Temiz Keşan Derneği Başkanı Tolga Mercan, dün düzenlediği basın toplantısında derneğin yüksek üye sayısına ulaşması, kanser vakalarının artması ve belediyenin hava kirliliği konusunda ceza kesmemesi hakkında açıklamalarda bulundu.

Saat 10.00 sıralarında başlayan ve Tolga Mercan’ın ofisinde düzenlenen toplantıya; Dernek üyeleri Erdem Sönmez, Nuray Sönmez ve Özgür İnceoğlu katıldı.

EDİRNE’DEKİ EN BÜYÜK STK OLMA HEDEFİMİZİ BİRİNCİ YIL DOLMADAN YERİNE GETİRDİK

Toplantıda ilk söz alan, Tolga Mercan, bir yıl gibi kısa süre içerisinde 2.314 üye sayısına ulaştıklarını belirterek, “Öncelikli olarak Keşan’ımızı tüm kirliliklerden kurtarmaktır. Bunların içerisinde kirliliğin en yoğun olduğu yer, hava kirliliğidir. Şu anda sizlere bir yıllık rapor vereceğim. Bir yıl bizim için önemli bir kriterdi. Hava kirliliği ile alakalı olarak kanunlarda değişiklikler yapıldı. Hava kriterleri değişti. Mahalli Çevre Kurulu kararlarında değişiklikler oldu. Bizlerin yapmış olduğu kulislerden dolayı rakamlar yukarı doğru çekildi. Şehir içerisinde kömür girişleri ile alakalı olarak ithal kömürün girmesini sağlamaya çalıştık. Bunlar ile ilgili olarak çalışmalarımız oldu. Devletin almış olduğu kararla birlikte bunlar ileri bir tarihe atıldı. Dedik ki Keşan’ın hava kirliliği ile alakalı çözüm bulmak adına bizlerde üye sayımızı yukarı tırmandırdık. Bugün 2.314 kişi üyemiz vardır. Edirne’de bulunan en yakın sivil toplum kuruluşu derneğinin 2.100 üyesi vardır. Derbis’ten aldığımız rapora göre Edirne’deki en büyük STK bizim derneğimiz oldu. Bizim bugün burada bulunmamızın sebebi de budur. İnsanlarımız hava kirliliğinde bende varım dedi. Bende bu derneğe üye olarak esasında tepkimi göstermek istiyorum dedi. Hiçbir şey düşünmeden bende bu sorunun çözümünde katkıda bulunmak istiyorum diyen 2.314 kişi derneğimize katıldı. Bugüne kadar toplumsal konuyla alakalı olarak bizim gibi küçük şehirlerdeki en yüksek üye sayısıdır. Üyelerimize, kurucularımıza çok teşekkür ediyoruz. Edirne’deki en büyük STK olma hedefimizi birinci yıl dolmadan yerine getirdik. Bir yıl bizim için ilk derneğin başkanı olduğumda benim yapmak istediğim konuydu. Çevredeki insanlarımızı bilinçlendirmeyi ortaya çıkarmaktı. Bununla birlikte ben görevimi doldurdum. İkinci yılda da başa gelen başkanın yeni görevleri olacaktır. Diğer derneklerden de sayı olarak fazlayız ama konuşurken STK’nın şöyle bir ayrımı var. Sivil olarak kurulmuş olan kuruluşlardır. Mesela borsa ve ticaret odaları da aynı zamanda devlete hesap verdikleri için onlarda aslında STK değildir. Sayı olarak Edirne’de en yüksek sayıya da ulaşmış vaziyetteyiz. Kimseden emir almıyoruz, emirde vermiyoruz. Bizim hiçbir yere bağımız yok. Yaz aylarına doğru 3 bin üyeyi de geçeriz diye tahmin ediyorum. Yakın bir gelecekte önümüzdeki yıla kadar 5 bin üyeye kadar ulaşır diye düşünüyorum.”dedi.

TÜRKİYE’DE OLMADIĞI KADAR  YÜKSEK BİR KANSER ORANI KEŞAN’DA VAR

Farklı tip kömürlerin karıştırılmasından dolayı partiküllerin yanmadan dışarı çıktığını belirten Mercan sözlerine şu şekilde devam etti: “Keşan’ımızda kanser oranı patladı. Türkiye’de olmadığı kadar Keşan’da yüksek bir kanser oranı var. Bu kanserin sebeplerinin ne olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Hava kirliliğinden dolayı kanserler arttı dersem sadece bir konuya bu işi bağlamak çok doğru değildir. Birkaç sebeplerinden birisi hava kirliliğidir. En son kar yağışının olduğu sabah kalktığımda arabanın üzerinde siyah nokta nokta tanecikler gördüm. Ne olduğunu da anlamadım. Bu işi bilen insanlara sordum. Bana söyledikleri şudur. Farklı kalitedeki kömürler harmanlanıyor. İki harmanlanan kömürün yanma ısıları da farklı. Bir tanesi hemen tutuşurken diğeri tutuşmuyor. Birisinin yanması tamamlanırken diğeri yeni yanmaya başlıyor. İki farklı kömür yanınca partiküller dışarı atılıyor. Arabanın üzerine düşen tanecikler gibi. Bu taneciklerin insanın ağzında girdiğini düşünebiliyor musunuz? O parçacıklardan birisini ezin lütfen. Ezemezsiniz. Karbon gibi de değil.”

