Yeter artık; gençlerin kadınların önünü açın, ömür boyu o koltuklarda mı oturacaksınız? Gerçek sahiplerine teslim edin.

Gençler, kadınlar gelin partimize üye olun, örgütlü aktif mücadelenin içinde yer alın. Sizlerin çok yönlü katkıları son derece önemlidir, değerlerdir. Sorunlarınızın çözümünü beceriksizlere, uyuşuklara, sözde kahramanlara bırakmayın. Dışarıdan "gazel okumakla", "ahkâm kesmekle" çözüm üretemezsiniz. Üye olarak içinde yer alın, beğenmediklerinizi sizler değiştirin ya da beraber değiştirelim.

Mustafa Kemal Atatürk'ün geleceğe yönelik çağrısı neydi; "Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz", Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir."

Genç denilince belli bir yaş aralığı biyolojik ve fiziksel güç olmaktan öte, ileri bir yaşam biçimidir. Gençlik bir kafa, daha doğrusu "düşünce" sorunudur. Genç; çağdaş değil, çağının çok daha ilerisinde düşünebilen, uzağı görebilen, hedefleri ve umutları olan insandır. Aynı yaşlarda olup, düşünsel olarak aralarında adeta yüzyıllar olan insanlar olduğu gibi, ayrı kuşaklardan aynı bilinci taşıyan insanlar da vardır.

Gençlik; yeniliği, dinamizm, özgürlüğü, değişimi içinde barındırır. Yaşlılık ise; durağanlığı, statükoyu, eskiyi, tutuculuğu, hareketsizliği içinde barındırır. Gençlerin önünü kapatan, adeta önüne set çeken görünmeyen fakat hissedilen adeta ortaçağın fikri kale duvarlarıdır.

Her geçen gün giderek, politik yaşlanmanın en önemli sebeplerinden birisi de, gençlere güven duyulmamasıdır. Makam ve koltuklarını kaybetme korku ve endişesiyle, gençler tehdit olarak algılanmaktadır. Aslında bu yaşanan somut ve yalın gerçekleri başkan ve yöneticiler de biliyor. Ancak; işlerine gelmediği için, bir yandan "1980 dönemi gençliğinden" dem vurarak savuşturmaya, "gençler acemidir, toydur hata yaparlar" vb. gerekçelerin arkasına gizlenmektedirler. Bu kendini geliştirememiş, geleceği okuyamayan, tutucu anlayışlar, kendilerini doğuştan deneyimli, bilgili, her şeyi sadece ben bilirim siyasi kakavan tavrındadırlar.

'Gençlik gelecektir' şiarıyla; geleceği devir alacak gençlere, sadece faydacı beklenti ve yaklaşımlarla değil, gelecekte üstlenecekleri görev ve sorumluluğa hazırlamak adına, tamamen gençlerden oluşan "Gölge yönetim" oluşturulmasını sağlayarak her türden fikir ve projelerini, farklı bakış ve yaklaşımlarını üretebilecekleri bir alan ve bunları halkla, kamuoyuyla paylaşabilecekleri haftalık, aylık bülten-dergi vb. yayın organlarını çıkartabilecekleri alt yapının hazırlanması ve somut olarak "Yönetme sanatını" pratikte yaşayarak öğrenme ve hayata geçirme hedef projesi olmalıdır.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun gençlere, kadınlara çağrısı; "Gençler siyasette aktif olarak yer alın ve siyaseti dinazorlardan temizleyin." Siyasi dinazor; düşünsel, fikirsel olarak çağın gerisinde kalmış, yeniliklere kapalı, gelişmelere ayak uyduramayıp mevcut durumu, statükoyu korumak isteyen kimselerdir.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun; tüm partililere çağrıda bulunarak uyardığı "Siyaseti dinazorlardan temizleyin" çağrısına rağmen hala makam-koltukta ısrar edenler sorumlu olduğu kadar, onların yanında olup destek verenler de, aynı sorumluluğu paylaşmaktadırlar.