“Cumhurbaşkanımız roman kardeşlerimize bugüne kadar ne söz verdiyse hepsini yapmıştır”

BÜLENT SAYLAM

Trakya Roman Dernekleri Federasyon Başkanı ve 26. Dönem AK Parti Edirne Milletvekili Adayı Fahrettin Savcı, 20 Ocak 2023 tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı “2023 Roman Buluşması, Yüzyılın Romanını Birlikte Yazıyoruz” programı hakkında değerlendirmede bulundu. Programın Roman camiası açısından umut verici geçtiğini dile getiren Savcı, “Sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz. Sayın cumhurbaşkanımız roman kardeşlerimize bugüne kadar ne söz verdiyse hepsini yapmıştır. Biz sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz ve bu slogan gibi lütfen algılanmasın, yaparsa Recep Tayyip Erdoğan yapar diyorum.” dedi. 

ROMAN DENİLİNCE AKLA ÇİZGİ ROMAN YA DA KALIN BİR KİTAP GELİYORDU

Fahrettin Savcı, roman denilince eskiden çizgi roman akla gelindiğini hatırlatarak değerlendirmesine şöyle başladı: “Geçtiğimiz cuma günü Haliç kongre Merkezinde Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldığı romanlarla buluşma programı öncesinde Yüzyılın romanını birlikte yazdık. Yüzyılın romanını yazmaya başlamadan önce roman denince insanların aklına çizgi roman geliyordu. Romanların sorunlarına Fransız kalanlar, roman vatandaşlarımızın sorunlarının ve çözüm önerileri, sıkıntıları konusunda sadece kulaktan dolma, ilgi ve alakaları olmadan izleyip takip edip veya takip etmedikleri bir ortam vardı. Trakya Roman Dernekleri Federasyonu’nu 2009 Keşan ROMDER’i 2004’te kurduğumuzda roman denince akla sadece çizgi roman ya da kalın bir kitap geliyordu. 

TOKİ’LERİN KEŞAN’A YAPILMASININ EN BÜYÜK SEBEBİ, FEDERASYONUMUZUN KEŞAN MERKEZLİ OLMASIDIR

Savcı, 2004’ten bugüne Roman hareketi hakkında şu bilgileri verdi: “2004’te roman hareketinin roman kardeşlerimizin sorunlarının konuşulmaya başlamasını istediğimiz zamandan bu zamana önce Roman kökenli milletvekillerimiz yoktu. Roman Öğretmenlerimiz, roman doktorlarımız çok az sayıdaydı. Sayıları az olan roman üniversite öğrencilerimiz, İçişleri Bakanlığı’nda roman temsilcilerimiz, ilgili bakanlıklarda roman danışmanlarımız 2 dönemin başbakanının daha önceki Başbakan danışmanı yoktu. Stratejik roman eylem planı yoktu. Bunları çok çok çok sayabiliriz. Her romana bir sıcak yuva projesi kapsamından önce roman konutları yoktu. Keşan’da Türkiye’de 723 konut. Keşan’a yapılmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi federasyonumuzun Keşan merkezli olmasıdır. Hafızalarımızı tazeleyelim isterseniz. Abdi İpekçi Spor Salonunda roman buluşmasında, 2009 veya 2010 yılıydı. Tam hatırlamıyorum ama o yıllarda ilk roman buluşmasında sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan yine roman kardeşlerimize müjde kapsamında yine Keşan ismini vermişti. Ve bu kapsamda da müjdenin sonunda Keşan’ımızda yaşayan 723 hanemizin konut problemi barınma problemi çözülmüş oldu. Bunun eksi ve artılarını tartışabiliriz.” 

TYP’LER İLE ROMAN KARDEŞLERİMİZİ İŞGÜCÜ PİYASASINA KATTIK

Yapılan çalışmaları devamla Savcı, şöyle açıkladı: “Romanların işgücü piyasasına katılması için çalışma bakanlığımızın dönemin Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile biz romanların kaliteli iş gücü piyasasına ulaşabilmesi için TYP (Toplum Yararına Proje)’ler yoktu. Roman vatandaşlarımızın tahsil durumu, eğitim durumu, vasıfsız olma durumu, mesleki yetersizlik, pozisyonun fazla olmasından dolayı TYP’ler ile biz bu roman kardeşlerimizi işgücü piyasasına kattık. 6 ay da olsa 9 ay da olsa kamuda çalışmanın ve kamudaki sorumluluğunun alabilmenin bilincini ve çalışabilmenin mesai saatlerinde gidip gelmenin bir entegrasyonu sağlandı. Sonra da Milli Eğitimle ilgili dönemin Milli Eğitim Bakanı anmamak olmaz, Nimet Çubukçu hanımefendiyle beraber roman çocuklarının kaliteli eğitime erişebilmeleri ile ilgili çalışmalar yaptık. O zaman da bunlarla ilgili roman çocuklarımızın kırtasiye, envanter desteği ve önlerine hedef koyabilmesi adına ailelerinin desteklenmesi konusunda taleplerimiz vardı. Roman kardeşlerimizin çocuğunun eğitime devam ettiği sürece yardım alma konularını işlemiştik. Şimdi vatandaşlarımız ve çocuklarımız bundan faydalanma imkanı buluyor.” 

