<span style="font-family: Helvetica, sans-serif; font-size: 10pt;">Keşan Ziraat Odası Ziraat Mühendisi </span><b style="font-family: Helvetica, sans-serif; font-size: 10pt;">Sami Şepboy</b><span style="font-family: Helvetica, sans-serif; font-size: 10pt;">, dün yaptığı açıklamada, son günlerde gündeme gelen çeltikte yanık hastalığı ile ilgili mücadele hakkında bilgiler verdi.</span> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><b><span style="font-size:10.0pt; font-family:"Helvetica","sans-serif";mso-bidi-font-family:"Times New Roman"">Şepboy</span></b><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Helvetica","sans-serif";mso-bidi-font-family: "Times New Roman"">, çeltik yanığı hastalığı ile mücadelenin tam zamanı olduğunu belirterek, çeltik yanığı hastalığı nedennin <b><i>“Fungus”</i></b> olduğunu kaydetti. Hastalığın, çeltiğin yaprağı, yakacık, kın, boğum, başak ve başak sapında zararlar yapacağını belirten <b>Sami Şepboy,</b> hastalığın; %80-98 orantılı nem, 26-28 derece sıcaklık ve bulutlu havada başladığını bildirerek, <b><i>“Yaprak lekeleri Temmuz ayından itibaren, iğ veya baklava dilimi şeklinde, iki ucu sivri, ortası gri bej veya saman sarısı lekeler şeklinde görülür. Başlangıçta küçük olan lekeler, büyür, birleşir yaprağın kurumasına neden olabilir. Yakacıktaki lekeler Temmuz ayının ikinci yarısında görülür. Yakacık iplikle sıkılmış gibi bir hal alır, leke yaprak kınına doğru uzanır. Kın üzerindeki lekelerin belirli bir şekli yoktur. Uzunlamasına gelişirler.”</i></b> dedi. <o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><b><span style="font-size:10.0pt; font-family:"Helvetica","sans-serif";mso-bidi-font-family:"Times New Roman"">TEMİZ TOHUM KULLANILMALI<o:p></o:p></span></b></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Helvetica","sans-serif"; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"">Sap üzerinde, yağlımsı görünüşlü lekelerin oluştuğunu ifade eden <b>Şepboy,</b> <b><i>“Üzerlerinde petrol yeşili renkte küf gelişir. Başak oluşumundan sonra başağın altındaki boğumda da yanıklık görülür başaklar beyazlaşır. Boş başaklar meydana gelir veya çimlenme değeri olmayan tebeşir gibi beyaz daneler oluşur. Epidemi olan yıllarda zarar çok yüksektir. Kültürel önlemler; Temiz tohum kullanmalı, hastalığa dayanıklı çeşitler ekilmeli, hasat sonrası anız bozulmalı. Fazla Azotlu gübre vermekten kaçınmalı ve sulama suyunun soğuk olmamasına özen gösterilmelidir.” </i></b>diye konuştu. <o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><b><span style="font-size:10.0pt; font-family:"Helvetica","sans-serif";mso-bidi-font-family:"Times New Roman"">İKİNCİ GEREKİRSE ÜÇÜNCÜ İLAÇLAMA DA YAPILMALI<o:p></o:p></span></b></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Helvetica","sans-serif"; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"">Sözlerinin devamında, kimyasal mücadele ve diğer mücadele yolları ile ilgili olarak da bilgiler veren <b>Sami Şepboy</b>, şunları söyledi; <b><i>“Çeltik yanıklığına karşı tohum ve yeşil aksam ilaçlaması şeklinde kimyasal mücadele yapılır. Tohum ilaçlaması koruyucu olarak yapılmalıdır. Tohum miktarına göre belirlenen, küçük su tankları veya tohum ıslatma havuzları bu amaç için kullanılabilir. Yeşil aksam ilaçlamaları; yeşil aksam ilaçlaması, hastalık tarlada görüldüğü zaman yapılır. Bunun için tarlayı sık sık kontrol ederek çeltik bitkisinin en alttaki yapraklarına eğilerek bakıp kontrol etmeliyiz. Çünkü hastalık buradan başlamaktadır. Uzaktan bakarak gördüğümüz safha hastalığın ilerlemiş halidir ki ilaçlama için geç kalındığından verimde düşme görülür. İlaçlama; tavsiye edilen dozda, bitkinin yaprak ve sapların yüzeyi ilaçlı su ile kaplama olacak şekilde yapılır. 10 gün ara ile ikinci ve gerekirse üçüncü ilaçlama uygulanır. İlaçlama hastalık etmeninin belirtilerinin görülmesini takiben yapılmalı, ilaçlar dozunda ve zamanında uygulanmalıdır”<o:p></o:p></i></b></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><b><span style="font-size:10.0pt; font-family:"Helvetica","sans-serif";mso-bidi-font-family:"Times New Roman"">KULALNILACAK İLAÇLAR VE DOZLARI<o:p></o:p></span></b></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><b><span style="font-size:10.0pt; font-family:"Helvetica","sans-serif";mso-bidi-font-family:"Times New Roman"">Şepboy</span></b><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Helvetica","sans-serif";mso-bidi-font-family: "Times New Roman"">, sözlerinin son bölümünde, hastalık ile mücadele kapsamında kullanılacak ilaçlar ve dozları ile ilgili olarak da şu bilgileri verdi; Aktif Adı Formülasyonu Doz Carbendazim 50% WP 150gr/da Trifloxystrobin 50% WG 20 gr/da Azoxystrobin 250gl SC 100ml/da Prochloraz + Pripicanozole 400+90 EC 150 ml/da %50Tebuconezole + %25 Trifloxystrobin WG 20gr/da<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Helvetica","sans-serif"; mso-bidi-font-family:"Times New Roman""> <o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Helvetica","sans-serif"; mso-bidi-font-family:"Times New Roman""> </span></p>