AYŞİN SEÇİL GEZER

Akalın şunları söyledi: “Hedefi doğrudan iktidar olan siyasi bir harekettir. Türkiye’de, en yerli, en milli ve en uzun süreli demokratik mücadele sonucu kurulmuş bir harekettir. Böyle bir hareket, iktidara talip olmuştur ve iktidar yancılığına talip olmamıştır. Parti içindeki tartışmalar, normal yancı siyasi hareketlere göre çok daha yüksek olur. İYİ Parti olarak, Afyonkarahisar’da iyi bir çalıştay süreci geçirdik.”

KONGREDE ADAY OLMAYACAĞINI AÇIKLADI

Mehmet Tolga Akalın sözlerine şöyle devam etti: “Biz İYİ Parti’ye bir genel başkan seçmedik. Türk siyasi tarihinin gördüğü müstesna bir liderle birlikte demokratik mücadeleyi sürdürmek amacıyla parti kurduk. Genel başkanımız seçimlerde çıkan sonuçların hedeflenenle paralel olmadığını dile getirerek kongre yolunu açtı. Kongrede aday olmayacağını açıkladı. Bu kendisinin kararıdır. Fakat bize oy veren 5 milyon seçmene, yaklaşık 50 bin yöneticimize ve teşkilat üyelerine karşı da sorumluluğumuz bulunmaktadır. Partililer, Genel Başkanımız Meral Akşener’i yeniden partimizin kurumsal liderliğine getirmek için kendi iradesini ortaya koyma hazırlığı içerisindedir. Bu Türk siyasi tarihinin gördüğü en önemli demokratik tavırlardan biridir.”

İYİ PARTİ 21.YÜZYIL PARTİSİDİR

İYİ Parti’nin yeni kurulduğunu hatırlatan Akalın, şunları söyledi: “İYİ Parti 21.yüzyıl partisidir. Her seçimden sonra başarısız sonuçtan başarı çıkarmaya çalışan partilere benzemiyoruz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilen, kendi öz eleştirisini iktidara hedeflerine paralel yapabilen bir siyasi hareketiz. Ben bu süreçten bir iktidar çıkaracağımıza inanıyorum. Bu kapsamda Türkiye’de önemli siyasi gelişmeler yanaşacaktır.”

8 AYLIK SİYASİ BİR HAREKETİN YÜZDE 10’A YAKIN OY ALMASI BAŞARI

“Genel Başkan Meral Akşener’in istifa gerekçesi, başarı elde edilememesinden mi yoksa başka sorunlardan mı kaynaklanıyor?” şeklindeki soruya cevap veren Mehmet Tolga Akalın, sözlerini şöyle tamamladı: “Hedeflenen başarıların elde edilememesinden kaynaklıdır. Bardağa dolu tarafından bakılırsa; karşımızda normal bir siyasal iktidar yok, ceberut bir siyasal iktidar var. Bu siyasal iktidar, 2003 yılında yüzde 14’ler seviyesinde olan Cem Uzan’ı tasfiye etmiştir. 2007 yılında ANAP-DYP birleşmesini tasfiye ederek, kendi alternatiflerini yok etti. Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu gibi isimleri, politik vaatlerle partilerinin başından uzaklaştırarak, alternatifi olan partileri ve isimleri tasfiye etmeyi başardılar. Bizleri de davalarla tasfiye etmeye çalıştılar ama başaramadılar. Türk siyasi tarihinde ilk defa, Recep Tayyip Erdoğan’ın doğumunu engelleyemediği bir partiyiz. Bu çerçevede; Türkiye’nin merkezinde olan bir hareketiz. 8 aylık siyasi bir hareketin yüzde 10’a yakın oy alması başarı olarak değerlendirilebilir ama bizim hedeflerimize paralel olmadı. Genel Başkanımız da, hedeflerden uzak kalınmasının siyasi sonuçlarına, hak etmediği halde katlanma ve üstlenme erdemini göstermiştir. Partililer ve seçmende, 11 Ağustos’ta yapılacak kongrede gereğini yaparak, yeniden genel başkan seçeceğine inanıyorum.”