Keşan Kent Konseyi, Saros Gönüllüleri, Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği ve Temiz Keşan Derneği yöneticilerinin, Erikli’de sahillerin kiralanmasıyla ilgili Keşan Belediyesi tarafından açılan ihalenin ertelenmesine yönelik Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan ile gerçekleştirdiği görüşmeden sonuç alınamaması üzerine ortak bir basın açıklaması yapıldı. Mevcut yerel yönetimin “istemeyerek de olsa” bu yerleri kiralamaktan başka çarelerinin olmadığı yönündeki beyanları üzerine ortak bir açıklama yapan söz konusu sivil toplum kuruluşları; Anayasa’nın 43. Maddesini hatırlatarak; “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanılmasında öncelikle kamu yararı gözetilir” dedi.

“EÇEV VE MUÇEV KONUSUNDA CİDDİ KARŞI DURUŞ SERGİLENDİ”       

Dört sivil toplum kuruluşunun yaptığı açıklamada; “Geçen beş yıllık yerel yönetim döneminde, Saros sahillerinin üçüncü şahıslara kiralanması gündeme gelmiş ve belediye meclisinde bu konuda ciddi bir karşıtlık oluşmuştur. Yerel meclislerde savunulan karara göre, bu alanların belediye tarafından işletilmesi gerektiği görüşü ön plana çıkmıştır. Ancak, önceki dönem belediye başkanı yetkiyi tek elde toplamak istemiştir. Bu anlaşmazlık nedeniyle bu yerler önce MUÇEV’e (Muğla Çevre Vakfı), ardından EÇEV’e (Edirne Çevre Vakfı) devredilmiş ve buna karşı ciddi bir karşı duruş sergilenmiştir” denildi.

“GÖRÜŞMELERDEN SONUÇ ALAMADIK”

 Açıklama şöyle devam etti: “24 Nisan 2024 tarihinde Edirne Valiliği ile Keşan Belediyesi arasında yapılan protokolle Erikli sahilinde bulunan plajların tümünün özel şirket ve şahıslara kiralanması gündeme gelmiştir. Özellikle, bu protokolün bir buçuk ay önce imzalanmasına rağmen kamuoyuyla son birkaç güne kadar paylaşılmamış olması üzüntü vericidir. Bizler, bölgenin sesi olarak, bu durumu öğrendiğimizde anayasal hakkımız çerçevesinde, bölgenin yerel yönetiminde kalarak işletmelerin belediye bünyesinde sürdürülmesi fikriyle yaptığımız görüşmelerden maalesef sonuç alamadık. Mevcut yerel yönetim, bu işletmelerin altyapı, lojistik ve insan kaynakları olarak halkın hizmetine sunulacak güç ve maddi olanaklardan yoksun olduğunu, bu yerleri istemeyerek de olsa üçüncü şahıslara kiralamaktan başka çareleri olmadığını belirtti. Bu durum, geçmiş dönemlerde yaşananları yeniden hatırlatma gereği doğurmuştur.”

“KISA ZAMANDA TUTUM NEDEN DEĞİŞTİ?”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Erikli ve Saros kıyılarının tüm bölge halkına hizmet verebilmesi için belirleyici kurumun yerel yönetim olması gerektiği düşüncesi, bugün ne yazık ki yerlerin üçüncü şahıslara kiralanması olarak güncellenmiş ve geçmiş dönemle tamamen zıt bir anlayış sergilenmektedir, Dün kara olan bu gün neden beyaza dönmüştür? Geçen beş yıllık dönemde bu kamusal alanları özel şirket ve şahıslara kiralamak bizde endişe uyandırmışken, önceki dönemin meclis üyeleri ve bizler, tüm sivil toplum kuruluşları özel şahıs ve şirketlere kiralamaya karşı çıkarken kısa zaman içinde bu tutumun tamamen tersine dönmesinin sebebi nedir?”

“BU KARMAŞADAN ALAN BAŞKANLIĞI OLUŞTURMA ENDİŞESİ İÇİNDEYİZ”

 Sahillerdeki karmaşanın, kamuoyundan çok tartışılan Alan Başkanlığı modelinin Saros’da uygulamaya geçilmesine zemin hazırladığı endişesinin vurgulandığı açıklamada; “Bu konuyla ilgili olarak, sahillerde yaşanacak sıkıntıların kaynağı olarak Keşan Belediyesi ve bölge sakinlerinin karşı karşıya getirilmek istendiği gözlemlenmektedir. Yerel işletmelerin her gün alanlarını haksız ve hukuksuz bir şekilde genişletmesi ve bu bölgeden yararlanmak isteyen bölge halkıyla yaşanacak sorunlar doğal olarak bu bölgeleri kiraya veren belediyeye mal edilecektir. Bu karmaşadan Alan Başkanlığı oluşturma fikrinin dolaşımda olduğunu endişeyle izlemekteyiz. Aceleye getirilen bu ihalenin bir süre ertelenmesini ve bölgede yaşayan halkın istekleri doğrultusunda yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz. İvedilikle alınan bu karardan doğacak olumsuz sonuçlarla yerel yönetimin yıpratılmasına karşıyız” denildi.

“YÜRÜTMEYİ DURDURMA ANLAMINDA ANASAYAL HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Aynı zamanda bölgemizde başka alanların sürekli özel şirket ve şahıslara kiralanması, başta Erikli, Mecidiye Sahili, İtalyan Koyu, İbrice limanı çevresi, Danişment Orman kamp alanı, Gökçetepe tabiat parkı ve çevresinin sürekli ve düzenli olarak kiraya verilerek anayasal haklarımızın güvence altında olması gereken hükümleri yok sayılmakta, bölge hızla ve plansızca yağmalanmaya açılmaktadır. Tüm bu alanların bölgemizde seçilmiş, halkın tercihini kullandığı yerel yönetimlerce işletmeli ve denetime açılması bölgemizin geleceği açısından acil olarak çözüme kavuşturulmalıdır. Tüm bu endişeler rağmen ihale sürecinde bir erteleme olmazsa “Sahiller Halkındır, Kiralanamaz!” Mottosuyla yola çıkıp öncelikle yürütmeyi durdurma amacıyla yapılacak anayasal haklarımızı kullanacağımızı değerli Keşan halkına ve ihaleye katılacak üçüncü şahıs ve şirketlere duyuruyoruz. Bizler öncelikle Erikli sahilinin üçüncü şahıslara kiralanması ihalesinin bir süre ertelenerek bu bölgenin geleceğinde başta yerel yönetimin ve bölgede yaşayan insanların bir araya gelerek ortak akılla nasıl örnek bir alan haline getirileceğini tartışmaya, katkı sunmaya hazırız. Yeter ki sizler geçmişten gelen deneyimlerle yeni bir düzenleme için kararlı ve tutarlı olun.”