BÜLENT SAYLAM

Savcı, ziyaret sırasında sorunların çözüm yolları hakkında konuştu. Esnafın sorunlarını dile getirecek odaları eleştiren Savcı, “Sessiz çoğunluğun gürsesi yok. Feryat da duyulmuyor. Çözüm odaklı mekanizmanın çalışmadığını görüyorum. Ben burada da odaları, esnaf odalarını açıkça eleştiriyorum” dedi.

ESNAFIN 4’TE 3’Ü BAĞKUR’UNU ÖDEYEMİYOR

Son günlerde esnafı gezdiğini belirten Savcı, esnafın sesinin duyulmadığını kaydetti. Savcı açıklamasına şöyle başladı: “Özellikle ilçemizde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli 500’ün üzerinde esnaf ziyaretim oldu. Mahallelerde veya köylerde bulunan esnafımızı ziyaret ediyorum. Çünkü ziyaret etmemin sebebi ben esnafım. Birçok oda temsilcimiz var. Esnafın faaliyetlerini yürüten ve meslektaşlarını temsil eden odalarımız var ama esnafımızın sesi gür çıkmıyor. Gezdiğimde şunu gördüm. Esnafımızın Bağ-Kur’unun dörtte üçünü ödeyemediğini gördüm. Sağlıktan faydalanamadığını gördüm. Esnaf oda üyelerinin pandemide faaliyet belgesi veya başka bir evrak almak için gittiğinde borcunu ödemeden kimse evrak alamadı. Kanuni zorunluluk denildi. Bu kanunu yapan insanlardır. Taleplere göre konulur kanunlar. İsteklere göre kanunlar değişir. Bir pandemi yaşadık. Bir daha yaşamayız anlamına gelir mi? Gelmez. Esnafımız zor durumda. Esnafımız esnaf kefaletten kredi çekmeye kalksa, odaya gönderilip belge istenecek, esnafın borcu var, belgeyi alması lazım cebinde parası yok nasıl başvuruda bulunacak? Zaten oda aidatlarını düzenli ödeyen kaç esnaf var ki? Esnaf ne kadar kazanıyor da ne kadar ödeyecek?

ESNAF ODA BAŞKANLARI KENDİLERİ ESNAF OLACAK

Esnaf oda başkanlarının esnaf olması gerektiğini hatırlatan Savcı açıklamasına şöyle devam etti: “Önce esnaf oda başkanları kendileri esnaf olacak. Geçmiş zamanda esnaf olabilir. Esnafın yaşadığı sorunları birebir yaşayacak iliklerine kadar hissedecek, hissetmesi lazım. İşte biz beyanat verdik Pandemi zamanında belediyeye yardım edin. Devlete hükümete yardım edin, dediler. Peki, esnaf odaları niye yardım etmeniz? 6 ay mekanını açamayan esnafımız vardı. Birikimi olmayan dilenci pozisyonuna düşebilecek evine ekmek getiremeyecek esnaf topluluğu oluştu. Siz neredeydiniz? Adam krediye sarılayım dedi. Oda borcunu istediniz. Bununla ilgili Birlik var, konfederasyon var. Esnaf şeyi var, bilmem ne var, var var var ne bu? Niye çözüm formülü üretmediniz. Niye ilgililere, hükümete ulaşıp da esnaf bu işi aşamıyor dediniz mi dediyseniz çıksınlar. Sizin aracılığıyla bunu esnafa ve kamuoyuna açıklasınlar.”

ESNAF SAYGIN VE GÜVENİLİR İNSANDIR

Geçmişten gelen bir Ahilik kültürümüzün olduğunu kaydeden Savcı, “Esnaf saygın ve güvenilir insandır. Saygı gösteren, saygı gösterilen insanlardır. Esnaf, sanatkarlar el becerileriyle diğer esnaf da sermayesiyle yürümeye çalışır. Şimdi bu ülkede herkesin sağlıktan faydalanma hakkı var. Adam kronik hasta. Bu şeker olur, tansiyon olur, kanser olur, vesaire olur. Şu sistemde 12 TL verdiğinde devlet hastanelerinden faydalanabiliyorsunuz. Ama ilaçları alamıyorsun. Peki sonunda adam emekliliğe kazandığında sen bütün bu parayı faiziyle kullanmadığın sağlık hizmetini, faizini de geri istiyor musunuz esnaftan, istiyorsun. Diyorsun ki bu kadar borcun var. Faizin bu kadar, vereceksin, emekli olacaksın diyorlar. Bu esnafın sorunu bu benim tespitim. Bununla ilgili gerekli çalışmaların oda, siyasiler tarafından yapılması gerekir.”

ASGARİ ÜCRETE DE BİZİM BAĞ-KUR'A DA ARA ZAM YAPILDI

Savcı, bir diğer sorunun da asgari ücretle artan Bağ-Kur primleri olduğunu söyleyerek açıklamasına şöyle devam etti: “Asgari ücret artıyor. Esnafın da Bağ-Kur’u artıyor. Asgari ücretle esnafı nasıl birbirine bağdaştıracağız? Ekonomide enflasyon devalüasyon oldu. İşçi kardeşlerimize zam yapılsın mı? Yapılsın. Herkes insanca yaşasın mı? Bu herkesin içerisinde esnaf da olsun. Şimdi ara zam yapıldı asgari ücrete de bizim Bağ-Kur'a da ara zam yapıldı. Bu ülkede çiftçiye diyorsun ki sen üret sen üret Bağ-Kur’unu ben ödeyeceğim. Sen üret tarlana desteği ben vereceğim. Ağaç başı ben destek vereceğim diyorsun. İşçiye diyorsun ki ‘sen çalış. Senin paranı ben ödeyeceğim.’ İşveren diyorsun ki ‘sen adam çalıştır. Ben prim ödeyeceğim.’ Peki, esnafa neden demiyoruz ya bak bu kadar esnafın Bağ-Kur borcu var bu ülkede. 3 milyon esnaf var. Keşan’la karşılaştırırsak Türkiye’de 1 buçuk milyon esnaf Bağ-Kur'unu ödeyemiyor. O zaman şunu niye diyemiyoruz? Esnafın Bağ-Kur'u bir yıl hükümet ve devlet tarafından sabit tutacağız, zam yapmıyoruz ya da geçmiş dönem borçlarını yapılandırıyoruz, faizlerini siliyoruz denmiyor. Ödemede kolaylık yapıyoruz neden demiyoruz?

ESNAFIN IŞIĞI SÖNMESİN

Ziyaretlerinden elde ettiği bilgiler ışığında bir rapor hazırladığını ve bunu ilgili bakanlıklarla paylaşacağını dile getiren Fahrettin Savcı açıklamasını şöyle bitirdi: “Üzmeden, dökmeden, kırmadan artık bu sessiz çoğunluğun feryadı duyulması lazım. Birileri diyor ki bizi esnaf seçiyor, yok kardeşim seçmiyor. Odanın 2000 üyesi varsa. 600’ü seçime gelmiyor zaten. 1400’ün de bölündüğü zaman sen alıyorsun 400 oy. Odanın 1600 üyesi seni istemiyor demek. Oraya oy kullanmaya neden gelmiyor? Seni orada kurtarıcı olarak görmüyor, çözüm ürettiğini görmüyor. Esnafın ışığı sönmesin, esnafımızın işlerini rabbim rast getirsin, bereketini arttırsın, kazançlarını ayrı eylesin inşallah”