Edirne'de 3 gün sürecek 'Topraktan Sofraya Edirne Gastronomi Festivali' renkli görüntülerle başladı. Yöreye ait yüzlerce yemeğin tanıtılıp, yarışmaların yapılacağı festivalin ilk gününde, kortej yürüyüşü ve Edirne'ye özgü Deva-i Misk helvası ile Gaziler Helvası dağıtımı gerçekleştirildi ve Rumeli kıyafetleri defilesi yapıldı.

Edirne Valiliği organizasyonuyla, kente ait unutulmuş yemeklerin tanıtımı amacıyla düzenlenen, aynı isimle kitabı da hazırlanan 'Topraktan Sofraya Edirne Gastronomi Festivali',  gerçekleştirilen kortej yürüyüşü; ardından vatandaşlara dağıtılan Deva-i Misk ve Gaziler Helvası ile başladı. Edirne Valiliği önünde toplanan festival korteji, Selimiye Camisi Meydanı'nda bulunan Mimar Sinan heykeline yürüdü. Kortejde Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, kurum ve kuruluş temsilcileri, çok sayıda şef ve aşçılık öğrencileri yer aldı. Mimar Sinan heykeli önüne gelen kortejde Vali Sezer ve Belediye Başkanı Akın, vatandaşlara gaziler helvası dağıttı. Açılış programı, festival alanının kurulduğu Trakya Üniversitesi'nin Karaağaç'taki Güzel Sanatlar Fakültesi önündeki alanda devam etti. Buradaki programa Vali Sezer ve Belediye Başkanı Akın'ın yanı sıra, Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal da katıldı.

'UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ YEMEKLERİMİZİN GELECEĞE KAZANDIRILMASI EN BÜYÜK GÖREVİMİZ'

Atatürk sevgisi, Rus televizyonuna da konu oldu Atatürk sevgisi, Rus televizyonuna da konu oldu

Programın açılışında konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, organizasyonun hayata geçmesi için 1 yıllık emek harcandığını belirtti. Sezer, "Gerçekten de yemeğin sofraya getirilmesi gibi bu gastronomi festivalinin de bu aşamaya gelmesi için yoğun bir emek var. Burada yaklaşık 63 tane şefimizin, köylerdeki ablalarımızın, kültür müdürlüğümüzün, herkesin bu sofraya gelecek olan yemeklerde emeği var. Tabii sadece yemek değil; bizim buradaki amacımız bir milletin kültürü varsa o millet kültürdür, bir milletin emeği varsa, geleneği varsa, göreneği varsa o millet aslında bir millettir. Bunun önemli bir parçası da gastronomi. Bizim bir avantajımız var hem 92 yıl başkentlik yapmış bir iliz, dolayısıyla hem saray mutfağına hakimiz hem de gerçekten de Balkanların her yerinden göçle gelen insanlarımız var ve geldikleri her yerden kendi geleneklerini de getirip kendi köylerinde, kendi bulundukları yerlerde bunu yaşatmışlar. Maalesef unutulmaya yüz tutan birçok yemek ve birçok içecek var. Bunların da gelecek nesillere kazandırılması bizim en büyük görevlerimizden bir tanesi" dedi.

'TOPRAKTAN SOFRAYA YETMEZ, O SOFRANIN SAĞLIKLI OLMASI LAZIM'

Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka da, festivalin gerçekleşmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Damka, "Edirne tarihi bir kent ve bu tarihi kentin içerisinde tam da arkamda bulunan 1902'lerden sonra her zaman Balkanlar'dan göç ile gelenlerin ilk ayak bastığı ana vatan toprağı var. Tabii buraya gelirken sadece göç, acı, kederi değil tabii ki yanında oranın kültürünü de, oraya ait yemeklerini de taşımışlar. Dolayısıyla Anadolu'yla Balkan topraklarının birleştiği yer de Edirne. Dolayısıyla bu güzel festivali düzenlemekte ve bu güzel kitabı ve tarifleri ortaya koyan değerli şeflerime teşekkür ediyorum. Gençlerimizi de artık hazır yemekten uzaklaştırarak, buna dönüş yapmamız belki en doğru yol olacaktır. Çünkü topraktan sofraya yetmez, o sofranın sağlıklı olması gerekiyor artık. Bunu eminim aileler artık yeniden bizim geleceğimiz olan gençlere aktaracaktır" diye konuştu.

Konuşmaların ardından açılış programında, Edirne'nin ilçe ve köylerindeki kadınların tariflerinin bulunduğu 101 yemekten oluşan 'Topraktan Sofraya Edirne' kitabının tanıtımı yapıldı. Tanıtımın ardından 'Rumeli'den Esintiler' konulu defile katılımcılarla buluştu. Festivalde ilk gün yemek tadımlarıyla sona erdi. (DHA)

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR