Baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı ile kendini belli eden ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu hastalığın gelişimini kolaylaştıran ve tedavisini zorlaştıran burun tıkanıklığı her sinüzit hastasında dikkate alınması gereken bir durum. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal konu hakkında bilgiler verdi.
Op. Dr. Bahadır Baykal; “Sinüzit yüz kemiklerinin arasında bulunan havalı boşlukların yani sinüslerin iltihabıdır. Yüz de zonklayıcı bir ağrıya sebep olur, burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı da eşlik eder. Baş ağrısı genellikle sinüzitten mi kaynaklanır? diye sorulacak olursa; Hayır, bu ifade yanlış olur. Baş ağrılarının büyük kısmı yaklaşık yüzde 85'i gerilim tipi baş ağrısıdır, yüzde 5'i ise sinüzit kökenlidir. Tabi diğer nedenler de var” dedi.
Sinüzit özellikle tedavisi yapılmamış nezle, grip sonrasında gelişebilir. Kış aylarında daha sık soğuk algınlığına yakalandığımız için sinüzite bir yönüyle kış hastalığı da diyebiliriz ama yaz döneminde de sinüzit olan ve bu durumdan muzdarip pek çok hasta var. Uygun tedaviye rağmen sık sık sinüzit oluyorsanız altta yatan mutlaka bir sebep vardır. Ya burun tıkanıklığı yapan kemik eğriliği, burun eti büyümesi ya da kişinin alerjik yapısı sinüzite neden oluyordur. Nadiren başka sebepler de olabilir tabi, araştırmak gerekir. Sinüs enfeksiyonu çevre doku ve kemik yapılara yayıldığı takdirde yüz kemiklerinde iltihaba, körlüğe, menenjitte ve beyin absesine neden olabilir. Bunlar son derece tehlikeli ve acil tedavisi gereken durumlardır. Özellikle çocuklarda sinüzit dikkatle izlenmesi gereken bir durum.
Tedavinin püf noktaları ise şunlardır: Uygun antibiyotik kullanımı gerekebilir. Bunun yanında destek tedavisi de verilebilir. Akut durumlarda tedavi süresi genellikle 10-14 gün arasında değişir. Kronik vakalarda ise bir ay ilaç tedavisi sürdürülmelidir. 7 günden fazla süren burun akıntınız ya da uzamış nezle, gribiniz varsa sinüzit olma ihtimaliniz oldukça yüksektir. Bu nedenle soğuk algınlığı deyip geçmeyin, önleminizi mutlaka alın. Hastalığın kronikleştiği durumlarda, ilaç tedavisine yanıt alınamadığında ameliyat gerekir. Sinüslerin havalanmasını yeniden sağlamak için sinüs kanalları endoskopik sinüzit ameliyatı ile temizlenir. Eğer enfeksiyon göz, beyin ve çevre kemik yapılara yayılırsa yani komplikasyon gelişirse cerrahi tedavi devreye girer. Kronik bakteriyel sinüzitlerde cerrahi tedavi oldukça yüz güldürücüdür.
Sinüzitten korunmak için bağışıklık sistemimizi dolayısıyla direncimizi düşüren yorgunluk, uykusuzluk ve kötü beslenmeden uzak durmak gerekir. Burun tıkanıklığı mutlaka tedavi edilmeli. Ayrıca ıslak saçlarla soğuk havaya çıkılmamalı. Ev ve iş yerimizdeki havanın nemi çok düşük olmamalı. Uzamış grip ve nezleye özellikle dikkat edelim.
Op. Dr. Bahadır Baykal son olarak sözlerine şunları ekledi: “Burun iç kısmındaki kıkırdak ve kemikten oluşan orta bölmenin eğriliği yani deviasyon oldukça önemli bir sebeptir. Burun eti büyümeleri ve alerjik kişilerde ortaya çıkan polipler de burun tıkanıklığı yapar. Sigara ve hava kirliliği de önemli nedenler arasındadır. Sigara dumanı burun ve sinüslerdeki temizleme fonksiyonunu bozar. Böylece partiküller ve tozlar burnun içinde kalır bu durum burun iç yüzeyindeki dokunun ödemlenmesine neden olur, burun etleri şişerek büyür. Herşeyden önce sinüslerin fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için iyi havalanmaları gerekir, burun tıkanıklığında sinüs havalanması olumsuz etkilendiği için sinüzit gelişebilir. Ayrıca sinüslerin içindeki sıvının düzenli olarak boşaldığı kanallarda da tıkanıklık oluşması sinüzite zemin hazırlar. Bu nedenle sık tekrarlayan sinüzit ataklarını önlemek için altta yatan burun tıkanıklığının nedenini bulmak ve tedavi etmek önemlidir.”