HEPİMİZE SORUMLULUK DÜŞÜYOR

Hayaller kurmadan gerçeklere ulaşılamayacağını hatırlatan Savcı, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ilk kurulduğunda yani yeni bir bakanlıktır. Biz Fatma Şahin hanımefendi şimdiki Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımızla o zaman da mutfakta çalışıyorduk ve bununla ilgili de stratejik roman eylem planını hazırladık. Hayaller kurmadan gerçeklere ulaşmamız söz konusu olamaz. Önce her insanın bir hayali olacak insanlarımızın hayalinin ve ufkunu genişletmek için biz kanaat önderleri, dernek başkanları, federasyon başkanları, toplum liderleri olarak hepimize bir sorumluluk düştü. Bu sorumlulukları yerine getirmeye bundan sonra da devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız ‘devlet adına özür dileyeceksem roman kardeşlerimizden özür diliyorum.’ cümlesi bizim için ve ayrımcılık için ve önyargı için önemli bir kelimeydi ve biz bunu aldık, gönlümüze koyduk.” 

ROMAN KELİMESİNİ POLİTİKA ÜRETMEK ADINA KULLANDIK

Bugün Romanların sorunlarının dinlenildiği toplantıların yapılmasının sebebinin çalışmalarının ürünü olduğunu dile getiren Fahrettin Savcı, şöyle konuştu: “Bugünkü konumunda artık en üst makamlarda yerelde ve illerde, ilçelerde yani kaymakamlıklar ve valiliklerde roman vatandaşlarımızın sorunlarının ve çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantılar yapılıyor mu? Yapılıyor. Bu toplantıların yapılmalarını getirmenin sebebi bizim bizim bu tür çalışmaların içerisinde yer almamızdır. Roman kelimesini ayrımcılık veya özel bir kelime olarak tutmadık. Roman kelimesini politika üretebilmek adına roman kardeşlerimizin eğitimine, sağlıkta bağırmada, güvenlikte, istihdamda geri kalmışlıkta, sorunlarını dile getirmek için roman kelimesinin politika üretmek adına kullandık. Yani birbirimizden kendimizi, birbirimizi ayırmadık, ayrı gayrı görmedik. Bu memleketin, bu vatandaşların yerelde ve genelde türkiye’de 85 milyon insanımızın sorunlarını dile getirmeye çalıştık.” 

CUMHURBAŞKANIMIZIN ROMAN KARDEŞLERİMİZLE BULUŞMASINI ÖNEMSİYORUZ

2023 Roman Buluşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın romanlar ile buluşmasını önemsediklerini söyleyen Savcı, “Artık çağdaş medeniyette ilerleyen ve yazılımlar, donanımlar yapan bir dünyada, yeni dünyada ve yeni çağda, roman kardeşlerimizin de çok çok çok geri kalmaması için bu dünyaya tutunabilmeleri adına bu tür çalışmaları yapma gereğinde ve zaruriyetinde olduk. Burada roman vatandaşlarımızla ilgili sayın cumhurbaşkanımızla söyledi: ‘Unutmak mümkün mü?’ dedi bu 4 roman toplantısını. Roman buluşmasında akabinde stratejik roman eylem planı yayınlandı. Cumhurbaşkanımızın roman kardeşlerimizle buluşmasını önemsiyoruz. Türkiye’nin birinci derece devlet adamı sayın Cumhurbaşkanımız roman kardeşleriyle kucaklaştı. Roman kardeşlerimize ‘sizlerle benim, benim sizlerle can bağım var’ cümlesi bizim için konuttan da, stratejik roman eylem planından da, İçişleri Bakanlığı’nın koordinasyon kurulları oluşturmasından da roman sanat merkezlerinin romanların ağırlıkta yaşadığı bölgelerde kurulacak olmasından da daha önemlidir. Bu cümle, ayrımcılığın ve romanların geri kalmışlığının önünü açmış bulunmaktadır ve önünü açacaktır. 

