SONGÜL KONAR Sulamanın çöken kooperatif sistemi yerine Hamzadere Barajı’nda olduğu gibi Sulama Birliği aracılığıyla yapılması isteniyor. Konuyla ilgili olarak, konuşan İpsalalı Çeltik Üreticisi Mehmet Emin Akay, yıllardır bölgede devlete yük olmadan üretim yaptığını ve ekmeğini topraktan kazandığını belirterek, “Devletimiz bizler için milyarlarca para harcayarak çok büyük sulama projeleri yaparak bizlerin hizmetine verdi. Ancak milyarlık bu projeler basiretsiz, iş bilmez, eğitimsiz yöneticiler elinde çiftçiler için kolaylık yerine belirli kesimlere peşkeş çekilen, çiftçiye zulüm edilen merkezler haline geldi” dedi. “KOOPERATİF ELEKTRİK BORÇLARINI ÖDEMEDİ VE BORÇ BATAĞINA GİRDİ” Tarım alanlarının Sultanköy Sulama Projesi içerisinde kaldığını ve 20 yıl süreyle Karasaz Sulama Kooperatifi tarafından barajın işletildiğini ifade eden Akay, sözlerine şöyle devam etti: “Kooperatif elektrik borçlarını ödemedi ve borç batağına girdi. Bölgedeki tarım alanları baraja su basılamaması nedeniyle ekilemez hale geldi. Ancak, 2017 yılında Sultanköy Barajı kooperatiften alınarak Hamzadere Sulama Birliğine devredildi.” “SULAMA KOOPERATİFİNİN BATIRDIĞI SİSTEM YENİDEN ÇALIŞIR HALE GELDİ” Sultanköy Barajı’nın, Hamzadere Sulama Birliği’ne devredilmesinden sonra Meriç Nehri’nden su basan Tevfikiye ve Sarıcaali pompa istasyonlarının yeniden devreye alınarak aktif hale geldiğinin altını çizen Mehmet Emin Akay, “Bu sayede Sultanköy Barajı yeniden dolduruldu. Sulama kooperatifinin batırdığı sistem yeniden çalışır hale geldi. Tesisler hizmet edemez, atıl durumdaki tesis Hamzadere Sulama Birliği’ne tarafından kurtarılmış oldu. Hamzadere Sulama Birliği tesisleri devir alır almaz, öncelikli olarak Sarıcaali ve Tevfikiye pompa istasyonlarındaki pompaları faal hale getirerek, hemen Sultanköy Barajını doldurmaya başladı.” şeklinde konuştu. “BİRLİK YÖNETİMLERİNİN DAHA SAĞLIKLI İŞLEDİĞİ AÇIKÇA ORTADADIR” Sultanköy Barajının son 3 yıldan beri Hamzadere Sulama Birliği tarafından kış mevsiminde Meriç Nehri’nden pompalar ile doldurulması sonucu çiftçinin bölgede çeltik ekimi yaptığını kaydeden Akay, “Bu dönemde Sultanköy Barajı kurtarıldı ama maalesef DSİ Altınyazı Barajı’nın yönetimini kooperatifte bıraktı. Bu büyük bir hata oldu. Bugün Altınyazı Barajı boş durumdadır. Sultanköy ise doludur. Barajların kooperatifler tarafından işletildiğinde üreticiler yönetimsel hatalar nedeniyle mağdur olmaktadır. Birlik yönetimlerinin daha sağlıklı işlediği açıkça ortadadır” şeklinde konuştu. “DSİ SEYREDİYOR” Altınyazı Barajı’nı kooperatife devreden DSİ’nin yaşanan bu gelişmeleri seyrettiğini ve müdahale etmediğini, birlikler aracılığı ile yönetilmesi için adım atmadığını anlatan Mehmet Emin Akay,şunları söyledi: “Söz konusu sorunlarla ilgili olarak, DSİ yetkililerine aktarıldığında, ‘kooperatifler bizim denetimimiz’ dışında diyerek kurtuluyorlar. Tamam kooperatif denetiminin dışında ama barajlar sağlıklı işetilmediği için tahsisler iptal edilebilir. Sonunda üretici mağdur oluyor. Devlet milyarlarca lira