AYŞİN SEÇİL GEZER Tekstil işletmelerinin Keşan’a büyük katkı sağladığını ifade eden Erol, “Keşan’a istihdam anlamında ciddi bir katkı var. Tarım ve Turizm önde gözüküyor. Bu yönde çalışmalar yapılsın isteniyor ama tekstilde 2007-2008 yıllarında tekstil fabrikalarında 3 bin kişi çalışıyordu. Bu rakam bugün bin 200- bin 300’lere düştü. Oysaki tekstil Keşan’a katkılar sunuyor. Diğer ilçelerden çalışmaya gelenler var. Uzunköprü ve Malkara’da ikamet eden personelimiz var. Türkiye’de 2000’li yıllardaki tekstil sektörü artık yok. Türkiye’deki teşvik sisteminden dolayı birçok işletme yurt dışına gitti. Şu anda Romanya, Vietnam, Türkiye ve kısmen Çin’de üretim yapıyoruz. Firma olarak üretimimizi kendimize yapıyoruz. İngiltere’de 260 civarında satış noktamız var. İngiltere’de bir markamız var. Keşan Ticaret ve Sanayi Odası ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği toplantılarda markalaşmanın önemine değiniyor. Yönetim Kurulu Başkanımız Cafer Mahiroğlu aynı zaman Avrupa Türk Markalar Birliği başkanı. Avrupa’da Türk markalarının gelişmesi için merkezi hükümetle ciddi çalışmalar var. Keşan’daki genel üretimimizin yaklaşık %17’si Keşan’dan gidiyor. Keşan’daki işçi kardeşlerimizin emeği var. Keşan’dan ihracata ciddi bir katkı sunduğumuz için mutluyuz.” dedi. BİN KALİFİYE ELEMAN OLSA TEKSTİLDE ERTESİ GÜN İŞBAŞI YAPAR Keşan’da tekstilcilerin kalifiye eleman anlamında sıkıntı yaşadığını ifade eden Muharrem Erol, şunları söyledi: “Kalifiye eleman ihtiyacımız var. Şu anda Keşan’da bin kalifiye eleman olsa tekstilde ertesi gün işbaşı yapar. Bu anlamda ciddi bir açık var. Bunun çözümü noktasında; iş eğitimi ve işi paralel götürüyoruz. Bir taraftan insanlara meslek kazandırıyoruz. Bu konuda herkes iyi niyetli ancak bir koordinasyon eksikliği söz konusu. Keşan’da öncelikli sektörler arasında tekstilin de olması gerektiğini düşünüyorum. Tekstilde binlerce insanlar ekmek yiyorsa Keşan’da ciddi bir sektördür.” FABRİKA OLURSA GÖÇ AZALIR Erol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Keşan’da 21 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Geçen süre zarfında fabrikamızda bir hırsızlık dahi yaşanmadı. Çalışanlar zarar vermeyi bile aklından geçirmiyor. Bu da bölge insanının dürüst olduğunun göstergesi. İnsan karakteri açısından Keşan’ın farklı bir pozisyonu var. Bunu görmek lazım. Keşan’ın kendi kendinin artı yönünü görmesi lazım. Keşan’da teşvik olmamasına rağmen fabrika açılması insan kalitesinden kaynaklanıyor. Güneydoğu veya Doğu Anadolu bölgelerine verilen teşvik Keşan’a olsa pozisyon daha farklı olacak. Devletin bunu gözden geçirmesi lazım. Tekstil Keşan’da göçü önlüyor. Ne kadar çok fabrika olursa göç o kadar azalır.” BİRÇOK ÖNEMLİ MARKAYA KEŞAN’DA İŞ YAPILIYOR Tekstilin Türkiye’de kurumsallaştığını ancak gelişmediğini dile getiren Muharrem Erol, “Üretimimizin tamamını İngiltere’de satıyoruz. İngiltere’ye ayda 180 bin-200 bin adet ürün gönderiyoruz. Genelde fason çalışıyorlar. Ancak artık yavaş yavaş fasonculuk devri bitiyor. Hem üretip hem satıyoruz. Keşan’da üretilen tekstil ürününün %80’i ihraç oluyor. Birçok önemli markaya Keşan’da iş yapılıyor. Ağırlıklı olarak yurt dışı çalışılıyor.” şeklinde konuştu.