BÜLENT SAYLAM

Gazetemizde de yeralan haber sonrası, Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönülleri Dayanışmasından ortak bildiri yayınlandı.   Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Ertürk Çoban, yaptıkları açıklamada Çevre ve Şehircilik Bakanlığının e-çed sayfasında yayınlanan duyuru ile ilgili olarak “Dünya ve ülkemiz insanlarının canlarıyla uğraştığı bu zamanda bu karar ve duyuru neyin nesidir?” dediler. Yapılan açıklamada 6 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleştirilecek İDK toplantısına geniş katılımın olması için gerekli mercilere başvurulması gerekliliğinin önemine dikkat çekilirken büyükşehirler arasında ulaşım yasağı ile davacılar arasında kısıtlılarının olduğu hatırlatılırken toplantıya katılanlara adil davranılmadığı kaydedildi.

YILDIRIM HIZIYLA HER ŞEY KOTARILIYOR

Karagöz ve Ertürk Çoban, yeni ÇED süreci ile ilgili olarak yapılan yazışmaların yıldırım hızıyla gerçekleştirildiğinin altını çizerek şunları aktarıyorlar: “Olayın süresi ve sonucu  son derece ilginçtir. Şöyle ki; Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü 10.03.2020 Tarih ve  E.2208970 sayılı yazıları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünden  Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 sayılı genelgesi hakkında görüş soruyor, ilgili genel  müdürlük  12.03 2020 Tarih ve 81195450-220.01-E. 65582 sayılı yazıları ile ilgili genel müdürlüğe, Edirne İdare Mahkemesinin kararının Bilirkişi raporuna dayandığı bu nedenle, ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI  2009/7 sayılı genelgesinin  sondan ikinci paragrafına göre: “ … Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararları hakkındaki yürütmenin durdurulması/iptal kararları, hakkında ÇED Olumlu kararı verilen ÇED raporunun bir yada birkaç bölümüne ilişkin ise ve yürütmenin durdurulması/iptal  kararı ÇED raporunun diğer bölümlerini olumsuz yönde etkilemiyor, yani kararın tümünün yeniden ele alınıp değerlendirilmesini gerektirmiyorsa,  ÇED raporunun hazırlanmasına ilişkin tüm sürecin en baştan tekrarlanmasına gerek bulunmamaktadır.” Hükmüne dayanılarak dava konusu işlemin iptaline esas teşkil eden bilirkişi raporunda yer alan hususlar doğrultusunda düzenlenerek hazırlanacak ÇED raporunun tüm ekleri ile birlikte komisyonca yeniden değerlendirilmesi için 2009/7 genelgesi  kapsamında bakanlığa sunulması yeterli görülüyor  ve bu doğrultuda bir buçuk aylık bir sürede hazırlanan 2020 sayfalık yeni ÇED dosyasının bakanlığa sunulması ile İDK tarihi belirlenip duyuruluyor. Burada ilginç olanı iki genel müdürlük arasındaki yazışma süresidir, iki gün içinde yıldırım hızıyla her şey kotarılıyor.

MAHKEME, 14 AYRI BÖLÜMDE HUKUKA AYKIRILIK SAPTIYOR

Edirne İdare Mahkemesi 14 ayrı bölümde hukuka aykırılık saptadığını hatırlatan Karagöz ve Ertürk Çoban, “Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 sayılı genelgesinin sondan ikinci paragrafında  savunulan görüşün desteklenmesi için aynı genelgede  üç örnek veriliyor ve bu üç örnekte de ÇED olumlu kararı verilip iptal gerekçesi olarak raporun sadece bir bölümünde yasaya uyarlık olmadığı belirtiliyor. Oysa SAROS FSRU GEMİ İSKELESİ ile ilgili ÇED olumlu raporunun iptal  kararının gerekçelerinde Edirne İdare Mahkemesi 14 ayrı bölümde hukuka aykırılık belirtiyor, aynı davanın Bilirkişi Heyeti ise onlarca konuda bilime ve ÇED Yönetmeliğine aykırılık saptıyor. Kaldı ki Çevre ve orman Bakanlığı 04.07.2011 tarihinde kapatılıp "Çevre ve Şehircilik  Bakanlığı" ve " Tarım ve Orman Bakanlığı" diye iki bakanlığa ayrılıyor. Yani Genelge yayınlamış bakanlık kapatılmış durumdadır.” dedi. 

DAVACILAR ARASINDA SOKAĞA ÇIKMA KISITLISI OLANLAR VAR BU ADALET Mİ?

Koronavirüs önlemleri kapsamında ülke genelinde yasakların olduğunu belirten Karagöz ve Ertürk Çoban, yapılacak toplantıya katılımda adaletsizlikler olacağını söyleyerek, “Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 genelgesine göre 06.05.2020 tarihinde İDK toplantı kararı alan sayın bakanlık yetkilileri bu ülkede veya bu gezegende yaşamıyor mu? Dünya insanlığının ne ile uğraştığından haberleri yok mu? Kaldı ki söz konusu mahkeme kararının  Davalılar tarafından Danıştay’a temyize taşınmasına karşın neden Danıştay kararı beklenmeden mevcut mahkeme kararı ile hiç ilgisi olmayan raflarda tozlanmış olan  bu genelge dayanak yapılarak yangından mal kaçırırcasına yasanın arkasından dolaşılıyor.Hele hele ülke genelinde bir çok kısıtlama ve yasakların olduğu  bu dönemde. Örneğin; Büyükşehirler arası ulaşım yasağı var, İDK'ya katılmak isteyecek davacılar arasında sokağa çıkma kısıtlısı olanlar var. Bu adalet mi? Bu durumda hemen yapılması gereken  halk tarafından seçilmiş ve Saros’a sınırı bulunan Edirne, Keşan, Enez ve Gelibolu Belediye Başkanları, İl Genel Meclis Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri,  İl Genel Meclis üyeleri, Köy Muhtarları, Kooperatif ve Site Yöneticileri  bu duruma itiraz etmeli, aynı zamanda  6 Mayıs 2020 tarihinde Ankara’da yapılacak İDK (İnceleme, Değerlendirme Komisyonu” toplantısına  da katılmak üzere müracaatta bulunmalıdır .

İnsanlığın can derdinde olduğu böyle bir zamanda yasa ve mevzuatların arkasından dolanarak alınan bu kararı bizler hiçbir yere sığdıramıyoruz . Değerlendirmeyi kamuoyuna bırakıyor, yukarıda belirttiğimiz muhatapları göreve davet ediyoruz.”  şeklinde açıklamalarını sonlandırdılar.