ERDOĞAN DEMİR
Eğitim İş Keşan İlçe Temsilciliği 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle geçtiğimiz Cumartesi günü Bir Dayanışma Kahvaltısı verdi.
Saat 10.30’da Ağadayı Hotel’de gerçekleşen kahvaltıda konuşan Eğitim-İş Keşan Temsilcilik Başkanı Erol Yazla, tüm katılan eğitimcilerin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak şunları söyledi.
“Değerli dostlar, 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle düzenlediğimiz tanışma ve dayanışma kahvaltımıza hoş geldiniz.
Şairin dediği gibi güneşin sofrasındayız. Bu sofra geniş, bu sofra aydınlık, bu sofra bereketli. Çoğaldıkça çok, azaldıkça yoğuz biliyoruz. Hoş geldiniz.
Bir olmayı öğrettiler bize, biliriz. Birlikten neler doğar, onu da biliriz. Hoş geldiniz.
Öncelikle aramızda olan dostlarımıza anons etmek istiyorum.
- Uzunköprü Temsilcilik yönetim kurulu üyeleri İbrahim Kaya ve Arif Açıkbaş ve üye arkadaşlarımız
- Malkara Temsilcilik Başkanımız Fikret Altınbaş ve Yönetim Kurulu üyeleri
- Atatürkçü Düşünce Derneği Keşan Şubesi Yönetim Kurulu ve değerli üyeleri
- Konfederasyonuz bileşenlerinden kardeş sendikamız Genel Sağlık-iş Edirne Şube Yönetim kurulu üyesi Arif Çalışkan, Keşan Devlet Hastanesi, Keşan 112 Sağlık Hizmetleri Temsilcileri ve üyeleri
- Yine Konfederasyonuz bileşenlerinden kardeş sendikamız Büro-iş Keşan Temsilcisi Şaban Nar
- Özlük hukuk alanında sıkça bilgisine başvurduğumuz, desteğini aldığımız sendika avukatımız Orçun İşsevenler aramızda, değerli dostlar Hoş geldiniz, güç verdiniz.
24 Kasım Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e "Başöğretmen" unvanının veriliş günü. Bugünü her yıl Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz.
Bu anlamlı gün, öğretmenlik mesleğinin toplumsal değerinin vurgulandığı özel bir gündür. Ancak bu gurur gününde, ne yazık ki derin bir burukluk yaşıyoruz. Öğretmenlik mesleği, Cumhuriyet tarihimizde hiç olmadığı kadar değersizleştirilmeye, itibarsızlaştırılmaya ve baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Ekonomik ve sosyal haklarımız gasp edilmiş; Kadrolu, sözleşmeli, ücretli gibi ayrımlarla bölünen öğretmenler, güvencesiz çalışma koşullarında adeta sömürülmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) gibi dayatmalarla öğretmenlerin emeği, mesleki birikimi ve diplomaları hiçe sayılmaktadır.
Laiklikten uzaklaşan müfredat ve eğitimin bilimsellikten koparılması, yalnızca öğrencilerimizin değil ülkemizin geleceğini de karartmaktadır. Eğitim sisteminde gerici ve siyasi baskılar, öğretmenlerin toplumdaki itibarını ve eğitimin niteliğini zedelemektedir. Ancak bizler, tüm bu zorluklara rağmen laik, bilimsel, adil ve nitelikli bir eğitim için mücadeleyi sürdürmekteyiz.
Bir eğitim sisteminde bir inanç grubuna yönelik eğitim kurumları, dersler, etkinlikler varsa orada bilimsel eğitimden söz edilemez. Okullar hepimizindir, devlet hepimizindir. Bir iktidar çoğunluk benim, okul benim, devlet benim diyorsa orada adalet yoktur. Bilimsel ve pedagojik eğitim yoktur.
Eğitim-İş sendikası olarak adalet için, çağdaş, laik, bilimsel, karma ve kamucu eğitim için her türlü eşitsizliğe, kayırmacılığa, partizanlığa karşı mücadelemizi yürütüyoruz.
İktidar 23 yıldır eğitimde sözde reformlar yapmaktadır. Yaptıkları sözde reformların eğitim sorunlarını çözmesi mümkün değildir. İdeolojik yaklaşımlarla eğitim sorunları çözülmez çözülemez.
Eğitim-İş sendikası olarak bizler bu uygulamaları deşifre etmeye, toplumumuza anlatmaya, kabullenmeyeceğimizi göstermek için mücadelemize devam edeceğiz.
Eğitimin gerileştirilmesine, piyasalaştırılmasına, gerçeklerden ve akılcılıktan uzaklaştırılmasına karşı tepkilerimizi her alanda gösterdik, gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz.
Bugün on binlerce eğitim çalışanı söylemiyle etkin, eylemiyle cesur, temsiliyeti ile güçlü sendikamız Eğitimiş’ te birleşti. Yüzbinlere sığmadık sığmayacağız.
Cumhuriyet öğretmenleri olarak Başöğretmenimize sözümüz var. Türkiye’nin aydınlanması, çağdaşlaşması için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.
Öğretmen yalvarmaz
Öğretmen boyun eğmez
Öğretmen el açmaz
Öğretmen ders verir”




