SOL Parti Keşan İlçe Başkanı Ali Erol Durmaz, Keşan Belediyesi’nin 9 aylık icraatları ile ilgili yazılı bir açıklama yayınladı.
Durmaz açıklamasında, “31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarından bu güne kadarki süreçte Keşan Belediyesi'nin uygulama ve icraatlarına baktığımızda şaşırmamak elde değil” denildi.
9 AYDA İHALE, ARAZİ MÜLK SATIŞI VE ZAM
Durmaz, Keşan’da yerel iktidar olan partinin, merkezi anlamda halkçı, sosyal, kamucu ve katılımcı yerel yönetim anlayışını savunduğunu her durumda seslendirmekte olduğunu belirterek; “Ülke genelinde bu anlayışlara uygun icraatlar içinde olan bir çok belediyesi de mevcuttur. Ancak Keşan Belediyesinin 9 aylık icraatları; ihaleler, arazi ve mülk satışı, zam ve ihtiyaç olmadığı halde yeni personel alımları. Bu durumlar ile ilgili yapılan eleştirilere verecekleri yanıt; enkaz devraldık. İyi de bu bilenen bir gerçeklikti. Ülkeyi enkaza çevirmiş, Cumhuriyet değerlerinin ve kazanımlarının tamamını yandaşlarına peşkeş çekercesine satmış, kamu özel işbirliği ile yol, köprü, tünel, hastane ve hava alanları garanti ödemeleri ile ülkenin gelecek 30 yılını ipotek altına sokmuş bir partinin belediye başkanından nasıl bir belediye devralmayı bekliyordunuz?” diye sordu.
SUYA % 78 ZAM
Dokuz ay içerisinde insanlığın en temel ihtiyacı olan içme ve kullanma suyuna %78 zam yapan bir anlayışın halkçı, kamucu ve sosyal demokrat olamayacağını savunan Durmaz; “Bizler oy verdiğimiz sosyal, halkçı ve kamucu belediyeden evlere 20 tona kadar suyun ücretsiz verildiği bir uygulama bekliyorduk. Asgari ücrete bir yıldır hiçbir zam yapılmadığı, en düşük emekli maaşının 12.500 lira olduğu, enflasyonun %80'lerde seyrettiği bir ülkede solcuyum, demokratım diyenlere bu yakışırdı. Ayrıca dün hayır dediklerine bu gün evet demelerinin de hiçbir haklı gerekçesi olamaz” dedi.
YEREL SEÇİMDE CHP’YE DESTEK VERDİK
Durmaz, SOL Parti olarak 31 Mart yerel seçimlerinde ülke gerçekliğini göz önünde bulundurarak belediye başkanlığı ve meclis seçimlerinde Keşan’da aday çıkarmadıklarını belirterek, “Amasız, fakatsız şu anki yerel iktidara destek verdik. En azından halkçı bir anlayışı hayata geçireceklerini, demokratik bir anlayışla katılımcı ve kapsayıcı olacaklarını düşündük. Ben yaptım oldu anlayışının 22 yıldır ülkemizi ne hale getirdiği ortada bu anlayıştan uzak duracaklarını umuyorduk. Yanılmışız.” şeklinde konuştu.
KALDIRIMLAR İŞGAL ALTINDA
Son beş yılda olduğu gibi 9 aydır da Keşan’ın hala sahipsiz olduğun belirten Durmaz açıklamasına şöyle devam etti: “Kaldırımlar, caddeler Keşan’da yaşayan 65 bin insanın kamusal alanlarıdır ama bir çok yer işgal altında. Kaldırımlardaki çeşitli ticari mallar, masalar, sandalyelerden halk bir çok kaldırımda yürüyemediğinden, caddeye inmek durumda kalıyor. Hele bazı esnafların kaldırımı işgal ettikleri yetmiyormuş gibi iş yerlerinin önündeki caddeyi de kendi mallarıymış gibi görmeleri kabul edilemez.”
PARKLARDAKİ DURUM EVLERE ŞENLİK
Durmaz, parklardaki durumun ise evlere şenlik olduğuna vurgu yaparak; “Cumhuriyet Meydanında ne yeşillik kaldı, ne de kural. İş yeri genişletme, köşeleri işgal etme ve benzeri. Şehitlik Parkı kapalı alan dışında terk edilmiş, mezbelelik. Engelliler parkı ayrı bir sorun. Bizler merkezdeki bu parkların kamucu bir anlayış ile Belediye iştirakleri aracılığıyla emeklilerin ve asgari ücretlilerin de ailelerini yanlarına alarak zaman geçirdikleri alanlara dönüştürüleceklerini umuyorduk. Olmadı ama geç değil” dedi.
HUZUR EVİ, KREŞ VE TEKEL MEYDANININ ADI ATATÜRK MEYDANI OLSUN
Durmaz, SOl Parti olarak Keşan Belediyesi'nden taleplerini de dile getirerek, açıklamasını şu cümlelerle sonlandırdı: “Yeni Mahalle genç nüfusa sahip bir mahallemizdir. İlk kreş buraya yapılsa, Keşan genelinde sıfır-beş yaş çocuklara süt dağıtılsa, yeni doğan ihtiyaç sahibi çocukların mama ve bezleri tedarik edilse, yarım kalan ve imar planında yerleri ayrılmış olan ”Engelsiz yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi ve Huzur Evi Proje” girişimleri yapılsa, kaldırımlar işgalden kurtarılsa, Keşan’ın ortak hafızası olan ve Keşan halkının %90 ına rağmen adı değiştirilen ama Keşanlılarca benimsenmeyen Tekel Meydanının adı ATATÜRK MEYDANI olarak değiştirilse çok şey mi istemiş oluruz. Hayır. Bizler bu talep ve düşüncelerimizi sonuna kadar savunacağız.”