MEHMET AYTAÇ

Tüm dünyada hemen her alanda hızla yayılan yapay zeka ile Keşan da tanışıyor.  Keşan Görsel Sanatlar ve Kültürel Araştırmalar Derneği (ZERLANİS), yeni tiyatro oyununun görsellerini yapay zeka uygulaması ile gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz yıl bünyesinde oluşturduğu 5. tiyatro grubu olan Tiyatro Perde’nin oyunu için yapay zeka uygulaması kullanıldı.

Hristo Boytchev tarafından kaleme alınan ve 1990’lı yıllarda Balkanlar’da yaşanan savaş atmosferini yansıtan “ALBAY KUŞ” isimli oyunu Yönetmen Aydın Yıldırım,  radyo tiyatrosu türünde izleyicilerle buluşturdu. Ancak derneğin Youtube sayfasından paylaşılan oyunun akışı sırasında gösterilen resimlerin oluşturulması için Yıldırım, hazır resimler ya da gerçek fotoğraflardan yararlanmak yerine kendi direktifleri doğrultusunda üretim yapan bir yapa zeka programını deneyimlemek istedi. Bunun sonucunda ise oyun karakterleri, kullanılan yapay zeka sayesinde ortaya çıktı.

“PROGRAM, VERDİĞİNİZ DİREKTİFİ SANİYELER İÇİNDE GÖRSELE ÇEVİRİYOR”

Yönetmen Aydın Yıldırım ile yapay zeka ve sanat üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

Mehmet Aytaç: “Yapay zeka uygulamaları şu an ne düzeyde?”

Aydın Yıldırım: “Yapay zeka uygulamaları her alanda olduğu gibi sanat alanında gün geçtikçe nüfuzunu arttırıyor. Özelliklerle son aylarda MIDJOURNEY, DALL-E2, GOOGLE LaMDA gibi uygulamalar alana hızlı girişler yaptılar.”

Mehmet Aytaç: “Bu uygulamalar nasıl çalışıyor?”

Aydın Yıldırım: “Diyelim ki bir işle ilgili bir görsel malzemeye ihtiyacınız var. Programa yazılı bir şekilde ihtiyacınız olan görseli tarif ediyorsunuz. Programda size saniyeler içinde bu görseli çizip size sunuyor. Bu inanılmaz bir gelişme. Adeta bilişim alanındaki en önemli devrimlerden biri. Yani metinden görsel üretiliyor. Bu metinde istediğimiz resmin tarzını, rengini, hangi renklerin kullanılacağını, kaçıncı yüz yıl resim akımını yansıtmasını istediğimiz ya da hangi ressamın tarzında olabileceğini vs. talep edebiliyoruz. Yani 1915 yılında Çanakkale Deniz Savaşlarında bir İngiliz zırhlısında kederli bir şekilde sigara içen İngiliz subayın üzüntüsünü yağlı boya tablo olarak ressam Goya stilinde talep edebilirsiniz.”

“HAYAL GÜCÜNÜZDE SINIR YOK”

“Ve yahut da 4077 yılında küresel bir felaket sonucunda medeniyetin çöktüğü, Avrupa’nın göbeğinde, çimenler kaplamış gökdelenlerin arasında, cam tavanı çökmüş Berlin parlamentosu yıkıntıları arasında, yıkık kenti yağmacılardan koruyan genç bir milis komutanının üzerinde kuru kafa olan çakısıyla bir konserveyi açmaya çalışırkenki ses çıkarmama telaşını anlatan karakalem çalışması. Verdiğiniz her direktif, bunların sıralaması veya direktifleri virgülle mi çizgiyle mi ayırdığınız, tırnak veya parantez içinde olma durumu bile üretimi farklılaştırıyor. Hayal gücünüzde de bu programlarda da sınır yok. Bu inanılmaz bir şey. Küçük bir düzeltme yapayım. Programlarda ırkçılığa, ayrımcılığa ya da pornografiye izin vermeyen sınırlandırmalar var tabi ki.”

“BİRÇOK ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”

Mehmet Aytaç: “Peki yapay zekanın hayatımıza ne gibi etkileri olacak?”

Aydın Yıldırım: “Tabi ki inanılmaz etkileri olacak. Bu teknoloji öncelikle üretimi son derece arttıracaktır. Bu görsel üretim alanındaki telif hakları anlayışlarını alt-üst edecektir. Özellikle bir çocuğun hayal gücünün ne üretimlere dönüşebileceğini bir hayal edin. Ya da bir spor araba, bir mimari eser ya da bir kıyafet tasarımının sınırsızlığını hayal edin. Belki birçok tasarımcı işsiz kalacak, belki tasarımcılar kendilerini çok daha ileri düzeyde geliştirip yenilecek. Neler olacağını hep beraber göreceğiz ama birçok şeyin eskisi gibi kalmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.”

Mehmet Aytaç: “Siz neden radyo tiyatrosu için böyle bir uygulamaya yöneldiniz?”

Aydın Yıldırım: “Biz ZERLANİS olarak hem bünyemizde bulunan gençlerin sanatsal üretimlerini ve sosyal bilinçlerini arttırmayı hem de bugünü ve geleceği en verimli bir şekilde okumalarını amaçlıyoruz. Bu bağlamda her türlü teknolojik gelişmelerle de tanışmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Oyunumuzun görsellerini bu yeni uygulamalarla hazırlayarak onlara yeni bir deneyim yaşatmak istedik.”

Mehmet Aytaç: “Hangi programı kullandınız?”

Aydın Yıldırım: “Biz bu oyunda MIDJOURNEY isimli uygulamayı kullandık. MIDJOURNEY sizin talebinizi alıp 4 resim üretiyor. Yani size 4 seçenek sunuyor, siz ister dördünden birini seçersiniz isterseniz bir resmi seçip onun yine 4 ayrı varyasyonunu isteyebiliyorsunuz. DALL-E2 programı realistik üretimler yaparken MIDJOURNEY daha artistik, sanatsal işler çıkarıyor.”

“OYUN İÇİN ETKİLEYİCİ VE DERİN RESİMLE ORTAYA ÇIKTI”

Mehmet Aytaç: “Albay Kuş oyunu için programa siz hangi direktifleri verdiniz?”

Aydın Yıldırım: “Tabi ki oyunun kaotik atmosferini yansıtacak resimler yaratmaya çalıştık. Savaş, yıkık bir hastane, pejmürde hastalar ve askerler kullandığımız terimlerdi. Ayrıca oyunda yer alan karakterlerin fiziksel özelliklerini ve duygu durumlarını ilettik. Sonuçta Doktor, Albay Fetisov, Pepa gibi karakterlerin etkileyici ve derin resimleri çıktı ortaya. Ancak bu resimlerin tekrar tekrar yeni varyasyonları alınarak bu sonuçlara ulaşıldı. Keşanlılar ZERLANİS’in Youtube sayfasından hem oyunu dinleyebilirler hem de bu üretilen resimleri görebilirler.”