AYGÜL KONAR “GELECEKTE BUGÜNKÜNDEN DAHA UZUN VE ŞİDDETLİ KURAKLIKLAR YAŞANABİLİR” Kurtulmuş, insanların su ihtiyacının karşılanmasında bir dar boğaz yaratmasından, doğadaki canlıların üreme ve gelişmelerini etkilemesine, tarımsal üretimin azalmasından, göçlere kadar bir çok sosyoekonomik etkisi bulunduğunu dile getirerek, şunları söyledi; "İklim değişikliklerinin de katkıları ile gelecekte bugünkünden daha uzun ve şiddetli kuraklıkların sıklıkla yaşanma olasılıklarını arttırıyor. Kuraklık riskinin giderek arttığı ülkemizde bu doğal afete karşı hazırlıklı olup, iklim değişiklikleri ile mücadele edilmesi, sigorta görevi yapan yer altı ve yer üstü su kaynaklarının korunması büyük önem arz ediyor.” “TARIMSAL ÜRETKENLİĞİ VE KAYNAK VERİMLİLİĞİNİ BÜYÜTÜP, ÇOĞALTMAMIZ GEREKİYOR” Damla sulamanın, bu konudaki önemine değinen Kurtulmuş, “Tıpkı insanlar gibi bitkilerde su ve besinlerini dengeli bir şekilde elde etmeyi seçerler, bu nedenle damla sulama tam burada devreye girer. Damla sulama uygulamaları; sık, sık ve küçük dozlarda bitki ile buluşturularak mümkün olan en yüksek verimi elde etmenize yardımcı olarak optimum büyüme koşullarını sağlar. Artan su kıtlığını da dahil edersek tarımsal üretkenliği ve kaynak verimliliğini büyütüp, çoğaltmamız gerekiyor. Damla sulama uygulamaları çiftçilerin daha fazla verim, daha az su tüketmesine izin vererek tarım ekonomisini değiştiriyor. Kuraklık ve iklim değişimlerinin üretime etkisini azaltıyor. Sürdürülebilir tarımı destekleyip, göçleri azaltıp, kırsal toplulukları destekler” dedi.