Kurban bayramı da geride kaldı. Bu 9 günlük tatilde Enez’i muhtemelen 100 bin kişi ziyaret etti. Enez her zamanki gibi bu defa da hazırlıklı değildi. Gelişi güzel yerlerde kamp kuran, kumsalda yatan, her türlü doğal ihtiyaçlarını çalı diplerinde gideren, denetimin olmadığı bir süreci bir kez daha yaşadık. Elbette Enez Belediyesi’nin olanaklarını aşan işler de vardı. Ama güzel bir hazırlıkla, yönlendiricilikle hem gelenlerin pişman olmayacağı hem de sürekli yaşayanların tedirgin olmayacağı daha az şikayete konu olacak bir süreç yaşayabilirdik. *** Örneğin şehir içi trafiği trafik olmaktan çıktı. Sadece bayram süresince değil Cumhuriyet Meydanı ve Kale Caddesi artık otopark oldu. Merak ediyorum. Sevgili Başkanımız Özkan GÜNENÇ ve Belediye Meclis Üyeleri bu caddeden hiç geçmiyorlar mı? Geçiyorlar da bu rezaleti görmüyorlar mı? Görüyorlar da umursamıyorlar mı? Umursuyorlar da çare üretemiyorlar mı? Özellikle bu caddede, tamamen işgal altında olduğundan kaldırımları kullanmak yayalara nasip olmuyor. Cadde ise iki taraflı, hatta bazen 3 kademeli park yeri olarak yayalara geçit vermiyor. Kaldı ki caddede yürümeye kalksan kendini ve elinden tuttuğun çocuğunu tehlikeye atıyor; ya da bu defa araç trafiğini engelliyorsun. Ben utanıyorum. Dilerim ki siz de utanır bir çare ararsınız. *** Çare çok basit.. Bu cadde, Edirne’nin Saraçlar Caddesi gibi araç trafiğine kapatılacak… Bu uygulama bugün olmazsa mutlaka bir gün olacak. Trafiği “ÖNCE İNSAN” anlayışı ile düzenlemenin gereğine inanıyorsanız bu rezalete kayıtsız kalamazsınız. “İyi ama Araçlar nereye gidecek? Nereye park edecek?” diyorsanız elbette öncelikle bunun çözümünü arayacaksınız. Bunun da bolca çözümü var. Örneğin Pazar yerini haftanın 6 günü kullanılabilecek bir park yeri olarak düzenleyebilirsiniz. Ya da çevrede henüz boş olan arsaları mevsimlik olarak kullanmak üzere kiralayabilirsiniz. Ya da Hükümetin arkasındaki Belediye kademe tesislerini, itfaiyeyi kaldırıp düzenlerseniz burası 300 araç için yeterli olacaktır. Hm sorunu çözersiniz hem de gelir elde edersiniz. *** “Yol trafiğe kapatılırsa” diye tedirgin olan esnaf arkadaşlarımız bugün bir süre dükkanlarının önüne oturup gözlemlesinler. Yol zaten caddedeki iş sahiplerinin kendi araçları ile yeterince işgal edilmiş durumda. Ayrıca bu caddeye giren araçların pek çoğu mesela 50 tanesinden 45 tanesi hiç durmadan geçip gidiyor. Geri kalan 5 tanesinin 4 tanesi BİM önünde park ediyor. Yani araç geçişlerinin size yararı yok. Kaldı ki yol üzerindeki kahvehane müşterilerinin araçları da yok, park yerine ihtiyaçları da yok.. Hiç kimse yoldan araçla geçerken durup “Girip şuradan bir buzdolabı alayım” demez. Ziraat Bankası ve diğer banka ATM’leri, Belediye, Hükümet, Eczaneler, Ayasofya camii, bu cadde çevresinde olduğu müddetçe insanlar Enez’e gelecektir. “Park yeri uzak” diye hiç kimse yoldan dönmeyecektir. Hem gelecekler, işlerini görecekler, hem de karbon monoksit solumadan, sessiz, sakin, güvenli bir ortamda bu caddede gezerek Enez’in tadını çıkaracaklardır. Sonuçta her sahil kentinde olduğu gibi kaldırımlar esnafın olacaksa yol trafiğe kapatılıp halkın olacaktır. *** Ya da tüm kaldırımlar boşaltılarak halkın rahatça gezip, alış/ veriş yapması sağlanacaktır. Hiç kimse unutmasın. Bu caddede 10 esnaf varsa bu caddeyi kullanma hakkına sahip binlerce insan ve SEÇMEN var.