harcayıp baraj yapmış, vermişsin kooperatife işletmeye, sistem çökmüş, neden seyrediyorsun.” Hamzadere Barajı'nın işletilmesi için kurulan birliğin başarılı olduğunu, bölgedeki çiftçilerin memnun olduğunu, yönetimde DSİ yetkililerin de yer alması nedeniyle sürekli denetim altında olduğunu anlatan Akay, “Bu nedenle DSİ tarafından hazırlanan tanıtım kitaplarında sistem örnek olarak gösteriliyor” dedi. “BU NASIL BİR MANTIKTIR?” Sultanköy Barajı’nın işletmesinde denenen ve Altınyazı Barajı’nı kullanamaz hale gelen kooperatif sisteminin şimdi de yapımı yeni biten Çakmak Barajı’nda devreye sokulduğunun ortaya çıktığını belirten Mehmet Emin Akay, “DSİ tarafından 7 kişinin bir araya gelerek kurduğu, hiçbir altyapısı olmayan, daha önce denenmiş ve sonucu hüsranla bitmiş kooperatife Çakmak Barajı’nın işletmesi DSİ tarafından tahsis edildi. Bu nasıl bir mantıktır? Altınyazı ortada atıl durumda bulunuyor. Şimdi de aynı akıbeti Çakmak bekliyor. Hamzadere Sulama Birliği 6172 Sayılı Kanun gereği DSİ’nin tesislerini işletmek üzere kuruldu. Kar amacı gütmeyen, tesislerden faydalanmak isteyenlerin üye olma mecburiyeti olan ve denetlenen bir kuruluş. Başarılı da oldu. Türkiye’nin en başarılı Birliği 185 bin dekar alanı işletirken, hemen yanı başındaki 500 bin dekar alana sahip Çakmak Barajı Sulama Tesisinin yeni bir kooperatife devir etmesi sonucu belli bir oyundur” dedi. “ÇELTİK ÜRETİCİSİ, DSİ’NİN BU KARARI İLE ATEŞE ATILDI” Hamzadere Sulama Birliği’nin tecrübesi ve başarılı işletmesiyle üreticinin güvenini kazandığını ve bu nedenle iki baraj arasında entegre bir sistem kurulması için Çakmak Barajı’nın DSİ tarafından bu kuruma verilmesi gerektiğinin altını çizen Akay, sözlerini şöyle tamamladı: “Ortada işleyen bir sistem var. Neden bu sistem yerine yeni kuruluşmuş bir kooperatife veriliyor. Bunu anlamam mümkün değil. Çakmak Projesi ile Hamzadere Projesi’nin aynı merkezden yönetilmemesi durumunda, ilerleyen zaman diliminde Meriç, İpsala, Keşan ve Enez ilçelerindeki çeltik alanlarının ekilemeyeceği, kontrolsüz bir biçimde kullanılacağı için ekim maliyetlerinin çok artacağı, su kontrolünün tek merkezden olmaması sonucunda çiftçilerin ve ülkemizin milyonlarca lira zarar edeceği ortadadır. Çeltik üreticisi, DSİ’nin bu kararı ile ateşe atıldı ve ortada kamu yararı yok. Hatalı karardan dönülmesini istiyoruz.” BAŞKAN HELVACIOĞLU ILE DE TOPLANTI YAPILDI Öte yandan, Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Sedat Balcılar, Hamzadere Sulama Birliği Müdürü Abdullah Aşır ile beraberindeki bazı çeltik üreticileri, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu'nu ziyaret ederek, konuyla ilgili bilgi paylaşımında bulundu. Geçtiğimiz Cuma günü, İpsala'da gerçekleştirilen toplantının devamı niteliğindeki ziyarette, Çokal Barajı'nın Hamzadere Sulama Birliği işletmesinden alınması durumunda, bölge üretimine vereceği olumsuz etkilere dikkat çekildi. Ziyarette, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Balcı ile Belediye Meclisi Üyesi Nehir Gergin de yer aldı.