Taybıllı, “ Üyüklütatar,Köyümüzde, üreticilerimizle bir araya geldik. Ürünlerini sundukları köy kahvesinde başlayan sohbetimiz, sıcağın altında emek verdikleri tarlalarında devam etti.
Toprağın bereketine alın terini katan, zorlu koşullara rağmen yılmadan çalışan üreticilerimiz, bu ülkenin gerçek kahramanlarıdır. Her mevsim, her koşulda üretmeye devam eden bu emek insanları, hem kırsalın hem ülkenin bel kemiğidir.”dedi.
İçinden geçtiğimiz ekonomik darboğazda yerli üreticiyi desteklemenin bir tercih değil, toplumsal bir zorunluluk olduğunu belirten Taybıllı, açıklamasını şöyle tamamladı “ Sofralarımızda ithal ürünler yerine kendi topraklarımızda yetişen meyvelerin yer alması, yalnızca ekonomik değil; kültürel, sosyal ve vicdani bir duruştur. Kavun, karpuz gibi temel yaz ürünleri de bu emeğin, bu direncin simgesidir.
Üreticinin yanında olmak, kırsal kalkınmanın temelini güçlendirmek demektir. Yerli üretimin sürdürülebilirliği için sorumluluğumuzun farkındayız ve bu bilinçle üreticilerimizin sesini duyurmaya, onların emeğine sahip çıkmaya devam edeceğiz.”
