Ahlaksız duyguların çoğalttığı
Bu inançsız çokluğun belirtisindeyiz
Aşağılık günahlarında gaddar karanlıkların
Kuşkusuzca rezildir insanoğlu
İnsanoğlunun doymayan gözü gibiyiz
Doymayan eli gibi
Şeytani pazarlıklarında güneşin son demlerinin
Demlenmeyen çay bardaklarının kırıldığı duvarlarız biz
Yaşamanın yabancılaştığı yeryüzünde
Gökyüzü kutsuyor maviliği
Bütün gerçekliğe gözünü kapayan
Semtte ve sahurda
Doğruyu yalancılaştıran gündelik hainlerine celladın
Bir kurşun kadar katıyım
Bir kurşun kadar soğuğum
Son demlerinde güneşin
Şehtanlaşan insanlarına aykırıyım
Bir ömür gibi engebeli
Tutsak bileklerine mahkumların
Bir zincir kadar yakınım
Görüyorum
Burası uyuyanların ülkesi
Ancak uyananlar doğuracak doğruluğu
BEYAZ GECELERİN DİLENMİŞ MELEĞİ
Yaşamak zaman alır
Zaman hepimizi
Bu kısır döngü yağmalıyor zihnimizi
Bu kısır döngü
Parçalıyor algımızı
İstanbulun tarih yazan surlarında
Yeryüzünün çizgisiz yüzünü görmüyor gözlerimiz
Ah benim kutsal zenginliğim
Eğretide doğruyu bulduran
Ekvatorda sıcağı
Gökyüzünde yıldızları barındırır
Hepimiz parçasıyız bütünün
Bir melek diliyorum yüce yaradan
Beyaz gecelerin hayın karanlığından kurtarması için
Sabahları tertemiz uyanmak dünyaya
Eşsiz nimet kapıları
Biliyorum
Kuşların perikızlarını üstlenişi sırasında
Teslim oluyoruz hakkın rahmetine
Yalancı bir dünyada bütünüz
Yalancı değil dünya
Biz
Tüm çıplaklığımızı giydirdik
Artık büsbütün körüz