Keşan Belediyesi'ne ait taşınmazların ihalesi gerçekleştirildi Keşan Belediyesi'ne ait taşınmazların ihalesi gerçekleştirildi

Keşan’da iki evladını yitiren emekli öğretmen ve binlerce genci yetiştiren İsmail Taşdelen’in daha önce bir kazada su kanalına düşen aracında kanala düşerek boğularak hayatını kaybeden Hakan Taşdelen’in ardından ikinci evladı olan Kaan Taşdelen’i de yitiren sosyal medyada yaptığı paylaşım okuyanları üzdü.
İsmail Taşdelen’in yaptığı paylaşım şöyle; 
“Yakışıklı  avukatım Hakan’ımdan sonra,  melek yüzlü, pırıl pırıl yüreğiyle ailemizin güneşi, umudu , yarınları olan mühendisim Kaan’ımı da o lanet hastalık vesileyle kaybettik. Acımız büyük, acımız tarifsiz,  yandık  yandık ki nasıl yandık, nasıl dayanalım ? Ne diyelim ? Yaşamımız boyunca birilerine  çocuklarımıza gülen bir yüz olmak için tarifsiz bir savaş verdik . Tek arzumuz bizim çocuklarımızın da yüzleri gülsün, ailemize ülkemize yararlı birer birey olsunlar istedik. Yalan dünya biz senden başka bir şey mi istedik. Tek isteğim vardı  Kaan’ ımın son saatlerinde tam 2 saat profesör denilen isme üzerine evladımı canımı Kaan’ımı emanet ettiğim  o şahsın 1 saniye de olsa  evladımın başına gelmesi için aramadığım,  yalvarmadığım bir kişi   kalmadı . Bak burdayım feryatlarımı duydum her şeyi  yaptık, yüce rabbim onu bizden çok sevmiş dese ayaklarını öperdim. Sen profesör  olabilirsin ama ; unuttuğun bir şey var seni de benim gibi  öğretmenler yetiştirdi. Sen zembille inip doktor olmadın hoca. Yazıklar olsun ki seni ögrencilere faydalı olasın diye çok önemli bir makama da verdiler. Senden medet bekleyenlere sesleniyorum, seni oraya layık görenlere sesleniyorum. Hocaaa rozetin ne olursa olsun o oturduğun koltukta benim, maaş diye aldığın para da benim. Çünkü ; sen bir kamu çalışanısın ve hizmetkarısın, Türk halkının hizmetkarısın bunu asla unutma. 
HEEEY .YÜCE TÜRK HALKI
Bu ülkede kamuda, çalışanlar adına vali, kaymakam, doktor, öğretmen, sağlıkçı, polis, askeri personel,hakim, savcı, nüfus memuru, belediye çalışanı, her kim olursa olsun. Her biriniz bu 85 milyon insanın hizmetkarısınız. Görevinizi tam yapacaksınız ki aldığınız para helal olsun. Böyle başa böyle traş diyenler, kendisini ulaşılmaz görenler, aldığınız her kuruş para haramdır. Bunların karşısında amirim, profesörüm, müdürüm diyerek el pençe duran yüce Türk halkı yanlış yapıyorsunuz.  O senin hizmetkarın çalısanın onun karnını doyuran, onları son model arabalara  bindiren de sensin. O senin karşında ayağa kalkacak, o senin derdine derman olacak. Devlet  kapısı istirahat yeri değil, hizmet kapısıdır
HEEEY RECEP TAYYIP ERDOĞAN  
Bu ülke uğruna bir ömür adamış güzel insan sayın cumhurbaskanım. 
Bu kamu çalısanlarına ait 657 sayılı kanunu değiştirmezsenız, devlet eliyle karnını doyurduğunuz bir çok s…z size de, aile bireylerinize de, bayrağımıza da, milli manevi değerlerimize de ağız dolusu küfretmeye devam edeceklerdir. Aydınlık bir Türkiye’nın en acil yarası budur. Buna neşter vurma değil, kesip atma zamanı gelmiş geçmektedir. Devletin gerçek gücünün anahtarı buradadır. Aksi devam ederse benim gibi eşiyle bu ülkeye 30’ar yılını vermiş,  bu ülkeye on binlerce  evlat yetistirmiş, üstelik  5 yıl kadar önce de avukat evlatlarını toprağa vermiş yaralı ana, baba, o dalın  en iyisi denilen ne ünvan verirsenız verin tam 2 saat, tam 2 saat yalvarmalarına rağmen evlatlarının başına getirememiş ve canlarının son filizlerinin soğuk bedenine sarılmak zorunda kalmışsa vay bu milletin haline vay ki vaaay.
Oysa çok basit bır uygulama, halk hangi kamu çalışanından hizmet almışsa ona bir puan verecek ve bu puanları sadece ilgili müfettişler görecek sene sonunda, o puanın altında kalan kamu çalışanı ilk önce 6 ay ücretsız izne postalanacak, bir tekrarı olursa kamudan men edilecek.
Örnek mi ? bir ilçeye jandarma komutanı atadınız. Bu kişinin hizmet alanı neresi kırsal kesim, yani köyler. Bu kardeşimizi bize uymadı, şu veya bu sebeple içki masalarında alınan bir kararla o ilçenin siyasi erki değil, onun hizmet ettiği köylerde senede bir kez halkın verdiği oylar belirleyecek halk ondan memnunsa o komutana kimse dokunamayacak. O da adam gibi yüce Türk devleti adına gururla hizmet edecek. Aksi mi ? Taşdelen gibi, feryadınızı bırak Türkıye’de  Selanik’e kadar Yunanlılar da dinlemeye devam edecek. Amma duyanınız olmayacak.
Bu umutları yok olmuş, filizleri kırılmıs, yaşamın hiç bir anlamı kalmamış. Her saniye ölümü kendisine  gölge kadar yakın gören emekli bır okul müdürünün feryadıdır. Bu  tarifsiz acımızı paylaşan ilk saniyeden beri yanımızda olan ; arayan, cenazemize katılan, taziyeye evimize gelen basın yoluyla acımıza paydaş olan tüm dostlarımıza, kardeşlerımıze, sevenlerimize, sevdiklerimize Edirne Keşan’dan sevgi saygı ve selâmlarımız olsun.”

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR