MEHMET AYTAÇ

İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, Saros Körfezi’nin karşı karşıya kaldığı risklerin tespiti ile ranta ve doğanın korunmasına karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi konusunda, İYİ Parti tarafından verilen Meclis Araştırma Önergesi üzerine TBMM’de bir konuşma yaptı.

Danişment sahilinin yaklaşık 47 dönümlük alanının, TÜRGEV kuruluşuna satılacağı iddialarının olduğunu söyleyen Orhan Çakırlar; “Danişment sahili, çadır kurarak tatil geçirmek isteyenler için kumsalı ve temiz denizi ile bilinmektedir. Meşe ağaçları ile örtülüdür. Keşan'a uzaklığı 38 Kilometre ve Erikli sahiline ise 3 kilometre olup yolu asfalt kaplıdır. Danişment sahili Edirne ve çevre illerden gelen birçok misafire ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemizde yaşanan ekonomik krizin etkileri sonucunda vatandaşlarımız açısından tatil yeri olarak daha makul görülen bölgelerden biri olan Danişment sahilinin bir kuruluşa peşkeş çekilmesi bölgenin doğal yapısına zarar vereceği gerçeğini ortaya sermektedir. Bu bölgenin ilerleyen yıllarda büyük ölçüde ranta açılacağı ve sonrasında doğanın betona teslim edileceği endişeleri konuşulmaktadır” dedi. 

Türkiye’deki birçok taşınmaz alanın, değerinin altında bir bedel veya bedelsiz olmak üzere TÜRGEV Vakfı’na tahsis edildiğini savunan Çakırlar; “Kamuoyunda birçok yolsuzluk iddialarına bulaştığı bilinen bu kuruluşa ne sebeple bu imtiyazlar verilmektedir?” diye sordu.

“SAROS’DA, BERN SÖZLEŞMESİYLE KORUMA ALTINA ALINAN BALIK TÜRLERİ YAŞIYOR”

Sazlıdere’de yapımı devam eden Saros FSRU Limanı hakkında da konuşan Çakırlar, “Aynı zamanda Edirne İli Keşan İlçesi Sazlıdere Köyünde doğa ve çevre gönüllülerinin hukuk mücadelesinin, adaletsizliğin hükümranlığına dönüştürülmesi sonucunda FSRU limanı inşaatı yapımına başlanmış ve inşaat devam etmektedir. Saros balık popülasyonu açısından çok zengin bir alandır. Bern Sözleşmesi’nde belirtilen ve kırmızı listede bulunan, koruma öncelikli balık türleri yaşamaktadır. İnşaatın başlamasıyla her geçen gün deniz ekosistemine verilen zarar artmakta olup balık türleri hızla eksilmektedir. İnşaat sırasında kirlilikten ve sesten etkilenen yunuslar bölgeyi terk etmekte ve kıyılara vurmaya başlamıştır” dedi. 

“SAROS KIYILARINDA HIZLI BİR BOZULMA GÖRÜLMEKTEDİR”

Çakırlar, İYİ Parti tarafından Saros Körfezi’nin korunması amacıyla verilen Meclis Araştırma Komisyonu önergesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Saros Körfezi, 144 çeşit balık, 78 tür deniz bitkisi ve 34 tür süngere ev sahipliği yapan, su altı zenginlikleri ile dolu ve sualtı etkinlikleri ile ilgilenenler için oldukça önemli bir bölgedir. Körfez içinde barındırdığı zengin balık çeşitleri nedeniyle deniz biyologları ve dalış meraklıları arasında büyük ve doğal bir akvaryum olarak nitelendirilir. Ege Denizi’nin en tuzlu kesimlerinden birini oluşturan Saros Körfezi’nde karmaşık girdaplar çizen akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle de kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır. Bu duruma rağmen son yıllarda yaşanan gelişmeler nedeniyle Saros Körfezi ve kıyılarında hızlı bir bozulma görülmektedir. Tarım konusunda da gün geçtikçe toprak kaybeden ülkemiz, bu projenin gerçekleşmesi ile birlikte maalesef verimli tarım arazilerini yok etmeye devam edecektir. Saros kıyılarındaki kumsallar doğal sit alanları olup kumsallarımızın yoğun bir ticari faaliyete kurban edileceği ve sökülebilir dahi olsa yapılaşmalara yol açılacağı kuşkusuzdur.  Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, doğal sit alanları mevzuatı sit alanlarının korunmasını zorunlu kılmaktadır. Bütün bu sorunlar Türkiye’nin en özel deniz alanlarından birisi olan Saros Körfezi’ni nasıl koruyup gelecek kuşaklara aktaracağımız konusunda endişelere yol açmaktadır. Bu sebeple Saros Körfezi’nin karşı karşıya kaldığı risklerin tespiti ile ranta ve doğanın korunmasına karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması son derece önemlidir.”

İYİ PARTİ’NİN ÖNERGESİ

Öte yandan İYİ Parti tarafından Saros Körfezi’nin korunması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan önerge şöyle: “Saros kıyılarındaki kumsallar doğal sit alanları olup kumsallarımızın yoğun bir ticari faaliyete kurban edileceği ve sökülebilir dahi olsa yapılaşmalara yol açılacağı kuşkusuzdur. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, doğal sit alanları mevzuatı sit alanlarının korunmasını zorunlu kılmaktadır. Bütün bu sorunlar Türkiye’nin en özel deniz alanlarından birisi olan Saros Körfezini nasıl koruyup gelecek kuşaklara aktaracağımız konusunda endişelere yol açmaktadır. Saros Körfezinin karşı karşıya kaldığı risklerin tespiti ile ranta ve doğanın korunmasına karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi için Anayasamızın 98’inci ve TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105’inci Maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını saygılarımla arz ve teklif ederim.”