ERDOĞAN DEMİR

20 BİN İNSANIMIZI KAYBETTİK

17 Ağustos 1999 yaşanan ve yerbilimlerinde neredeyse Milat olarak kabul edilen Marmara Depremi’nde yaklaşık 20 bin kişinin hayatını kaybetmesi ve 70 binden çok kişinin yaralanması ve sakat kalması ile sonuçlandığına vurgu yapan Kaya “Ülkemizin aktif tektonik bir konumda olması nedeniyle, doğal afetler içinde ön planda olan depremlerin ülkemizde yaşanması kaçınılmazdır. Marmara Depremi sonrası yaşanan Düzce, Simav ve Çay Depremleri doğal afetlerin ülkemizde sıkça yaşandığının en güzel belirtisidir. Bu depremlerde de çok sayıda vatandaşımız hayatlarını kaybetmiştir. Can kaybının yanı sıra mal kaybına neden olmuş, ülkenin ekonomisini etkilemiştir.” dedi.

DEPREM ZARARLARINI EN AZA YOLA İNDİRMENİN YOLLARINI ARIYORUZ
Kaya, insanoğlu yaptığı bilimsel araştırmalar ve çalışmalar ile depremi önceden kestirmenin, can ve mal kaybını en aza indirmenin yollarını bulma çabası içinde olduğunu belirterek, “Fakat bu konuda henüz sonuca ulaşılamamıştır. Günümüzde özellikle deprem zararlarını en aza indirmenin yolu deprem öncesi, deprem riskli alanlarda gerekli jeolojik ve jeoteknik çalışmaların yapılması, bu çalışmalardan elde edilen verilere göre yerleşim planlarının uygun koşullara göre yapılmasıdır. Bu kurallara uyan Türkiye’den çok daha riskli ülkelerde deprem özellikle çok az can kaybı ile atlatılabilmektedir.” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda Türkiye’de sadece jeoloji değil, tüm mühendislik dallarında yapılan çalışmalarda bilimsellikten uzaklaşıldığını belirterek konuşmasını şöyle tamamladı: “Hurafelere bel bağlandığı gözlenmektedir. Bu tür davranışların sadece deprem değil, heyelan, sel baskını gibi doğal afetlerin sayısının artması ile sonuçlandığı görülmektedir. 1999 Marmara Depreminde canlarını kaybeden bunca vatandaşımızı bir kez daha anarken, bilimsellikten uzaklaştığımızda, yerbilimlerine gerekli önemi vermediğimizde, doğanın bu konuda acımasız olduğunu sizlere bir kez daha hatırlatmayı bir borç bilirim.”