AYŞİN SEÇİL GEZER Taş ocakları için ruhsatların verilemeyeceğinin altını çizen Bircan, “Olay hukuki boyutta, yargıya taşınmış durumda Mecidiye’deki arkadaşlarımızın şikayeti üzerine. Doğayla barışık olmayan, doğayı sadece rant olarak gören, Türkiye’yi rant olarak gören hükümet taş ocaklarına da göz yummuştur. Sayın Bakan Veysel Eroğlu ile görüştüm. Görüşmemde; ben kesinlikle buna müsaade etmeyeceğim dedi. Benim yanımda daha önceden ruhsatı alınmış ama ruhsat tarihi bitmiş, faaliyeti bitmiş olan taş ocaklarının faaliyetlerini devam ettirdiğini söylediğimde öyle bir şey olamaz dedi ve benim yanımda bakan yardımcısı ve müsteşarı aradı buraların çok acil kontrol edilmesi gerektiğini ve buralara çok büyük cezalar uygulanmasını istedi. Yanımda da Çevre Komisyonu Başkanı Cihan Pektaş vardı, o da şahittir bu olaya. Bunu söyleyen Sayın Bakan ya bunu görmezlikten geliyor ya da bizlere karşı takiye yapıyor. Burada en önemlisi, Sayın Bakan’ın 14 Mart’ta Hürriyet Gazetesi’ndeki genelgesini size gösterdim, beyanatını gösterdim ondan önce de 2013 yılında çıkan bir genelge var onu ben bilir kişinin başındaki Hakim Beye verdim. Bu genelgeye göre denize ve su kaynaklarına 5 kilometre uzaklıkta olması gerekiyor, açılacak olan taş ocağının. Yerleşim birimleri ve karayollarından uzaklığı yine aynı şekilde 2 kilometre olması gerekiyor. Burada yerleşim birimine 1250 metre, Saros Körfezine de 1 metre faaliyet gösteren taş ocakları var. Şu anda ruhsat başvurusunun iptal edilmesini istediğimiz 2 başvurunun 2’si de 300 metreyi geçmiyor. Bunlara onay veren, bakanın kendisine bağlı olan bölge müdürüdür. Orman bölge müdürü onay veriyor, tabiat varlıkları onay veriyor ve Sayın Vali de bunu imzalıyor. Bu ruhsatlar verilmez diye bir genelge var. Kendilerine bağlı olan bürokratlar, kendilerine bağlı olan bölge müdürlükleri buna onay veriyor. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü buna onay veriyor. Taş ocaklarına onay veren kendi bürokratlarıdır. Bir tarafta yok böyle bir şey diyerek her zaman yaptıkları gibi, diğer tarafta da siz yapın ben yukarıda da nasıl olsa oyalarım taktiği güdülüyor. O yüzden biz bu mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi. MECİDİYELİLERİN KENDİ YAŞADIKLARI YERE SAHİP ÇIKMALARINI İSTİYORUM Mecidiyelilerin bu mücadele için destek vermeleri gerektiğini dile getiren Bircan sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Mücadeleyi sürdürürken de en önemlisi Mecidiyelilerin bu olaya kendilerinin sahip çıkması gerekiyor. Mecidiyeliler sahip çıktıkları süre içerisinde ben her zaman onların yanındayım. Mecidiyeliler olmasa da ben doğa katliamına ve bu ranta karşı hep orada olacağım. Mecidiyeliler orada ise samimiyetimle söylüyorum, her şekilde orada olacağım, her şekilde mücadeleyi vereceğim, gerekirse protestonun en büyüğünü yaparız. Mecidiyeliler de o taş ocaklarına çıkacaklar, gelecekler ve o mücadeleyi bizimle beraber kol kola yapacaklar. Mağdur olan kendileri, seyirci olan kendileri. Mecidiyelilerin kendi yaşadıkları yere sahip çıkmalarını istiyorum. Sahip çıkmaları için de davet ediyorum. Biz vatan topraklarının ne kadar değerli olduğunu biliriz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının sahip çıktığı, bizlere emanet ettiği bu topraklarda hiçbir şekilde de tahribata izin vermeyeceğiz.” Google Play Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ Apple Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ Facebook sayfamız için BURAYA TIKLAYINIZ Twitter için BURAYA TIKLAYINIZ Instagram için BURAYA TIKLAYINIZ Google plus için BURAYA TIKLAYINIZ Youtube Kanalımız için BURAYA TIKLAYINIZ