Semih İğdigül, Keşan’da 4 özel okulda öğrencilere hayvan haklarını anlattı

ERDOĞAN DEMİR-MEHMET AYTAÇ

Dizi oyuncusu ve hayvan hakları savunucusu olan Semih İğdigül, Keşan’da 4 özel okulda öğrenciler hayvan sevgisini anlatmak üzere Keşan’a geldi.

A1C528B4 48F8 4982 83D5 Fa1A655D2C1A

İğdigül, gazetemizi de ziyaret ederek, 11 yıl önce Keşan’a geldiğini belirtti.

İğdigül,” 11 sene sonra tekrar Keşan'a yolumuz düştü. Bir vefa borcumuz vardı. Hem o vefa borcumu ödemeye, hem sizleri görmeye geldim” diyerek hayatını ve yaptıkları çalışmaları anlattı.
“ANKARA DOĞUMLUYUM”
1957 yılında Ankara'da doğumluyum. Eski futbolcuyum, bazı takımlarda oynadım. Amatör takımlar bunlar. Biz amatör olarak ilerledik. Ondan sonra işte bankacı, 30 yılı bankada geçen, banka bittikten sonra yani dizi ve sinema dünyasına atılan eski tiyatrocu, aktivist, koyu bir aktivistim.

HAYVANLARIMIZI YOK EDİYORLAR

Yekta Baydar, hem okulunda hem de mezarı başında anıldı
Yekta Baydar, hem okulunda hem de mezarı başında anıldı
İçeriği Görüntüle

İğdigül, hayvan hakları denildiğini ama hayvanların ne yazık ki yok edildiğini belirterek “Erdoğan Bey bunu ne yapacağız? Nasıl bir çare bulacağız? Yalvarıyoruz ama biz Müslüman ülkeyiz. Bizde vicdan, merhamet her şey var. Aldıkları kararla canlarımızın şimdi beslenmeleri yasaklanıyor Yani o hayvan yemezse ne olacak? Diyorlar ki ölecek. Bunun tek yolu o barınaklar falan işte barınağa alma durumları falan. Bunlar yok yani olmayacak. Bizi Avrupa'yla bitirmeye çalışıyorlar. Avrupa'da kedi, köpek, hayvan yok diyorlar ama inanın yani oradaki insanlar bizim yurdumuza gelip bizim bu canlarımızı alıp da kendi ülkelerine götürüp orada sahip ediniyorlardı. Sonra o kedisini, köpeğini bırakmıyor yani ve onunla beraber geliyor. Valla çok zor günler geçiriyoruz.”

MERSİN’DEN BAKÜ’YE
Bir proje geliştirdiğini dile getiren İğdigül, “Kurtlar Vadisi'nde oynamıştım. Azerbaycan uç beyini oynadım. O zamanlar beni oradan davet ettiler, işte hem hayvan haklarından, işte böyle gidelim işte televizyonlarda haber yapalım, gazete, basın. Ben de bir hayvan aktivisi olduğum için küçük bir motosikletim vardı. Dedim ki hadi Mersin'den Bakü'ye hayvan hakları diye öyle bir şey geliştirdim, proje geliştirdim. Gittim. Oralara kadar. Ondan sonra döndüm. Beş parasız dolaştım buraları. Ne yazık ki sponsor eşliğinle bu tura çıkmıştım. Fakat sponsorum, abi dedi gerçekten benim gücüm yok dedi, veremeyeceğim dedi. Biz de canın sağolsun, ne diyelim yani dedik. Ama beş parasız, bir sokak köpeği gibi tam 25 bin kilometre yaptım. 15 ay hiç evime uğramadan gerçekten bir sokak köpeği gibi gurur duyuyorum. Keşke onlar gibi olabilsek. Keşke onlar gibi vicdanlı, merhametli, şefkatli olabilsek ama ne yazık ki. Ben mesela diyorum ki insanlık kolay değil. Ben 69 yaşındayım. Hala kendime insanım diyemem. İnsanlık böyle kitabı var ama oku oku bitmez. Sadece insanlık yolunda ilerlemeye çalışan bir kişiyim diyorum. Ve büyüyünce inşallah insan olurum. Bakın bu çok önemli. Büyüyünce inşallah insan hala çalışıyor olacak. İşte insan olmak kolay değil.”

