AK Parti Keşan Eski İlçe Başkanı Hakan Çevikel, Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumu ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ve referandum süreci sonrasında genel seçimlerin ve hatta yerel seçimlerin dahi olabileceğini belirtti. Çevikel, referandumun sonucuna göre gerek ülkede gerekse de siyasi partilerde önemli değişiklikler beklediğine vurgu yaptı.
1982 ANAYASASININ HALKIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMADIĞI DEFALARCA SÖYLENMİŞTİR
Cumhurun yönettiği sistemi, rejim değişikliği ile nitelendirmenin mümkün olmadığını belirten Çevikel, “Öncelikli olarak önümüze getirilen anaysa değişikliği bir rejim değişikliği değildir. Sistem değişikliğidir. Biz Cumhuriyet rejimi ile yaşamaya devam edeceğiz. Yeni sistemde halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı ile yönetilecek bir hükümet sistemi var. Cumhurun yönettiği sistemi, rejim değişikliği ile nitelendirmek mümkün değildir. Özellikle tüm partilerin bu anayasanın değişmesi gerektiğini zaten geçtiğimiz zamanlarda söylemişlerdir. Seçimlerde ve halkın karşısında, 1982 anayasası değişikliğini ifade eden tüm siyasi partilerinde ortak paydası değişmesi yönündedir. Halkın ihtiyaçlarını karşılamadığı da defalarca söylenmiştir. Uzun yıllardan sonra çok kapsamlı bir değişiklik bu referandumla önümüze getirilmiştir. Sonuçta da 16 Nisan’da halkın takdirlerine sunulacak. Bu bir tercih meselesidir. Hayır diyecekler kadar evet diyecekler de vardır. Kanaatim evet çıkacağıdır. Bu süreç içerisinde kimsenin kimseyi ötekileştirmesi veya bir oyu verene vatansever demesi uygun değildir. Her fikirden insanlar olacaktır. Kararı milletinde vermesi demokrasinin güzelliğidir. Demokratik bir süreç yaşıyoruz. Referandumlar demokrasilerde vardır. Karalama kampanyalarının yanlış olduğunu, ötekileştirmeye ve ayrıştırmaya karşıyım.” dedi.
YENİ SİSTEMLE BİRLİKTE OY POTANSİYELİ DÜŞÜK PARTİLER BİR ÇATI ALTINDA TOPLANABİLİR
Evet, çıkması durumunda sağ ve sol partilerin bir çatı altında birleşebileceğine dikkat çeken Çevikel sözlerine şu şekilde devam etti: “Yeni gelen sistemle birlikte dışarıdan da bakan atamaları yapılacak. Zaten geçtiğimiz dönemlerde devşirme bir bakan da atandı. Ekonomi ile ilgili olarak dışarıdan Kemal Derviş atanmıştı. Dolayısıyla bu kapı her zaman açık. Yeni sistemde de açık. Uzmanlık açısından ben dışarıdan bakan atanmasına karşı değilim. Özellikle Haziran seçimlerinden sonra hükümet kurulma kaosu içerisinde ben MHP (Milliyetçi Hareket Partisi)’nin ve CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)’nin tavrının doğru olmadığını söylemeliyim. Maalesef HDP (Halkların Demokratik Partisi)’li bakanlar ile de tanışma fırsatı bulduk. Bunun asıl müsebbiplerinden birisi de CHP’dir. Burada temel olarak hedeflenen istikrarlı bir hükümet sisteminin devam etmesi ve koalisyon hükümetlerine fırsat verilmemesidir. Sağ ve sol seçmende bundan sonra da eğer anayasa kabul edilirse, oy potansiyeli daha düşük partilerin düşüncesi ve ideolojisine göre bir çatı altında toplanacaklarını düşünüyorum. Oy potansiyeli düşük partiler birleşebilir. Sağ ve sol olarak başka isim ve nam altında ayrı iki düşüncenin yarışacağı bir sisteme göre gidiyoruz. MHP’nin devlet ve millet yanlısı tutumundan dolayı da mutlaka bakanlıklar nezdinde görevlendirileceğini düşünüyorum.”
MİNİMUM %55 EVET OYU BEKLİYORUM
Referandumda evet çıkacağını söyleyen Çevikel şunları kaydetti: “15 Temmuz darbe girişiminde darbe olduğuna inanan vatandaş kesiminden bahsediyorum. Topyekûn bir mücadele olduğunu ben düşünmüyorum. Siyasi düşüncesi farklı olan vatandaşlarımız bunun bir darbe olduğunu düşünmediler. Bunun senaryo olduğunu düşündüler. Attığı tweetlerle milleti bölen milletvekillerine de şahit olduk. Vatanımızda olan bu kadar vatanperver kahramanlarla bunun üzerinden siyaset yapanları ben aynı kefeye koymuyorum. Bu yüzden evet çıkacaktır. Minimum olarak ülke geneli olarak %55 evet oyu bekliyorum. Ben sol görüşlü vatandaşlarımızın da bir macera peşinde koşmayarak ve devletinin de yanında olarak evet oyu vereceklerdir. CHP ve HDP dışında diğer partilerin de ben evet diyeceğine inanıyorum. Yeni anayasadan dolayı evet diyeceklerdir. Referandumda eğer evet çıkarsa zaten sistem değişmiştir. Siyasetçiler milletin elçilerdir. Milletin istek ve arzularını yerine getirmek zorundadırlar. Onlar bizim görev verdiğimiz ve bizi temsil eden kimselerdir. Sonuç evet veya hayır olarak ne olursa olsun, 2019 seçimleri beklenmez ve hatta ve hatta bununla birleştirilebilen yerel seçimde beklemekteyim. Hayır çıkması durumunda mevcut yapının halk nezdinde güven oyuna ihtiyacı olacağı için bunu da tazelemek adına seçime gidilecektir. Ayrıca seçim sistemleri arasında da değişikliğe gidileceğini düşünüyorum. Bu dar bölge sistemi de olur.”
METİN FEYZİOĞLU’NUN AMACININ CHP’DE GENEL BAŞKANLIK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Keşan’a gelmesine de değinen Çevikel sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sayın Metin Feyzioğlu’nun Keşan’a gelmesi burada bir hayır propagandası yapmasını tasvip etmiyorum. Sizin düşüncenize zıt olan veya sizin düşüncenizle aynı düşünmeyen meslektaşlarınıza ayıp etmiş oluyorsunuz. İçinde Genel Başkanlık isteği olan kişinin başka bir kurumu kullanarak kendi reklamını yaparak öne çıkmaya çalışıyor. Bu çok doğru ve etik değildir. Kendi amacının genel başkanlık olduğunu düşünüyorum. Anladığım kadarıyla CHP içinde bir görev almak istiyor. Meslek grubunu kullanarak bu şekilde davranmasından ben rahatsız oluyorum. Keşan’a gelen Barolar Birliği Başkanı hiçbir söyleminde Barolar ile ilgili olarak hiçbir kelime söylememiştir. Belli bir kurumu temsil eden kişilerin siyasi olarak bir faaliyet içinde olacaklarsa, etik olarak üniformalarını bırakmaları gerektiğine inanıyorum. Kim olursa olsun, siyaset yapmak isteyen kişiler kurum elbisesini bıraktıktan sonra siyaset yapmalarının daha doğru olduğunu düşünüyorum.”