Raporda; “Projenin kentsel yerleşim alanı içerisinde olduğu ve sosyal konutlar ile çevrelendiği, yeniden madencilik faaliyetlerine açılması durumunda çevre açısından zarar verici olacağı” gibi birçok olumsuzluk tespit edildi

MEHMET AYTAÇ

Dün Keşan Kent Konseyi ofisinde, Keşan Kent Konseyi ve Keşan Kent Çevre Gönüllüleri Dayanışması tarafından yapılan basın açıklamasında; “BOTAŞ şirketinin Saros Körfezinde Sazlıdere – Gökçetepe köyleri arasına yapmakta olduğu FSRU Limanında kullanılmak üzere 2021 yılı Aralık ayında Yeni Mahalle Belkoop ve Atakent Konutlarına 160 metre mesafede bulunan eski taş ocağını aktif hale getirip önce iki kez kaçak olarak taş almıştı. Keşan Kent Konseyi ve mahalle halkının itirazı ve karşı çıkışı üzerine BOTAŞ kaçak taş almayı bırakmak zorunda kalmıştı. Daha sonra BOTAŞ şirketi alelacele hazırlattığı Proje Tanıtım Dosyası (PTD) ile yasadışı taş çıkarmayı mevzuata uydurmak istemiş, Edirne Valiliği de 24 saat içinde görüş ve önerilerini dikkate almadan mevzuata aykırı olarak bu kaçak ve hukuksuz proje için “ÇED gerekli değildir” kararı vermişti. Keşan halkı olarak bu vandalizmi, kanun tanımazlığı ve halka saygısızlığı yargıya taşımıştık. Edirne İdare Mahkemesi keşif yaparak konunun her yönüyle değerlendirilmesi için farklı disiplinlerden7 (yedi) kişilik bilirkişi heyetinden rapor hazırlanmasını istemişti” denildi. 

“PROJE TANITIM DOYASI ÜSTÜNKÖRÜ HAZIRLANMIŞ”

Kent Konseyi Sözcüsü Saliha Kafalı, tebliğ edilen bilirkişi raporunu okuyarak şu bilgileri verdi: “Bilirkişi heyeti yaptığı keşif ve inceleme sonucunda; projenin kentsel yerleşim alanı içerisinde olduğu ve sosyal konutlar ile çevrelendiği, yeniden madencilik faaliyetlerine açılması durumunda çevre açısından zarar verici olacağı, sahanın kapatılarak rehabilite edilmesi, ağaçlandırma gibi önlemlerle rekreasyon alanına dönüştürülmesini, maden sahası olarak kullanılmak istenen alanın ve çevresinin mutlak tarım toprağı olduğu ve çevresinde tarımsal faaliyetlerin devam ettiğini, flora ve fauna açısından yerinde inceleme yapılmadığını ve söz konusu incelemenin eksik ve yetersiz olduğunu, toz, gürültü vb. durumlara ilişkin olarak sadece insan yaşamına dair değerlendirmeler olduğunu, bunun dahi yetersiz olduğunu, hayvan ve bitki yaşamının nasıl etkileneceğine dair ise hiç değinilmediğini, proje tanıtım dosyasının üstün körü ve özensiz hazırlandığını, Sarıkız Çeşmesi ve Sarıkız deresinin taş ocağının tehdidi altında olduğunu, bu varlıkların yeniden insanlığa kazandırılması gerektiğini “ÇED Gerekli Değildir" kararı verilmeden önce mahalle ve Keşan halkının görüşlerinin alınmamış olmasının mevzuatlara aykırı olduğunu belirtmişlerdir. Sonuç olarak projenin; çevre mühendisliği açısından uygun olmadığı, orman mühendisliği açısından uygun olmadığı, ziraat mühendisliği açısından uygun olmadığı, biyolojik açıdan uygun olmadığı, hidrojeoloji açısından uygun olmadığı belirtilmiştir.”

Son söz mahkeme heyetine kaldığını ifade eden Saliha Kafalı; “Adalete güvenimiz tamdır. Kararın, yaşamını ve çevresini savunan Keşan halkının lehine çıkacağına inancımız tamdır” dedi.