[email protected]

MURAT ARKAN

Ne iş yaparsak yapalım, neyle uğraşırsak uğraşalım, o işi en iyi şekilde yapmaya çalışalım. Yapamazsak bile en azından iyi şekilde yapmaya çalıştığımızın gayretini gösterelim. Aile hayatınızda, iş yaşantınızda, kariyerinizde yaptığınız veya yapmaya çalıştığınız her yerde iz bırakmaya çalışalım.

Yapacağımız işlerde başarılı olmanın yollarını arayalım. Ufak tefek şeylere hemen kızıp pes etmeyelim. Amacımız, o işi yapabileceğimiz süre içerisinde en iyisini yapmak olsun. Belki şimdi, belki yarın, öbür gün başka işlerde olabilirsiniz. En azından yapabileceğiniz süre içerisinde elinizden geleni yapın. Yakalayacağınız başarı her zaman geçerli olan bir şeydir. Ama başarı her zaman bir kişiye aittir. Onları başarıya götüren sizlerin yaptığı basamaklardır. Başarısızlık kendi içerisinde alttakilere bölüştürülür. Bir de sizin bilginiz olmadan, sizin üstünüze atılan başarısızlıklar mevcuttur. Mesela herhangi bir başarısızlık durumunda konuyla ilgili olarak konuşan kişiler hemen “Ben söylemiştim” moduna geçerler. Sizden makam, rütbe, kıdem, çalışma yılı vs. türü deneyimli kişilerin başarısızlığın nedenlerini sizin üstünüze atmaları durumunda bazen sesiniz çıkmayabilir. Bu duruma düşerseniz kendinizi savunun ama çokta üstelemeyin. Zira başarısızlık sizin sırtınıza yüklenmiştir. Hani bazen çayın içine atılan şeker hemen erimez ya, erimeyi reddeder. Hatta üstüne birkaç defa çay kaşığıyla vurursunuz hemen erimesi için. Direncini kırarsınız. Bazısı da hemen erir. İşte siz de hemen erimeyen şeker olun. Zaten eriyecek ama hemen pes etmeyen karşı tarafı da uğraştıran, o işte başarıyı hedefleyen kişiler olun. Başarı o çayı içenlerde tek şeker dahi olsanız damaklarında tat bırakan olun. İki gün sonra adınızdan söz edileceği bir damak tadı olun. Sonuçta herkes çaydaki şeker gibi eriyip gidiyor. Kim tat vererek gidiyor, kimi tat vermeyerek…