Bir oğlunu trafik kazasında bir oğlunu da kanser nedeniyle kaybeden emekli öğretmen İsmail Taşdelen, ilçemizde ve ülke genelinde hızla ilerleyen sanal kumara yönelik yaptığı bir paylaşımda ailelerin ve gençlerin bu konuya karşı dikkatli olmasını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan da bu konuda çözüm bulmasını istedi.
Taşdelen’in yaptığı paylaşım şöyle;
“Ben İsmail Taşdelen, bu güzel ülkenin eğitimine 32 yılını vermiş, bu sürecin en az 20 yılını okul müdürü olarak yapmış öğrencilerine gülen bir yüz olmak için gecesini gündüz etmiş emekli bir eğitimciyim.
Avukat oğlunu trafik kazasında, Mühendis oğlunu da kanser denilen illet yüzünden yitirmiş, tarifsiz acılar yaşamış ve bu acılara rağmen dimdik ayakta kalmaya çalışan acılı bir babayım.
Mesleğimi çok severek yapmaya çalıştım. Öğrencilerime, çocuklarıma her şeyin en güzeline laik gördüm. Hala onları takip etmeye çalışır, onların her biriyle gurur duyarım.
Ancak; yakın geçmişte başlayan ve tedavisi olmayan bir hastalık misali güzel ülkemin yarınları, umudu olan gençlerimizi zehirleyen, susuz kalmış balıklar misali çaresiz bırakan babaları yaşarken öldüren, annelerin aklını dahi yitirmesine sebep olan ve bir çok ailemizin de saklamaya çalışsa da yaşanan korkunç bir salgını ( Sanal Kumar) güzel ülkemin her köşesine duyurmak ümidiyle sesimin çıktığı kadar haykırıyorum.
Ben yaşamadım, onlar yaşasın, mantığıyla evlat yetiştirmeye çalışan, onları suya sabuna dokundurtmayan, gerçek yaşamı evlatlarına veremeyen onların bir dediğini iki ettirmeyen, evladına limitsiz kart verip takibini yapmayan, üniversite mezunu olsa da bir yumurta kırmayı dahi öğretmeyen, kırkına varmadan eşini kel bırakan Analar!
Siz analık mı yaptığınızı sanıyorsunuz? Milyonlarca kez yanlış; ıslanması gerekiyorsa ıslansın, üşümesi gerekiyorsa üşüsün, düşmüşse kalksın, kavga etmesi gerekiyorsa kendini savunsun.
Kısaca, Yüce rabbimin onu özel yarattığını, yalan denilen şu dünya da bir benzerinin olmadığını, kısaca kendi olmayı başarsın.
Genç kardeşim; Alın teriyle kazanmadığın bir lira sana rızık, anne, babana huzur sevdiğine umut olmaz, olmaz, olmaz olamaz. Başını kaldır bir bak, bir Alman güneşin doğuşunu işine giderken izler, dünyanın en temiz düzenli ülkelerinden biri olan Singapur da işsizlik sıfırdır. Bu ülke yasaklar ülkesi diye anılır.( Her yerde sigara içemezsin, bir çiçeğin yaprağını dahi koparamazsın, ulu orta kimseyi rahatsız edemezsin gibi)
İşte bu ülkede üniversite mezunu bir genç iş aramaz, kendini öyle yetiştirir ki ; İş onu arar.
Kısaca bu dünyada bedava yaşam yok.
Çalışacak kendin olacaksın başka yolu yok. Bunu kendine yaşam felsefesi olarak belirlemeyen, bir kaç tuşa dokunarak, aşa, eşe, paraya ulaşma yanlışına düşerek SANAL KUMAR’ın pençesinde çaresizce çırpınan kardeşlerim.
O dokunduğunuz her tuş senin yarınlarını, sağlığını, sevdiğini, sevdiklerini, anne, babanın her şeyini yok ettiğini sakın unutma. Sen dokunduğun her tuşla, anne, babanı diri diri gömmüş oluyorsun. Bu acıyı yaşayan boynu bükük gözü yaşlı babalar, gencecik yaşında aklını yitirmiş anneler gördüm. Bu korkunç hastalığı dünyandan uzak tut. Mevcudunu çalışarak güzelleştir. İyi bir arabaya binmek, yalılar da oturmak, en güzel yerlerde yemek yemek, seni başka biri yapmaz, önce iyi bir insan olacaksın. Bunu başaramazsan yine yalnızsın. Tekrar ediyorum. Her insan çok özel ve güzeldir. Almasını bilene. Önce insan olacaksın ki sevdiklerin seninle yürümekten dahi gurur duyacaklar
Bu feryadı duyması gereken, analar, babalar, genç kardeşlerim olduğu kadar, tüm eğitim camiamız, ilgili kamu kurum ve yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, milletvekillerimiz, ilgili bakanlarımız, İletişim Başkanlığımız, sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan, bu sessiz çığlığı duyun ve çok acil koduyla çareler üretmez, tedbirler almazsanız, binlerce ,on binlerce gencimizi duyarsızlığınıza kurban edecek ve bunların vebalini üstlenmiş olacaksınız. Belki de kendi yuvalarınız da yaşayacaksınız .
SANAL KUMARI DURDUR. EVLADIMI BANA BIRAK Sloganı ile güzel ülkemin her köşesine, o güzel ailelerimizin gönül penceresine ulaşalım ulaşalım ki; gençlerimize umut, ailelerimize huzur olalım.
Unutmayın ; Giden geri gelmiyor.
Güzel ülkemin güzel insanları, sizleri çok seviyorum. Güzel yuvalarınızda huzur ve mutluluk daim olsun yüzleriniz çocukça gülsün gülümsesin temennileriyle.
Uzunköprü Gazihalil Köyü’nden kucak dolusu sevgiler selamlar gönderiyorum.”