YATAN ASLANDAN GEZEN TİLKİ DAHA İYİDİR

Bu saatten sonra biz roman kardeşlerimize bakın, Cumhurbaşkanımız, Ana Muhalefet Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da roman kardeşlerimize geçen hafta buluşmalar yaptı. Bu önemli buluşmaları önemsiyoruz ama yatan aslandan gezen tilkiden daha iyidir. Bu cümleleri, bu söylemleri bize özgüveni bize desteği, fırsata ve avantaja çevirmemiz lazım. Bunu neyle yenmemiz lazım? Geçtiğimiz günlerde söylemiştik. Eğitimle yenmemiz lazım. Eğitime adapte olup, okuyarak, okutarak ve önümüzdeki gelişen ve yeni dünyada yerimizi almamız lazım. Hindistan’a baktığımızda dün fakirdi ama bugün yazılımla beraber dünyanın en zengin ülkeleri arasına geldi. Biz de artık yerelde ve genelde yani inci boncuk işleri bırakıp artık kaliteli insan yetiştirebilmek, kaliteli nitelikli insanlar ordusu haline getirip Türkiye’de insanımızın yurda yararlı birer insan olmasını hep birlikte işte alt kurumla ilgili bakanlıklarla, kuruluşlarla, bunlarla birlikte sağlamalıyız.” 

CUMHURBAŞKANIMIZ ‘YİNE KEŞAN’ DEDİ

Sayın Cumhurbaşkanımız o gün ne dedi: ‘Her romana bir sıcak yuva’ dedi. ‘İzmir, Bursa, Kocaeli ve Keşan’ dedi. Yine ‘Keşan’ dedi. Keşan’ımızda bahçeli konutlarımız için seçim üstü söylemdir diyor CHP İzmir milletvekilimiz ve bununla ilgili basın toplantısı yaptı. Bunları ‘yapamaz’ dedi. Şimdi biz bizimle can bağı olan sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz. Sayın cumhurbaşkanımızla başta roman kardeşlerimize buna bugüne kadar ne söz verdiyse, hepsini yapmıştır. Biz sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz ve bu slogan gibi lütfen algılanmasın, yaparsa Recep Tayyip Erdoğan yapar diyorum ben. Yani biz sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz. Daha önce türkiye’de. Türkiye’de, 6.000 konut yani Reis sözünü tutmuş. Romanların ağırlıklı yaşadığı 25 bölgede roman koordinatörleri, roman danışmanları atanacak. Bu edirne’de sayın valimizin roman danışmanı Özcan Kalkar olmuştur. Kalkar, Trakya Roman dernekleri Federasyonu’muzun genel sekreteridir. Şimdi Keşan’a da bir koordinatör atamamız olacak.” 

YÜZYILIN ROMANINI BİZ BİRLİKTE YAZDIK

Trakya Roman Dernekleri Federasyon Başkanı ve 26. Dönem AK Parti Edirne Milletvekili Adayı Fahrettin Savcı, değerlendirmesini şöyle sonlandırdı: “Edirne’de müzikle, tiyatroyla uğraşan roman gençlerimiz için de Roman Sanat Merkezi kurulacak. Hemen akabinde sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı olarak genelgeye sadık kalacaklarını ve bakanlığın sorumluluğunu yerine getireceğini söyledi. Hemen akabinde Milli Eğitim Bakanımız, Sağlık Bakanımız, Aile Sosyal Politikalar Bakanımız kendi tweetlerinde, sosyal medyalarında basında bunu paylaştılar. Yani ‘yüzyılın romanını birlikte yazıyoruz’ cümlesi buradan geliyor. Yüzyılın romanını biz birlikte yazdık. Onun için dil, din, cinsiyet ayrımı yapmadan insanca davranan insanca karşılık buluyor. Allah-u Teâlâ devletimize zeval vermesin. Onun için insanı yaşatacağız ki devletimiz yaşasın. Biz bu memlekette birbirimize ayrı gayrı görmeden, birbirimizi kucaklayarak, birbirimize hoşgörü ile bakarak, birbirimize selamlaşarak birbirimizi kalp kırmadan birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerektiği zamandayız. Bunun için Kürdü, Çerkezi, Romanı  evet alt kimliklerimiz olabilir ama tek üst kimliğimiz var. Bu da Türk kimliğidir. Ne mutlu Türküm diyebilen bu kimliklere ne mutlu ki o kimliklere onun için yüzyılın romanını birlikte yazdık. Bu romanı lütfen okumaya devam edin.”