11 YIL ÖNCE KEŞAN’A GELİŞ HİKAYESİ

İğdigül,11 yıl önce yolunun Keşan’a düştüğünü de beliretek, “ Keşan’a motosikletimle gelirken Keşan’a gelmeden 10 kilometre geride bir benzin istasyonu var. Nasıl yağmur var. Fırtına, soğuk, buz. Öyle motor kıyafeti falan yok üstümde. Öyle normal kıyafetler. Ayağımda normal ayakkabı. Ve onları naylon poşetle böyle bağladım falan. Öyle yani. Yolda. Oraya girdim, ölmek üzereyim. Bak gerçekten ölmek üzereyim. Bana dedim, ne olur, ölüyorum. Belediyeyi dedim, bir bağlar mısınız, bir arar mısınız? Abi ne oldu, sana bilmem ne. Düşeceğim artık. Aradım, karşıma bir beyefendi çıktı. Gayet böyle konuşması çok düzgün. Derdimi anlattım. Semih Bey dedi, hemen dedi, hemen. Bir otel ismi verdi, oraya gönderdi. Aşağıda lokantası var. Orada da yemeğinizi yiyin. Ne olur dedi, dikkat edin kendinize. Var mı dedi, bizim yapabileceğiz bir şey. Hastaneye falan götürelim mi, şöyle yapalım. Yok, yok, yok dedim ben başkanım. Başkan yardımcısı Cengizhan Bey. Evet, sevgili dostum. Ertesi gün tabii ısındım. Ertesi gün teşekküre gittim.Teşekkür için sağ olun başkanım dedim. Allah razı olsun, canımı kurtardınız falan. Buraya gelmeden yani 11 sene öncesinden bahsediyorum ama 2 sene önce Malkara'ya gelmiştim. Küçük bir etkinlik için, şey için değil yani. Böyle hayvan hakları ama bir etkinlik için gelmiştim. Dedim ki, başkanım ben buraya işte 2 sene önce gelmiştim Malkara'da. Öyle mi, Burada da bir etkinlik yapalım dedi. Öyle baktım, yapalım dedim başkanım. Ve hemen Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gittik işte. İzinler, onaylar, kaymakam. Hemen okulları valla 4-5 tane okulda, 6 tane unuttum. Seminerlerimizi yaptık ve benim seminerleri yapmama vesile olan kişidir Cengizhan Bey. Allah bin kere razı olsun. Hayatımı kurtardı. Allah razı olsun. Ve ondan sonra 9 bin üzerinde benim seminerlerim var. Milyonlarca gence ulaştım. Okullara gidiyorum. Çocuklarımıza hep böyle hayvan hakları olarak da diyorlar ama değil yani. İnsan ve hayvan konulu bir, onlarla canlarla birlikte yaşam temalı bir interaktif gösteri yapıyorum. Çok beğeniyorlar, gerçekten. Ben koşturmaya devam ediyorum. sıcak davranışları, gelip bana sarılmaları, duygulanıp ağlamaları. Tabii bir insan ağlaması bir insan hoşuna gitmez ama yani bir yere varıyorsunuz. Yani onların yüreklerine dokunabiliyorsunuz. Böyle.”

CENGİZHAN BEYLE 11 YIL SONRA BULUŞTUK

Son gelişimde Cengizhan Bey'le bir sarıldık, tabii ki bir yıllarımızı yad ettik.” diyen, İğdigül açıklamasına şöyle devam etti.” Ondan sonra biliyor zaten sayın Cengizhan Bey bu konuda koşturdu. Beraberce okullara gittik. Önce Aden Koleji'nden. Mustafa Bezbaş ile tanıştık. Çok iyi bir insan. Dedi ki, pazartesi öğretmenler günü,salı günü etkinliği yapalım, misafir edelim dedi. Yani benim misafirim olsun dedi. Ve beni dört gün gerçekten güzel bir otelde ağırladı. Aden Koleji'nde yaptım seminerimi. Ondan sonra Batı Koleji'nde yaptım. Nevzat Kahraman Koleji'nde, yaptım. Doğru Cevap Koleji'nde yaptım.
Aden, Batı, Nevzat Kahraman, Doğru Cevap. Onların yüzlerce gencimizle beraber oldum. Ve çok çok güzel geçti. Keşan'dan çok çok memnun ayrılıyorum. Öğrencilerin davranışları, dinlemeleri çok iyi idi. Ondan sonra yöneticilerimizin, okul yöneticilerimizin duyarlılığı. Yani sadece bu duyarlılık. Yani anlıyorsunuz. Yani hayvanlara karşı olan sevgisinden, saygısından, şefkatini, vicdanını, merhametini gittiğin zaman, konuştuğun zaman o okul yöneticileri onu anlıyorsunuz. Yani o zaten kendini belli ediyor. Ve Keşan, buradaki işte bu dört okul, teşekkür ediyorum.

