga Akalın, şimdi de çiftçiliği ile belki de dünyada ilk olan bir uygulama ile Türk çiftçisine ve dünya çiftçisine örnek olacak bir çalışmaya imza attıç

Akalın, kendisine ait 140 dönümlük bir tarlada yer altı damlama ile çeltik üretimi yaptı.

Çeltik hasadında biz de kendisi ile giderek görüştük ve yer altı damlama ile çeltik ekimini kendisinden dinledik.

SU KULLANIMINDA BÜYÜK TASARRUF

Geleneksel çeltik tarımında bir dekar için yaklaşık 2.500-2.600 ton su kullanılırken, Akalın’ın uyguladığı sistemde bu miktar 700-750 ton seviyesine düştü. Böylece su tüketimi dörtte bire indi.

Akalın, bu yönüyle sistemin sadece Türkiye’de değil, su kıtlığı yaşayan tüm ülkelerde çeltik üretiminde çığır açabileceğini belirtti.

Akalın “Çünkü yaklaşık olarak 2500-2600 ton Dekar suyla çeltik üretimi yapılır normal bizim ova arazilerde.

Burada 700 litre ve 700 tonlara kadar Dekar'a çeltik üretiminde su kullanımını yani 4 kat düşürüyorsunuz su kullanımını.

Bu bir kere özellikle su kıtlığı sorunuyla da karşı karşıya olduğumuz dünyanın da temel sorunu olan bir meselede tarımsal üretimde çok önemli bir yeni bir devrim oluşturuyor.” Dedi.

TÜRKİYE’DE İLK OLDUĞUNU BİLİYORDUM AMA DÜNYADA DA İLK UYGULAMAYMIŞ

Türkiye'de ilk olduğunu biliyordum ama daha sonra firma yetkililerinden aldığım bilgiye göre bu ölçekte dünyada da bir ilkmiş.

Bu yer altı su damlamasıyla, yer altı damlama ile çeltik tarımı.

.Görüyorsunuz zaten ürünü de burada.

Hatta kısmı verimden dolayı yatmalar da söz konusu oldu.

Muazzam bir iş.

BAYIR ARAZİDE ÇELTİK DEVRİMİ

Çeltik üretimi genellikle düz arazilerde yapılırken, Akalın’ın sistemiyle bayır arazide çeltik üretimi mümkün ve sürdürülebilir hale geldi.

Bunu bayır arazilerde, damlamayı toprak altına, toprağın 30 santim altına çektik ve bayır arazilerde bir çeltik tarımı yaptık.

Görüyorsunuz zaten ürünü de burada.

Hatta kısmi verimden dolayı yatmalar da söz konusu oldu.”

EKİMİ MİBZER İLE YAPIYORSUNUZ

Akalın, ekimi normal buğday mibzeriyle çeltik üretimi yapıldığını da belirterek, açıklamasına şöyle devam ett. “İlaçlamasını da normal geleneksel ilaçlama pompalarınızla yapıyorsunuz. Tarlaya her dakika müdahil olabilir durumdasınız ot kontrolü ve otla mücadele açısından. Bu açıdan da bana göre büyük bir kolaylık oluşturuyor. Burada dikkat ederseniz hiçbir tesfiye yapılmış değil bayır arazi. Bu arazinin aşağısıyla yukarısı arasında tam 16 metre kot farkı var. Ve hiçbir tesfiye yapılmamış, hiçbir tirleme yapılmamış.

Doğrudan buğdayın üzerine çeltik ekildi ve yeraltı damlama sulamasıyla çeltik üretimi yapıldı.

Peki nasıl yapılır bu kadar 16 metre kot olmasına rağmen?

Kullanılan damlamalar, o konuda Mehmet Bey hem firma sahibidir hem de benim kardeşimdir.

Damlamalar basınç ayarlı damlama. Yine bu damlamaların önemli özelliği bitki kökleri damlamalara yaklaştığında damlama deliklerinin etrafında bakır alaşımıyla sarılmalar yapıldığından dolayı ve bakır bir zehir olduğundan dolayı bitki kökü bakıra değdiği anda kendini geri çekiyor.”

