RAPOR İSTERLER GÖNDERİRİZ
Özcan, açıklamasının başında CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Genel Merkezi’nden gönderilen ve Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağababa, Yakup Akkaya ve Genel Sekreter Gürsel Tekin imzalarıyla 4 Kasım 2014 tarihinde gönderilen yazıya istinaden, ilçede ikamet eden engellilerle ilgili çalışmaları rapor haline getirip CHP Genel Merkezi’ne gönderdiklerini ve bunun rutin bir çalışma olduğunu, bunun gibi değişik çalışma alanlarında zaman zaman roparlar hazırlayıp gönderdiklerini söyledi.
HALKIN TEMEL İHTİYAÇLARI ENGELLENMEMELİ
Keşan Berberler ve Kuaförler Odası’nın erkek berberleri için Pazar bayan kuaförleri için Salı günü tatil yapması yönünde Belediye Meclisi’nin karar alması yönünde talebi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mehmet Özcan, şunları söyledi: “Konu hakkında hukukçularımız ile görüştük. Mecliste maddeyi oynatmama gerekçemiz yasamanın yetkisi üstünde yetkiye sahip değiliz. Bu resmen kanun çıkartır gibi bir iş. Hafta sonu çalışma izinleri belli yasalar ile belirlenir. Hafta içerisinde bir güne, ‘Salı günü bayan kuaförleri çalışmasın’ dememiz kanun çıkarmış gibi olur. Bu bir yetki aşımı. Hafta sonu çalışması gereken meslekler verdir. Halkın temel ihtiyaçlarının engellenmemesi lazım. Ancak bunlar parlamento ile belirlenir.”
SEMPOZYUMU KİTAP HALİNE GETİRECEĞİZ
Açıklamasının sonunda 7-8 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen “II. Uluslar arası Keşan Tarih Sempozyumu”na değinen Özcan,“Bilindiği üzere Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Engin Beksaç ve ekibi, Bulgaristan Sofya Üniversitesi’nden katılan 3 bilim adamı, Yunanistan’dan çok sayıda bildiri sunan bilim adamı katıldı. Katılan yabancılardan aldığım izlenimlere göre bu konudan memnun olmuşlar. Sempozyumu kitap haline getireceğiz. Osmanlı öncesinde bölgenin kültürü ile ilgili tarihi kalıntı ve eserlere sahip değilsek bile çok ciddi tarihi kalıntılara sahip olan bir bölgeyiz. Bu ciddi şekilde vurgulandı. Bölgemizin geçmişini bilmek ve gelecek nesillere arttırmak zorundayız. Tarihi eserlerimizin ortaya çıkması kültürel açıdan çok büyük bir kazanç. Ülke sınırlarımız içerisinde tarihi eserlerin gün ışığına çıkarılması hedef olmalı. Bundan sonra da ülkenin ekonomik gücü doğrultusunda tarihi eserlerin korunarak ortaya çıkarılması gerekir. Çalışmalarımızın meyvesini 10-15 yıl içerisinde alacağız.” şeklinde konuştu.
TARİHİ ESER TESCİLİ BELEDİYELERE BIRAKILMAMALI
Keşan’da 60-70 yıllık konutların tarihi eser olarak gösterilmesi sorununun Keşan Belediyesi’nin yetkisinde olmadığını dile getiren Mehmet Özcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Anıtlar Yüksek Kurulu var. bölgelerindeki şehirlerde tarih eser niteliği taşıyan mekanları belirleyerek, tescillerini yapıyorlar. Türkiye’de belediyelerin böyle yetkisi olsa; gerçekten tarihi eser değeri olan yapıları tarihi eser sıfatından çıkarır, tarihi eser niteliği olmayanı da tarihi eser niteliği koyar. Hükümet bile SİT Kurulu ile ilgili bir takım icraatlarda zorlanıyor.”
