AYGÜL KONAR
Oğuz, açıklamasında çocuk istismarında ülkenin dünya üçüncüsü olduğunu belirtti.
“SÖZÜMÜZÜN BİTTİĞİ YERDEN ZİYADE, KANIMIZIN DONDUĞU BİR YERDEYİZ”
Zeynep’in katledilişi ile ilgili bir anne olarak üzüntüsünü ve isyanını ifade edecek kelime bulamadığını dile getiren Oğuz, şunları söyledi: “Sevmeye çekindiğimiz, bakmaya doyamadığımız, gözümüzden kıskandığımız, saçının teline canımızı vereceğimiz evlatlarımız istismara uğruyor, katlediliyor. En son Kırklareli’de yaşanan Zeynep kızımızın katledilmesi vakasıyla karşı karşıyayız. Sözümüzün bittiği yerden ziyade, kanımızın donduğu bir yerdeyiz. Bir anne olarak üzüntümü ve isyanımı ifade edecek kelime bulamıyorum.”
“5 BİN 600 ÇOCUĞUMUZ HALEN KAYIP”
Ülkede çocukların %33’ünün istismara uğradığını belirten Oğuz, “Türkiye Psikiyatri Derneği’nin son 10 yılda 250 bin çocuğun istismara uğradığını belirttiği bir çalışması var. Maalesef ülkemizde çocuklarımızın %33’ü istismara uğruyor. Çocuk istismarında ülkemiz dünya üçüncüsü. Bunlar son derece vahim, kan dondurucu bulgular. Yine Kaçakçılık İstihbarat Hareket ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı’nın verilerine göre, son veri 2015’in Ocak ayıdır. 5 bin 600 çocuğumuz halen kayıp. O tarihten bu tarafa daire başkanlığı ve ilgili bakanlıklar istatistik veri ve rakam paylaşmıyor. Dolayısıyla burada derneklerin, sivil toplum kuruluşlarının, baroların verileriyle istatistik bilgileriyle yol almaya çalışıyoruz.” dedi.
“İSTİSMAR VE CİNAYET EN FAZLA YAKINLARI VE TANIDIKLARINDAN GELİYOR”
Çocukların kaybolmasında çeşitli sebepler olabildiğine değinen Oğuz, şunları kaydetti: “Pedofili, günümüzde maalesef en yaygın sebeplerden biri. Organ ticareti, dilendirilmek, hırsızlık suçunu işlemesi, maalesef ensest veya anne babasının evlilik dışı ilişkisine şahit olma durumlarından dolayı çocuklarımız katlediliyor. Bunlar başta gelen sebepler. Özellikle şunu belirtmek istiyorum, hani hep tanımadığımız insanlardan çocuklarımızı korumaya çalışırız. Aman çocuğum tanımadığın insanlarla konuşma. Tanımadığın insanlar sana bir şey verirse alma. Onlarla birlikte ayrılma diye. Fakat vakaları incelediğimizde şunu görüyoruz, en büyük tehlike yabancılar değil, yakınlar, tanıdıklar. İstismar ve cinayet en fazla yakınları ve tanıdıklarından geliyor çocuklarımıza.”
“İSTİSMARLARIN %80’İ ÇOCUK YALNIZKEN, BİREBİR DURUMDA OLUYOR”
İstismara uğrayan, çocukların %90’ının istismarcısını tanıdığını hatırlatan Oğuz, “%30’u aile üyelerini, %60’ı ailenin güvendiği kişilerin yani akraba, komşu, öğretmen vb. şekilde istismarına uğruyor. Yine çocuklarımızın %40’ı bu da çok yüksek bir oran kuzen veya çocuk bakıcısı gibi yaşça daha büyük gençler. Özellikle vurgulamak istiyorum, çocuktan yaşça büyük, genç veya ergenliği biraz daha geçmiş durumdaki gençler tarafından da çocuklar istismara uğruyor ve bunun oranı %40. İstismarların %80’i çocuk yalnızken, birebir durumda oluyor. Yani çocuklarımızı belli bir yaşa gelene kadar özellikle 16-18 yaş arasına gelene kadar sırf tanıdığımız, akrabamız diye, biraz ondan yaşça büyük kuzeni diye, komşusu diye onlara emanet etmemeliyiz ya da güvenip denetimimiz veya gözetimimizi kaldırmamamız ya da bir yere göndermemiz gerekiyor. Maalesef istismar, kaçırılma veya cinayet vakaları çocukların en yakınları veya yakından tanıdıkları tarafından oluyor. Bir de çocuk istismara uğradığını hemen söyleyemiyor bazen farkına da varamıyor. Onun için çocukların ilk evvela üzerine fazla gitmeden, onları sakince ve şefkatle dinleyerek ve söylediklerine güvenerek, inanarak onları dinlememiz gerekiyor. Çünkü çocuk kendisine inanılmayacağını düşündüğü için anlatmama, saklama yoluna gidiyor ve suçluluk hissediyor. Bu suçu işleyen suçluluk hissetmiyor da, bu suça maruz kalan çocuk kendini suçlu hissediyor ve bu sebeple de bu olayı paylaşamıyor.” şeklinde konuştu.
“İSTİSMARA UĞRAYAN VEYA KATLEDİLEN ÇOCUKLARIN FOTOĞRAFLARININ YAYINLANMASI ÇOK YANLIŞ”
Sosyal medya konusunda da uyarıda bulunan Oğuz, son olarak şunları söyledi: “Facebook, Instagram vb. sosyal medya paylaşım sitelerinde 12 yaşını dolduruncaya kadar hele ki 0-6 yaş aralığındaki çocuklarımızın fotoğrafını paylaşmayalım. Birleşik Devletlerde 12 yaşını doldurana kadar çocuklarının fotoğraflarını, sosyal medyada paylaşmak yasaklanmış durumda. Çünkü bu pedofiliyi tetikliyor. Psikiyatrlar bunu saptamış. Kim tek tek pedofilidir bunu bilmemiz mümkün değil ama bir önlem anlamında, bir tedbir anlamında 12 yaşını dolduruncaya kadar çocuklarımızın sosyal medyada fotoğraflarını yayınlamayalım. Hele ki 0-6 yaş çok daha titiz davranmak gerekir. Çünkü pedofili vakalarını, pedofiliye yatkın kişilikleri tetikliyor. Buna çok önem vermemiz gerekiyor. Sosyal medyada ve televizyonlarda istismara uğrayan veya katledilen çocukların binlerce kez fotoğraflarının yayınlanması çok yanlış ve tehlikeli. Bu paylaşımlarla mağduru, maktulü ve ailesini farkında bile olmadan bir kez daha istismar ediyoruz. Yine farkında olmadan suçu ve suçluyu tetikliyoruz. Yani pedofili olan veya pedofiliye yatkınlığı olanları tetikliyoruz. Bunu lütfen yapmayalım.”