“Lanet olsun. Yine Ankara, yine terör, yine acı… 17 Şubat 2016 Çarşamba akşamı Ankara’nın Devlet mahallesinde meydana gelen patlama ile ‘şimdilik’ 28 canımızı kaybettik.
Terör yine canlarımızı bizden kopardı. Başkalarını yangınları ile evlerini ısıttılar, yemeklerini pişirdiler.
YETER ARTIK
Yeter artık diyoruz ama bunu demek yetmiyor. İstihbarat birimleri, bu ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı ve AKP her acı olaydan sonra ‘sabırlarının zorlandığını’ söylüyor. İstihbaratın başında olanlar Suruç’ta, Ankara Garında, Sultanahmet’teki patlamaları nasıl seyrettilerse, Ankara’da Genel Kurmay Başkanlığının, Kuvvet Komutanlıklarının, Bakanlıkların, Meclis’in dibindeki patlamayı da seyrettiler. Güvenlik zafiyeti olmadığını açıkladılar ve sabırlarının zorlandığını söylediler.
ALINAN TEK ÖNLEM YAYIN YASAĞI
Türkiye’nin en stratejik noktalarına bu kadar yakın yerde patlama oluyor ve alınan tek önlem yayın yasağı. Böyle mi son bulacak terör eylemleri? Güvenlik zafiyeti yoksa bu patlama neyin nesi? Zaten bilinçli ve kararlı bir mücadele yürütülseydi bu patlamaların hiçbiri olmazdı.
Hükümetin acziyeti gözler önünde ilk yapılan açıklamada 5 ölü ve 10 yaralı denirken şuan son açıklanan rakam 28 ölü ve 61 yaralı. Bu ilk açıklamayı yapanların mantığı ile yönetiliyoruz. Umarım “şimdilik” 28 olan sayı artmaz ve yaralılarımız bir an önce sağlıklarına kavuşur.
Yaşanan bu kahredici olay sonrası tüm hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve yurttaşlarımıza baş sağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”
“Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın
Duvarları ancak çarpınca görenin
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.”
Şükrü Erbaş