25 YIL DAYANIKLI SİSTEM

Kurulan sulama hattının 25 yıl işletme ömrü bulunduğuna da vurgu yapan Akalın,” Şimdi bölge açısından bir baktığınızda, Hamzadere bölgesindeyiz biz. Hamzadere'de 330 bin dönüm sağ sulamaya açılacak. Bunun 100 bin dönümü Ova çeltik. Ova çeltik belirli bir teknoloji kullanıyor ama bayırlar çiftçi nüfusumuz bizim yaklaşık 60 yaş ortalamasını oluşturdu. Bayırlarda her yıl sulama sistemi kurup sulama sistemi kaldırarak sulama yapacak yakında bir çiftçi bulmak zaten mümkün olmayacak.

Ama bu sistem kurulduğunda yaklaşık 25 yıl işletme ömrü olan bir sistem doğru bir şeyle kullanıldığında yani doğru olarak sistem doğru tanzim edildiğinde ve filtreleri doğru kullanıldığında yani tıkama yaptırılmadığında dışarıdan iyi filtreler kullanıldığında, dikkatli kullanıldığında 25 yıl sadece çiftçi gelecek vanasını açacak ve sulamayı başlatacağı şekilde bir organizasyon bu.” Dedi.

GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ÇALIŞIYOR

Proje, tamamen güneş enerjisiyle çalışıyor. Tarlada kurulan 128 panel, sulama sistemini besleyen elektrik ihtiyacını karşılıyor. Bu sayede hem enerji maliyeti düşüyor hem de çevreye hiçbir zarar verilmiyor.

Akalın ayrıca, sistemin ürettiği fazla elektriğin şebekeye satılamamasını “milli kayıp” olarak nitelendirdi ve bu konuda yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

Yine burada bir pompajla elektrik kullanıyoruz ve elektrik motoruyla sulama yapıyoruz diyen Akalın, şunları söyledi “Ama elektrik kaynağımız da güneş enerjisi. Yani buradaki bütün sulama güneş enerjisiyle, güneş enerjisinin imkanlarıyla yapılıyor. Bu da yeni bir çevreci bir enerji biliyorsunuz. Bu anlamda hiçbir atık oluşturmuyoruz dış dünyaya. Bu yönüyle itibariyle de yapılabilir bir sistem tabii. Tabii şimdi normalde bilimsel olarak bizde biraz daha su kullanım hovardalığı da söz konusu ama bilimsel olarak iki bin beş yüz iki bin altı yüz ton Dekar suyla geleneksel çeltik üretimi yapılıyor. Bu bizde üç bin lira kadar da çıkıyor kuvvetle muhtemel. Bu sistemdeyse yaklaşık yedi yüz ton Dekar'a yedi yüz elli ton Dekar'a sulamayla Bir sezonu, bir üretim sezonunu bitirebiliyorsunuz.

Zaten çeltik bitkisinin aslında istediği su da o kadar bir su. Çeltik sıcak iklim tahalı. Biz yarı sıcak bölgede olduğumuz için çimlendirerek çeltik üretimi yapıyoruz. Dolayısıyla su içerisinde çimlendirip kısa günde çıkararak süreci ikmal ediyorduk geleneksel yöntemlerle. Ancak artık bu yer altı damlamalarla, zaten damlama ile çeltik, yer üstü damlama ile çeltik Türkiye'de yaklaşık 5-6 senedir yapılıyor. Bizim İpsalada da çok iyi bir arkadaşımız var Ekrem Ege, o da o işi yapıyor. Ama yer altına indirdiğiniz zaman her seneki damlama işçiliklerinden de kurtarıyorsunuz ve bir de çok rahat traktörle her dönemde içine girerek, lastik tekerleklerle içine girerek hem ilaçlama hem de diğer operasyonları yapma imkanına sahip oluyorsunuz. Bu açıdan da bir avantaj ve bir de işçilik bir defa yapılıyor. Bir daha dediğim gibi 25 sene boyunca yaklaşık olarak hiçbir işçilik yapmanız gerekmiyor bu işle ilgili.

