<div style="text-align: left;"><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">Trakya Platformu Hukuk Kurulu Üyesi Av. <strong>Bülent Kaçar</strong>, dün yaptığı açıklamada Trakya Bölgesinin ekolojik sorunlarını anlayıp gereğini yapabilmek, yönetsel ve politik tutumlarımızı gözden geçirmekten geçtiğini söyledi. <strong>Kaçar</strong>, </span><span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">Çevre korumacılık yerine siyasi iktidara hizmet eden hatalı eğilimleri, bölgemize kötülük yapanları asla unutmadan sorunlarımıza çözüm ve dayanışma temelinde yaklaşmak en doğru yöntem olacağını savunarak </span><b><i><span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">“Trakya için dayanışma zamanı” </span></i></b><span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">şeklinde konuştu.<br /> <b><span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">YÖNETSEL VE POLİTİK TUTUMLARIMIZI GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ</span></b></span></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif; background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;"><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif; background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;"><o:p></o:p></span><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">Ergene Nehri’nin kirliliği ile boğuşan Trakya’nın çevresel sorun çeşidinin ve sorun alanlarının sayısının bölge planlaması adı altında hukuksuzlukların artış gösterdiğini söyleyen <b>Kaçar</b>, <b><i>“Yıllardır Ergene Nehri kirliliği ile boğuşan Trakya bölgemizin çevresel sorun çeşidi ve sorun alanları sayısı bölge planlaması adı altındaki hukuksuzlukla birlikte inanılmaz artış göstermiştir. Trakya Bölgesinin ekolojik sorunlarını anlayıp gereğini yapabilmek, yönetsel ve politik tutumlarımızı gözden geçirmekten geçiyor.” </i></b>dedi.</span></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif;"><o:p></o:p></span><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <b>KAMU YARARINI GÖZETEN, DOĞA KORUMACI KARARLAR ALINMALI</b></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif;"><o:p></o:p></span></span></div> <p style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt; line-height: normal; background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; text-align: left;"><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><b>Kaçar</b>, doğa korumacı yönetsel işlemler ve kararlar alınıp merkezi veya yerel yönetimlerce uygulanmadığı sürece halkçığın bir ilke olarak kalacağını kaydetti. <b>Kaçar</b>, şunları söyledi: <b><i>“Doğa bilimini gözeten ve insanlığın birlikte gelişmesini hedefleyen bir anlayışı topluma ve siyasete egemen kılmamız gerekiyor. Sürdürülemezliği anlaşılmış, talancılığa dönüşmüş soyut kalkınmacı anlayış yerine kamu yararını gözeten, doğa korumacı yönetsel işlemler ve kararlar alınıp merkezi veya yerel yönetimlerce uygulanmadan halkçılık bir ilke olarak kalacaktır.” <br /> </i><span style="background: rgb(249, 249, 249);">TRAKYA BÖLGESİNİN ANA FONKSİYONU TARIMSAL FAALİYETLERDİR</span></b></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif; background: rgb(249, 249, 249);"><o:p></o:p></span><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <span style="background: rgb(249, 249, 249);">Ergene nehrinin kirliliğinin yanı sıra Organize Sanayi Bölgeleri ve Enerji Üretim Alanları ile Trakya sanayi havzasına dönüştürülmek istendiğinin iddia eden Av. <b>Bülent Kaçar</b>, <b><i>“40 yıldır kirletilen ve sermayeye karşı siyasi irade gösterilemediği için hayata dönemeyen Ergene nehrinin kirliliğinin yanı sıra Organize Sanayi Bölgeleri ve Enerji Üretim Alanları ile Trakya sanayi havzasına dönüştürülmektedir. Oysa Trakya bölgesinin ana fonksiyonu tarımsal faaliyetlerdir. Trakya'da yaşamımıza kasteden her tür projeye karşı Trakya Platformu açtığı davalar, yaptığı bilimsel çalışmalarla, toplumsal mücadeleye önemli nitelikler ve deneyimler kazandırmaya çalışıyor.