BÜLENT SAYLAM

İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Türkiye’deki konut açığı, kiracılarla ev sahipleri arasında problemler, depremlerin yol açtığı ekonomik kayıpların telafisi için ek motorlu taşıtlar vergisi ihdası ile bazı kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılması hakkında kanun teklifinin 23. Maddesi  üzerine İYİ Parti Grubu adına Mecliste konuştu. Akalın, Türkiye’nin her yıl ortalama 120.000 yeni konuta ihtiyaç duyduğunu belirtmiş ve konut eksikliğinin ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Ayrıca, deprem felaketi sonucu ağır hasarlı 507 bin konutun kullanılamaz hale geldiğini ve konuta olan talebin arttığını ifade etti.

TÜRKİYE’NİN HER YIL ORTALAMA 120 BİN KONUTA İHTİYACI BULUNUYOR

Akalın’ın TBMM’de yaptığı konuşması ilk önce konut konusunda açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin her yıl ortalama 120.000 yeni konuta ihtiyacı bulunduğu kaydeden Akalın, şunları söyledi: “Son yılların en çok dile getirilen meselelerinden biri, konut yetersizliği ve barınma ihtiyacının tam olarak karşılanamaması meselesidir. Buna bağlı olarak; Türkiye’nin her yıl ortalama 120.000 yeni konuta ihtiyacı bulunmaktadır. Konut alanında yaşanan bu eksikliğin giderilmesi ile ilgili adımları atmak bir kenara dursun; milletimizi derinden yaralayan, 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi ile birlikte, bilir kişi raporuna göre ağır hasarlı 507 bin konut kullanılamaz hale gelmiş ve konuta olan talep benzer oranda artış göstermiştir. Ayrıca, düzensiz göç ile birlikte gelen Suriyeliler; konut sorununu daha da içinden çıkılmaz hale getirmiştir.  İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılı verilerine göre 3 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacının olduğu kamuoyuna açıklanmış, gelen Afgan ve diğer yabancı uyruklularla birlikte rakamın çok daha yukarılarda olduğunu söyleyebiliriz. Kaldı ki; hepimizin bildiği gibi, bu veriler gerçeğin çok uzaklarındadır!”

SINIRLARIMIZIN YOL GEÇEN HANINA DÖNMESİ SORUNLARI GETİRİYOR

Suriyelilerin düzensiz göçüyle birlikte konut sorununun daha da karmaşık hale geldiğini dile getiren Akalın, konuşmasını şöyle sürdürü: “Sınırlarımızın yol geçen hanına dönmesi ile birlikte hangi sayıda yabancı uyrukluyu barındırdığımızı maalesef bilemiyoruz. Gelenler arasında suça karışmış ve karışma ihtimali olanlar da cabası. Ensar-Muhacir gibi kavramlarla sorun farklı gösterilmeye çalışılsa da bugün toplumsal olaylar başta olmak üzere yaşanan konut azlığı ve fahiş kira zamlarının arkasındaki en önemli gerekçelerden birini bu durum oluşturmaktadır. Ensar-Muhacir gibi kavramlarla sorun farklı gösterilmeye çalışılsa da bugün toplumsal olaylar başta olmak üzere yaşanan konut azlığı ve fahiş kira zamlarının arkasındaki en önemli gerekçelerden birini bu durum oluşturmaktadır.    

İKTİDAR, BİR TARAFTAN YAPIYOR, BİR TARAFTAN BOZUYOR

Ev sahiplerinin sürekli artan fiyatlar nedeniyle kiracılardan tahliye taahhütnamesi talep ettiğini ve bu durumun kiracı ve mülk sahibi arasında uyuşmazlıklara yol açtığını ifade eden Akalın, “Sürekli artan fiyatlar nedeniyle, ev sahipleri kiracılardan, tarih belirtmeksizin, ‘tahliye taahhütnamesi’ talep etmekte ve ekonominin bu dengesizliğine karşı kendilerince önlem almak istemektedirler. Bu durum, kiracı ve mülk sahibi arasında uyuşmazlıklara neden olmakta, mahkemeye taşınan davalarla yargı kurumu gereğinden fazla meşgul edilmektedir. İktidarınız, bir taraftan yapmaya çalışırken diğer taraftan bozuyor, bir taraftan düzeltmeye çalışırken diğer taraftan dağıtıyor. Hatırlar mısınız? Bu planlamaları yapan, hesaplayan, programlayan bir kurumumuz vardı. Evet! Devlet Planlama Teşkilatı… Bugün, sorun olarak karşımıza çıkan bütün konuları araştıran, çözümleri planlayan bu kurumumuz kapatıldı, işlevsiz hale getirildi. 

OLUŞTURULAN HANTAL BÜROKRATİK YAPI VATANDAŞI MAĞDUR DURUMA DÜŞÜRÜYOR

Geriye yürümezlik ilkesine rağmen Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin geriye dönük olarak iki kez alınmasının talep edilmesini eleştiren ve kanun tekliflerinin zamanlamasının vatandaşları zor durumda bıraktığını ve yeniden düzenleme zorunluluğunu beraberinde getirdiğini belirten Akalın konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi de akla ve mantığa uymayan uygulamalar karşımıza getiriliyor. Tıpkı, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin geriye dönük olarak iki kez alınmasının talep edilmesi gibi. Üstelik, hukukun temel ilkelerinden olan “Geriye Yürümezlik” ilkesine rağmen. İktidar, bu ve benzeri düzenleme içeren kanun tekliflerini zamanında yapmadığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildikten sonra geçmiş tarihleri baz alarak uygulanması nedeniyle; geçen süre içerisinde gerçekleşen anlaşmazlıklarla ilgili uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Kanun tekliflerinin zamanlaması vatandaşlarımızı zora sokmakta ve taraflar arasında yeniden düzenleme zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Az önce ifade ettiğim gibi Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne getirilen iki kat vergi uygulaması buna çok açık bir örnektir. Oluşturulan bu hantal bürokratik yapı ile bir kişi bile olsa, hiçbir vatandaşımızın mağdur duruma düşürülmesi kabul edilemez. Yönetimde hızlı karar alamıyoruz, bürokrasimiz yeterince işlemiyor diyerek, daha hızlı karar alacağız iddiasıyla ortaya çıkıldı.Ancak oluşturulan yeni bürokrasi mekanizması ne yazık ki; eleştirilen geçmiş bürokrasimizden çok daha hantal, çok daha işlevsiz ve kabiliyet alanı çok daha dar.

İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Sonuç olarak; İrrasyonel diye tabir edilen akıl dışı ekonomi politikaları; çözüm değil, sorun odaklı torba kanun teklifi ile milletimiz bugün de iş bilmez yöneticiler eliyle oluşan faturayı kat be kat fazla ödemek zorunda kalmış ve acı reçeteyle baş başa bırakılmıştır. Ne diyelim; Allah, milletimize sabırlar versin. Allah, milletimize zeval vermesin.”