Bu da önemli bir avantajlarından da bir tanesi bu diye düşünüyorum.”

İŞÇİLİK VE MAZOT MASRAFLARI AZALIYOR

Yer altı damlama yöntemiyle çeltik tarlaları bataklığa dönüşmüyor. Bu sayede traktör ve biçerdöverler rahatça tarlaya girebiliyor.

Akalın, klasik yöntemle dönüm başına 12 litre mazot harcandığını, bu sistemde ise tüketimin 5 litreye kadar düştüğünü aktardı. Ayrıca ilaçlama ve gübreleme işlemleri de kolaylaşıyor, gübre doğrudan sulama hattından verilebiliyor.

ÇELTİK ÇAMUR KARDEŞLİĞİNE SON VERDİK!

Akalın, “Şimdi bakıyoruz şu anda Hasat yapılıyor. Evet yani hepimiz normal günlük kıyafetlerimizle günlük ayakkabılarımızla gidiyoruz. Çeltikle çamur kardeştir. Biz bu kardeşliğe son verdik” diyerek. “Yani burada bir çamur yok. Normal günlük kıyafetlerimize, günlük ayakkabılarımızla giriyoruz. Biçerdöver tane taşımak zorunda hissetmiyor kendisini. Çeltikçiler bunu bilirler. Çünkü çok rahatlıkla traktörler biçerdöveri takip ediyor. Römorklara, dolduğu yerde anında römorklara da boşaltma yapabiliyor biçerdöver. Çok rahat bir harman yapıyorsunuz. Çok sorunsuz, hiç çamurla uğraşmadan bir harman yapıyorsunuz. Bu yönüyle de önemli.” Şeklinde konuştu.

HAMZADERE’DE 230 BİN DÖNÜM SULAMAYA AÇILACAK

Bir de tabii Hamzadere'nin bir potansiyeli olduğunu ve 230 bin dönüm saha burada sulamaya açılacağını belirten Akalın,Sulamaya açılacak ama bu çiftçi ne ekecek, üretim deseni içerisinde nelere yönlendirilecek, bunun bir öncüsü yok. Yani devlet tarafından buna bir öncülük yapılmıyor. Çeltik bitkisi bizim, pirinç bizim ithal ettiğimiz bir bitki. Gerçekten önemli Yani şöyle ben, bu sene 140 dönümlük bir ön deneme yaptım. Dünya ölçeminde ilk ama bana göre ön deneme.

Şimdi önümüzdeki dönemde 170 dönüm daha projelendireceğim. Sisteme ilave yapacağım.

Önümüzdeki sene 310 dönümlük alanda bu çeltik ekimini gerçekleştireceğim. O zaman nasip olursa her birini de davet edeceğim.

Daha böyle koşullarımızı da daha düzelttiğimiz bir dönem olacak. Her birini davet edeceğim.

Destek versinler. Desteğin sebebi bana değil, çiftçiye destek versinler. Bize de veriliyor. Ziraat Bankası'nın bu konuyla ilgili önemli teşvikleri var. Yani devlet bu konuya duyarsız değil. Bakanlık demek ki bu önerilerde bulunmuş. Damlamayla çeltik üretimine, damlamayla bitkisel üretime devlet destek veriyor.

Ama bunun daha kamuoyuna mal edilmesi, bunun üreticinin teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi açısından ben kendileri hem Tarım Bakanlığı seviyesinde hem de Bakanlık seviyesinde temaslarımı önümüzdeki dönemde de artıracağım tabii. Bu sistem bütün ürünlere uygulabilir. Yani şu anda mesela pancar bölgede gelişiyor. Pancar çiftçisi gelişti. Şu anda çok rahat. Pancar çiftçisinin de en önemli sorunlarından biri damlamayla ekim yapamıyor. Damlamaları tıkıyor yapraklar veya toplama sorunu yaşıyor. Onun yerine yer altına aldığı zaman da damlamayı pancar üretiminde de çok rahatlar ve pancarda da bir 10 santimden söküm olduğu damlamalar 30 santimde olduğu için orada da hiçbir sıkıntı yaşamadan çok rahat pancar tarımı da yapılabilir. Bütün üretim desenlerinin sulaması yer altı damlamayla yapılabilir. Dediğim gibi az önce bitki kökleri damlatıcıya giremiyorlar o bakır alaşımından dolayı. Bu bir teknoloji. Onun dışında şey, 30-35 santim altta zaten damlamayı yer altına çekmeden önce patlatma, toprakta patlatma yapıyorsunuz.

