<p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">AYGÜL KONAR</span></span></u></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""> “TÜRKİYE ET İTHALATINDA AVRUPA BİRİNCİSİ”</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Türkiye’nin son 7 yılda 6,5 milyar dolarlık kırmızı et ve canlı havyan ithalatı yaptığını dile getiren <b>Gaytancıoğlu</b>, <b><i>“Şu anda Türkiye et ithalatında Avrupa birincisi, dünyada da ikinci sırada. Bu da yerli üretim yapan, hayvan besleyen erkek hayvanı besicilik yaparak, yem getirerek, çayırda otlatarak besleyenlere, çiftçilere rekabet yaratıyor. İthal et ucuza getiriliyor, daha doğrusu ithal etin ucuza getirildiği zannediliyor. Yeterli destek mekanizması oluşturulmadığı için ithal et Türkiye’nin pazarına girdi. Şu anda aşırı derecede stok var. Buna rağmen tüketim artmıyor. İnsanlarım alım gücü düşük. İthal et getirme yerine 6,5 milyar dolarlık döviz bizim besicimize aktarılabilse ciddi anlamda artar ve fiyatlar düşer.”</i></b> dedi. </span></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“İTHAL ETİN TÜRKİYE’YE HİÇBİR KATKISI OLMAMIŞ”</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Maliyetlerin sürekli arttığını belirten <b>Gaytancıoğlu</b>, sözlerini şöyle sonlandırdı: <b><i>“2011 yılından beri ithalat yapılıyor. Kıyma fiyatları o tarihlerde 18 TL iken şu anda 50 TL. İthal etin Türkiye’ye hiçbir katkısı olmamış. Tamamen dövizimizin kitlesine neden olmuş. Yerli besicinin de üretim yapamama, hayvanını beslememesine birebir tepkisine neden olmuş. Maliyetler sürekli artıyor. Yem fiyatları çok yüksek, ithal et yem fiyatlarını ucuzlatacağı yerde yem ürünlerini de ithal ediyoruz. Bu yüzden yem ürünlerinin %60’ını da ithal etmiş oluyoruz. Yemi soyadan, mısırdan, buğdaydan yapıyoruz. Bunların hepsinde de Türkiye net ithalatçı ülke konumuna geldi. Et ithalatının Türkiye ekonomisine ciddi zararları var. Bunun yerine çiftçinin ve üretimin desteklenmesi gerekir.”</i></b></span></span></span></p>