HABER MERKEZİ Recep İriş “En yetkili kişiler bir açıklama yapıyor. Üretici buna göre hareket ediyor. Kısa zaman sonra alınan kararların çiğnendiğini görüyoruz. Bu nasıl uygulama?” diye sorarak şunları söyledi: “Hayvan ithalatı konusu, uygulanan yanlış politikalardan dolayı Türkiye’nin kanayan bir yarası haline geldi. Özellikle 2010 yılından buyana her seferinde ithalatı sonlandırmaya yönelik bir politika ortaya konuluyor gibi görünüyorsa da hiçbirinden olumlu sonuç alınamadı. İşin acı tarafı, güya yerli üretimi artırmaya yönelik uygulanan politikalarla Türkiye hayvan ithalatına daha da bağımlı hale getirildi. 2018 yılında ise uygulanan yanlış politikalarda zirveye ulaşıldı. Ülkenin ihtiyacının çok üstünde hayvan ve et ithalatı yapılarak hayvancılık sektörüne öyle bir darbe vuruldu ki, ithalatın sektörde açtığı yaralar artık yıllarca telafi edilemeyecek. Hayvan ithalatının yasak olduğu ve Türkiye’nin gündemini tamamen koronavirüsün oluşturduğu bir dönemde Brezilya’dan sessiz sedasız 10 bin baş besilik hayvan ithalatı yapıldı. Koronavirüsün yayılmahızı en yüksek olan ülkeler arasında bulunan Brezilya’dan ithal edilen yaklaşık 10 bin baş besilik hayvan, yüzlerce TIR’la taşındı. İthalatı yapan firma, kendisine sağlanan bu ayrıcalıktan dolayı büyük bir rant elde ederken, hayvanların gemiden TIR’a yüklenmesi sırasında hiçbir görüntü alınmasına ise müsaade edilmedi.” HAYVAN İTHALATININ YASAKLANDIĞINI AÇIKLAMIŞTI İriş, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı ve Tarım ve Orman Bakanı, hayvan ithalatının durdurulduğunu açıklamasına rağmen, besilik hayvan ithalatı aralıksız devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, 26 Ekim’de besilik sığır ithalatı uygulama talimatı ve teknik şartnamesinde düzenleme çalışması yapılacağını belirterek, besilik hayvan ithalatının bu tarihten itibaren tamamen durdurulduğunu duyurmuştu. Hayvan ithalatının yasak olduğu bir dönemde, Türkiye’nin önde gelen büyük bir et firması, yaptığı bu 10 bin başlık ithalatla büyük bir rant elde etmiş olacak. Türkiye’de et piyasasını sayılı bir kaç firma kontrol ediyor. İçeride üretici bin bir zahmetle yetiştirdiği hayvandan para kazanamazken, bu rant çevresi hiç bir emek sarf etmeden yaptıkları ithalatla kısa sürede milyonları, milyarları kazanıyorlar. Bu çok büyük bir haksızlıktır. Bu ve benzer haksızlıklara sebep olanlar, göz yumanlar hatta sesini çıkarmayanlar büyük bir vebalin altındadır. Biz uyarımızı hem kardeşlik hem de bir vatandaşlık görevi olarak yapıyoruz. Birinci sorumluluk icraatı yürütenlerindir.”