Yani toprağı bir çözüyorsunuz. Üzerine damlamayı çektikten sonra her yıl sulama olduğu için de toprakta bir pulluk tabanı da oluşmuyor bu sistemde. İşlemeyi yukarıdan yapıyorsunuz.” Şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN ÇELTİK İTHALATI SONA EREBİLİR

Hamzadere bölgesinde 330 bin dönümlük alanın sulamaya açılacağını hatırlatan Akalın, bunun 100 bin dönümünün çeltik tarımı için uygun olduğunu söyledi.

Eğer bu sistem yaygınlaşırsa, Türkiye’nin çeltik ithalatı tamamen bitebilir. Edirne, Keşan ve Hamzadere bölgeleriyle ülkemiz çeltikte kendi kendine yeter hale gelir. Dolayısıyla Hamzadere'nin açılması ve bu yeraltı damlamalarla çok rahat Türkiye'nin ithalatını, çeltik ithalatını bu Edirne bölgesi, Keşan bölgesi, Hamza Dere ve Çakmak daha sonra, daha dönemde önümüzdeki dönemde de Çakmak bölgesi, Türkiye'nin çeltik ithalatını bitirir. Türkiye kendi kendine yeter çeltikte hale gelir.” dedi.

“DÜNYADA BİR İLK OLMASI GURUR VERİCİ”

Çeltik hasadı sırasında açıklama yapan Mehmet Tolga Akalın, heyecanını şu sözlerle dile getirdi:

Başlarken Türkiye’de ilk olduğunu biliyordum ama firma yetkililerinden öğrendim ki bu ölçekte dünyada da bir ilkmiş. Bu sistem, su kıtlığı ile karşı karşıya olan dünyamız için tarımsal üretimde devrim niteliğinde bir adımdır.”

YENİ HEDEF: 310 DÖNÜM

Akalın, bu yıl 140 dönümde yaptığı denemeyi önümüzdeki yıl 310 dönüme çıkarmayı planlıyor. Projeyi Tarım Bakanlığı ve Ziraat Bankası ile paylaştığını belirten Akalın, devletin bu tür yenilikçi sistemleri desteklemesinin önemine dikkat çekti.

MEHMET DEMİR: “ÇELTİKTE TÜRKİYE’DE İLK, DÜNYADA DA BİR İLK OLABİLİR”

Sistemi kuran firma sahibi ve Akalın’ın arkadaşı Mehmet Demir, yer altı damlama teknolojisinin detaylarını anlattı:

Bu sistem, hortumların toprağın 30-35 santim altına döşenmesiyle çalışıyor. Yüzeyde hiçbir boru görünmüyor. Karbon salınımını minimuma indiriyor, suyun buharlaşmasını engelliyor ve kullanılan su miktarını ciddi oranda azaltıyor. 20-25 yıl ömrü olan bir sistem. Çiftçi sadece vana açıp kapatarak sulama yapabilecek.”dedi.

Demir ayrıca, uygulamanın Türkiye’de çeltik tarımında ilk kez hayata geçirildiğini vurguladı:

Narenciye, Antep fıstığı, zeytin, mısır, ayçiçeği gibi birçok üründe kullanılan bu yöntem şimdi çeltikte uygulanıyor. Bu da dünyada bir ilk olabilir. En büyük avantajı, bayır arazide çeltik yetiştirme imkanı sağlamasıdır. Böylece ekim alanı artacak, pirinç ithalatına ihtiyaç azalacak ve Türkiye kendi kendine yeten bir ülke haline gelecek.”