ÜYELERİMİZ, HAVA KİRLİLİĞİNİN SEBEBİ OLANLAR HESAP VERSİNLER DİYORLAR

Dernek olarak doğal gaz kullanımını desteklediklerini belirten Mercan şunları kaydetti: “Bizim derdimiz kömürcülerle değil. Bizim derdimiz Keşan’da herkes görevini yapsın diyoruz. Hava kirliliği olmasın. Ben nedenden değil, sonuçtan bahsediyorum. Herkes görevini ne kadar iyi yaptığını anlatıyor. Madem herkes görevini yerine getirdiyse, niye bu hava kirliliği var. Herkes ben işimi yaptım diyor. Sen işini doğru yaptıysan, her şey iyi gittiyse bu hava kirliliği nasıl oluyor? İnsanlar bu havayı soluyorsa nasıl ben görevimi yerinde getirdim diyebiliyorsun. Herkes işini yapıyormuş gibi gözüküyor. Bu konuda üyelerimiz daha sert söylemlerde bulunmamızı istiyorlar. Bizim burada yumuşak konuştuğumuz gibi değil. Milletimiz burada bir sağlık problemi var ve bize değer verilmiyor diyorlar. Hava kirliliğinin sebebi olanlar hesap versinler diyorlar. Bizim kimseye hesap sorma hakkımız yok. Ama üyelerinde istedikleri bu işin bitmesidir. Kaç yıl daha çekeceğiz. İnşallah insan doğal gaz bağlatırda bu hava kirliliğinden de kurtuluruz. Dernek olarak doğal gazı tavsiye ediyoruz. Örneğin Edirne’de ilk doğal gaz ateşi yandığından bu yana 11 yılda %50’ye geldiler. İnsanlara randevu verdiler sekiz ay sonrasına. Bir yıl sonrasına bağlama randevuları verdiler. Bu iş Keşan’da da hemen olmayacak, belli bir sürenin de geçmesi gerekiyor. Belki Edirne kadar uzun sürmeyecek ama bizim de burada en az dört beş yıl gibi süremiz var. Bizim söylediğimiz bu süre içerisinde kömür ve apartman kontrollerinin yapılmasıdır. Birileri çalışanlara bir şeyler söylüyorlar ve o kelimelerden dolayı görevliler çekiniyor. Kontrole gidemiyorlar. Üzerlerinde bir baskı var. Kontrole gittiğimizde bize sizin işiniz yok mu diye tepkide bulunuyorlar. Kontrol yapılıyor ama gün sonuna gelince yine aynı. Üyelerimiz artık ben ailemle birlikte temiz bir Keşan’da yaşamak istiyorum ve görevlilerin görevlerini yerine getirmesini istiyorlar.”

KALORİFER YAKICILARI BİLE YARI PATRON VE MÜTEŞEBBİS HALİNE GELMİŞLER

Dünya’nın en yüksek kirli havasında yaşadığımız halde şu ana kadar kaç tane ceza kesildiğini soran Mercan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Üyelerimiz hatta bize çektikleri fotoğrafları da gönderiyorlar. Havanın güzel olduğu durumlarda dahi yanan kalorifer binalarının fotoğraflarını bize gönderiyorlar. Bize bu konuda telkin geliyor, siz neden bunları yayınlıyorsunuz diyorlar. Beni hedef mi gösteriyorsunuz diyorlar. Hava sıcaklığı 20 derece de yanan kaloriferler var. Bunun görevi tabi ki belediyededir. Kesilen cezaları da araştırdık, 2016 yılı içerisinde 1 tane ceza var. Çevre faciası olan yerde yaşıyoruz ve diyoruz ki, ceza kesin. Ama kabahatler kanunundan kesmeyin. Sen bu yetkiyi Edirne’den aldın. Bu yetkiyi belediye olarak sen aldın. Aldıysan yetkini kullan. Kim yanlış yapıyorsa cezasını çeksin. Ben kırmızı ışıkta geçtiğim zaman ceza kesiliyor. Neden? Bir daha yapmamak için. Sen ceza kesmezsen herkes bunu ihlal eder. Bu Türkiye’nin en kirli havası olduğu yere nasıl kesmezsiniz diye ziyaret ettik ve ihlal edenleri yayınlayın dedik. Bu anlattıklarımdan dolayı birileri bana küsebilir. Ama gerçekler bunlar. Dünya’nın en yüksek kirli havasında yaşıyoruz. Kaç tane ceza kestin. Fotoğrafları bizler gün gün yayınlıyoruz. Bize telefon geliyor bizimle neden konuşmuyorsunuz diye. Apartman kalorifercileri rahat etsin diye dayıyor kömürü olay bitiyor. Apartmanlarımızda birçok işçi SGK’sız çalışıyor. Sorsan SGK var mı diye ses çıkmıyor. Yakıcılar bile yarı patron ve müteşebbis haline gelmişler. Burada apartman yöneticilerine de büyük iş düşüyor.”