HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL
Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri, konuyla ilgili dün bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan, Temiz Keşan Derneği Başkanı Ekin Öztürk, Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz ve Saros gönüllüleri katıldı.
Hasan Karagöz, 14 aydır umutla bekledikleri imar planlarının iptali davasının Edirne İdare Mahkemesi’nce reddedildiğini belirterek, “Edirne İdare Mahkemesi’nin davamızda yaptığı keşif ve bilirkişi heyet incelemesi sonucunda hazırlanan raporda, tarım ve orman alanlarını korumayan, üst ölçekli planlara aykırı, tepeden inme bir karar ile Saros FSRU Limanı’nın Saros Körfezi Kültür ve Turizm Gelişim bölgesine yapılmasının planlama hukuka aykırı olduğu bilimsel olarak tespit edilmiştir. Davamızı haklı bulan bilirkişi heyetinin raporu, hepimizi umutlandırmış ve mahkemenin davamızın kabulüne karar vereceğine dair inancımızı arttırmıştı. Edirne İdare Mahkemesi üç kişilik akademisyen bilirkişi heyetinin bilimsel raporu gereğince davamızı kabul edip Saros FSRU Doğalgaz Limanı imar planlarını iptal etmek yerine ÇED davasındaki tek bir bilirkişinin gerekçesiz görüşüne göre davamızı reddetmiştir. Merak ediyor ve soruyoruz; 2. ÇED olumlu kararının iptali davamızda aleyhe bilirkişi görüşlerini dikkate alarak karar veren Edirne İdare Mahkemesi imar planlarının iptal davamızda neden 25 sayfalık ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınmamıştır?
Planlama alanında uzman ve üniversite öğretim üyesi akademisyen değerli bilim insanlarının iki ayrı raporunun neden hukuken kabul edilmediğine dair karardaki gerekçeler maalesef yetersizdir.
Mahkeme Saros Körfezini katleden Saros FSRU Doğalgaz Limanı’nı onaylama gerekçesini, ‘Dünya üzerinde özellikle pandemi süreci ile başlayan enerji güvenliği ile arzındaki düşüş ve fiyatlarda ki aşırı artış nedeniyle sıvılaştırılmış doğal gazın, LNG gemileriyle taşınmasının, yüzer sistemlerle depolanmasının ve gazlaştırılmasının, Türkiye açısından büyük önem taşıdığı, bu nedenle söz konusu projenin uygulanmasında klasik söylem olan üstün kamu yararı bulunduğu dikkate alınmıştır’ diye açıklamaktadır” dedi.
YURTTAŞLAR OLARAK BU MAHKEME KARARINI KABUL ETMİYORUZ
20 yıldır enerji arz güvenliğini sağlayamayanların, ekonomik çöküşten kurtuluşu bu tür projelere bağlayanların, dışa bağımlı dövize endeksli, pahalı enerji ithalatı için Saros Körfezi’ni daha fazla katletmelerine izin vermememiz gerektiğini ifade eden Karagöz, “BOTAŞ şirketi Saros FSRU Doğalgaz Limanı ile dış gaz alım ve dış gaz satım taahhütlerini yerine getireceğini, deniz aşırı ülkelerden gelecek gazı Avrupa pazarına aktarma taahhütlerinin olduğunu açıkça ifade etmiştir. BOTAŞ'ın dış ticaret için ülkemizin en özel korunması gereken değerli varlıklarından Saros Körfezini kırıma uğratılması ve ormanların ve turizm bölgesinin acımasızca yok edilmesi nasıl olur da üstün kamu yararı olarak hüküm altına alınabilir? Yurttaşlar olarak bu mahkeme kararını kabul etmiyoruz. Ülkemizin ve denizimizin hakkını hukukunu aramaya devam edeceğiz. Mahkeme kararındaki gerekçeler sadece genel ve soyut ifadeler olup planlama hukukuna açıkça aykırıdır. Güneş enerjisine yatırım yapmayanların yarattığı enerji plansızlığının faturasını Saros Körfezi’ne ödetemeyeceksiniz” diye konuştu.