</i></b></span></span></span><b><i><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif;"><o:p></o:p></span></i></b><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <b><i><span style="background: rgb(249, 249, 249);">Günümüzde Trakya ekosistemi birçok yıkım tehdidi altındadır. </span></i></b><b><i>Trakya bölgesinde ekolojik yıkım yaratan tüm işletme ve yatırımlardan acilen vazgeçilmelidir. </i></b><b><i><span style="background: rgb(249, 249, 249);">Bu yıkım projelerine karşı idari, hukuksal ve ekolojik olarak mücadele etmek, bizlerin haklarını korumak ve savunmak için halktan yetki alan belediyeler ve il genel meclislerinin öncelikli görevidir. Yerel yönetimler Çevre Koruma Müdürlüklerini, mühendislerini, danışmanlarını, hukukçularını, çevre ve halk sağlığı komisyonlarını seferber etmek için neyi beklemektedirler?” </span></i></b><span style="background: rgb(249, 249, 249);">diye sözlerine devam etti.<b><i> <br /> </i></b></span><b><span style="background: rgb(249, 249, 249);">MARMARA DENİZİ FOSEPTİK ÇUKURUNA DÖNÜŞECEK</span></b></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif; background: rgb(249, 249, 249);"><o:p></o:p></span><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <span style="background: rgb(249, 249, 249);">Kaçar, Ergene Nehri’nin kirliliği için iktidar tarafından yapılan hiçbir planın çözüm getirmediğini dile getirdi. <b>Kaçar</b>, şunları kaydetti: <b><i>“İktidarın yaptığı hiçbir plan Ergene Nehri kirliliğine çözüm getirmemiştir. Ülkenin seçilmiş ve atanmış yetkilileri, kirletenleri ve göz yuman yetkilileri yargı önüne çıkarmadıkça, İl Genel Meclisi üyeleri, Belediye Meclis üyeleri Ergene nehrinin kirletilmesine karşı kararlar alıp Valilikler ve Adliyeler nezdinde etkili girişimlerde bulunmadıkça Ergene kapkara akmaya devam eder. Kurulacak termik santraller ile Trakya kömür kazanına, dâhiyane(!) projelerle Marmara Denizi foseptik çukuruna dönüşecektir.”</i></b></span></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif;"><o:p></o:p></span><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <b><span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">SİYASİ FAYDACI, İKBAL ARAYIŞINDAKİ ANLAYIŞLAR KALICI OLAMADI</span></b></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif; background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;"><o:p></o:p></span><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">Marmara Çevre Platformundan Ergene Platformuna uzanan, bugün Trakya Platformu çatısı altında mücadelelerini doğayı ve yaşamı savunma anlayışıyla şekillendirdiklerinin altını çizen <b>Kaçar</b>, <b><i>“Marmara Çevre Platformundan Ergene Platformuna uzanan, bugün Trakya Platformu çatısı altında süren tüm bilimsel- toplumsal- hukuksal mücadelemizi parçası olduğumuz doğayı ve yaşamı savunma anlayışıyla şekillendirdik. O nedenledir ki siyasi faydacı, ikbal arayışındaki anlayışlar kalıcı olamadılar. Bölgemizde ekolojik sorun çeşidi ve sorun alan sayısının artmasına rağmen mücadele etmeyen kurum ve kuruluşlar, yetkili yetkisizler, kolektivizm yerine bireysel öne çıkanlar sadece gelip geçtiler.” </i></b>dedi.</span></span></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Helvetica, sans-serif; background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;"><o:p></o:p></span><span style="font-size: 12px;"><span style="font-family: Arial;"><br /> <b><span style="background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">ÇÖZÜM VE DAYANIŞMA TEMELİNDE YAKLAŞMAK EN DOĞRU YÖNTEM OLACAK<br /> </span></b><span style="line-height: 115%; background-image: initial; background-position: initial; background-size: initial; background-repeat: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial;">Trakya Platformu Hukuk Kurulu Üyesi Av. <b>Bülent Kaçar</b>, açıklamasının sonunda olarak şunları söyledi: <b><i>“Trakya’da halkın beklentisi tüm kurum ve kuruluşların yaşam mücadelesini birlikte vermeleridir. Kent Konseyleri, Çevre Dernekleri, Sağlık Örgütleri, Barolar, Odalar, Kooperatifler bir adım öne çıkmalıdırlar. Çevre korumacılık yerine siyasi iktidara hizmet eden hatalı eğilimleri, bölgemize kötülük yapanları asla unutmadan sorunlarımıza çözüm ve dayanışma temelinde yaklaşmak en doğru yöntem olacaktır.” </i></b></span></span></span></p>