Mustafa Bezbaş’a özellikle teşekkür ediyorum. Yani beni de burada misafir etti, ağırladı. Ve ondan sonraki dört günümü de Keşan Belediyemiz misafir etti. Başkan Yardımcımız İsmail Büyükvarlık ve Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mücahit Erdoğan’a da teşekkür ediyorum.
Bu işte Bakü Yolculuğu'nun kitabı. Ben Bir Sokak Köpeğim adlı. Onu imzalıyorum. Çok duyarlı bir kitap. Mersin'den Bakü'ye 25.000 km yol yaparak 15 ay hiç yere uğramadan aynen bir sokak köpeği gibi yol hikayem. Bunun gelirini ben sokak hayvanları olan mücadeleme harcıyorum.
Onlara harcıyorum. Koşturmalarıma harcıyorum. Yani güzel geçti. Size de teşekkür ederim.
Yıllar sonra öyle misafirte uzun uzun da konuşuyoruz. Niye diyeyim ki? Bundan sonraki mücadele, bu mücadele gerçekten zorlu bir mücadele
.”
SANAT YAŞAMI
Iğdigül açıklamasını şu sözlerle tamamladı. “Evet, ben dizi ve sinema oyuncusuyum. Dediğim gibi emekliyim. Emekli olduktan sonra bu dizi dünyasına başladım. Yoruldum artık Erdoğan Bey. Yani yaş oldu 69 ya. Yani 69 yaşında sahneye çıkıyorum. Kedi oluyorum, köpek oluyorum. Bir buçuk saate yakın bir performans harcıyorum falan. Böyle yattığım zaman o ne bileyim. O köpeklerin böyle ağlaması. Bizi bırakma, bizi bırakma. Kitabımı herkesin okumasını istiyorum. Bakın herkes okusun yani. İnsanlık adına yazdığım bir kitap. Hedefim artık, yok gidebildiğim kadar yere yani gideceğim. Yani ben hep şunu söylüyorum, tamam evet dışarılarda ne yazık ki bu canlarımız kalmayacak. Ya kedi ya, kediden ne istiyorsunuz ya? Peygamber Efendimiz namazdan sonra entarisinin üzerinde uyuyan bir kediyi rahatsız etmemek için orayı kesmiş ya. Bir köpek, yemin ediyorum yani bir kadın İşte tasla aç bir köpeği suladı diye cehennemlik olan bir kadın cennete gitmiş. Peygamber Efendimiz o bir köpek yavrulamış, onun için yolunu değiştirmiş, ordunun yolunu değiştirmiş onları rahatsız etmemek için. Yani biz Müslüman ülkeyiz. Bizde vicdan, merhamet, şefkat her şey olmalı. Yani ne istiyor? Kedi zehirlenir mi? Kedi öldürülür mü? Dışarıdaki köpekler, tamam topluyorsunuz ama yok. Barınakta iki yüz kişilik yerim. İki yüz ancak köpeğimiz alır. Ama barınağa bin tane köpek geliyor. Ben bütün veteriner hekim arkadaşlarıma, kardeşlerime görüşüyorum. Belediyenin. Abi diyor, yerimiz iki yüz. Ama bana diyor bin tane bin beş tane geldi ne yapacağım Allah'ını seversen sen bana bir akıl ver abi diyor ya. Benim diyor çoluğum çocuğum var diyor. Ya şimdi işimi bırakıp gideceğim diyor. İstifa edeceğim ya da o
ekmek parası için öldüreceğim abi. Durum böyle. Dizilerden. Evet, yüzden fazla dizinin oyuncusuyum. Güzel diziler. Hatta geçenlerde oynadığım diziler bayağı Kurtlar Vadisi başta olmak üzere, Teşkilat, Karadayı, en son Sahipsizler'de oynadım. Arka Sokaklar, işte Eşkıya falan. Yani bir sürü dizide oynadım. Ama orada da tabii bir aşama kaydedemiyoruz ya. Yani. Zor. Yani benim için fark etmez. Aşama kaydedemiyoruz.Yani. Şimdi Arka Sokaklar’a gidiyorum. Onun çekimleri var.”

Muhabir: ERDOĞAN DEMİR-MEHMET AYTAÇ