HUKUKSAL VE TOPLUMSAL MÜCADELEMİZE BİLİNÇ VE KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ
Hasan Karagöz, Edirne İdare Mahkemesinin bu davadaki üç akademisyen bilirkişi raporu yerine ÇED davasının gerekçesi dahi olmayan tek kişilik planlamacı görüşüne dayalı karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek, “Dövize endeksli fosil ve çok pahalı yakıt olan doğalgazı deniz aşırı ülkelerden gemilerle getirmek milletin vergilerini ticaret adı altında heba etmektir. Saros FSRU Limanının hafriyat ve inşaat çalışmalarının Saros Körfezi’ni mahvettiği ve kirlettiği gerçeğini görmezden gelemezsiniz. Saros Gönüllüleri olarak her şeye rağmen tarih karşısındaki haklılığımız ile İstinaf Mahkemesi’nin karara karşı itirazımızı kabul edeceğine ve yürütmeyi durdurma kararı vereceğine inanıyoruz. Trakya Platformu’nun desteğiyle haklı davamızı sonuna kadar savunacağız. Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri olarak tüm hukuksal ve toplumsal mücadelemize bilinç ve kararlılıkla devam edeceğimizin bir kez daha bilinmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Karagöz, karara itiraz edeceklerini söyledi.
BİZ MÜCADELEMİZE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ
CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu ise Türkiye’de hukukun katledildiğini öne sürerek, “Son zamanlarda çok fazla örneğini gördük. Özellikle son zamanlarda tek adam rejiminin yürürlüğe girdiği tarihten sonra hukuk kişilere göre siyasi bir şekilde veya kavramlara göre yönlendirilebiliyor. Yani iktidara yakın olanların, üstünlerin hukuku, iktidar yakın olmayanların da bu şekilde böyle sömürüldüğünü görüyoruz. Burada doğa katlediliyor. Bu bizim doğamız. Keşan’ımızın, Trakya’mızın, ülkemizin en güzel yeri göz göre göre katlediliyor. Biz doğalgaza karşı değiliz. Özellikle gaza karşı değiliz. Bunu satın alıyoruz. Ama bunun yeri var. Başka yerde de bu yapılabilir dedik. Ülkemizin birçok yerinde doğalgaz santralleri var, çevirim santralleri var ama hükümetin son derece hazırlıksız olduğunu da bugünlerde görüyoruz. 10 gün gaz kesintisine sebep oluyor. Neden? Çünkü 2018’de gaz rezervlerimiz ocak ayı itibariyle yüzde 74’lerdeymiş, bu sene yüzde 38’le giriyor. Yani demek ki önceden planlanmamış. Bu yatırımlar günübirlik yatırımlar olmaz, uzun vadeli yatırımlar olur. Türkiye’nin güneşinden yararlanan bir hükümeti görmedik. 20 yıldır tek başlarına iktidar olan bir hükümet çevreci enerjiye yönelebilirdi. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi. Fakat bu tip yatırımlar hiç yapılmadı. En kolayını seçiyorlar ve en vahşice yapıyorlar. Bilim adamlarının karşı çıkmasına rağmen doğayı katlederek, deprem bölgesi olmasına rağmen, fay hattı geçmesine rağmen, hukuka rağmen, bize rağmen, bilime rağmen yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Hukuk burada sadece seyrediyor ve olur, olmaz kararlar veriyor. Son derece yanlış. Tarih her zaman bizleri haklı çıkartacaktır. Biz sabırla mücadelemize devam edeceğiz. Sonunda direnenler her zaman için kazanırlar. Haklı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu yatırım yanlış, bu yatırımın yeri yanlış. Ülkemize büyük sorunlar açacaktır. Ülkemizin doğal güzelliğine, turizm güzelliğine ve bölgemize çok olumsuz katkılar yapacaktır. Biz mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz” dedi.





