HABER MERKEZİ

Türkyılmaz, delege seçimlerinde kazananın sandığa gelmeyen üyeler olduğunu söyleyerek; “Bu şehri 30 yıl doğru yönetemeyen bu arkadaşların istifa etmeleri gerekiyor” dedi.

Edirne’de yaklaşık 13 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinde bulunan ve kentte CHP üyeleri ile bir araya gelerek oluşturdukları Edirne CHP Taban Hareketi’nin sözcülüğünü yapan Ergun Türkyılmaz, delege, ilçe, il seçimleri, CHP kurultayı, 2023 yılı genel seçimleri ve 2024 yılında yapılması planlanan yerel seçimlerle ilgili Batı Ekspres’e açıklamalarda bulundu.

Türkyılmaz, CHP’de parti içi seçimlerin öncesinde bu yıl gerçekleştirilen milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çekti. Millet İttifakı’nın kazanılan bir seçimi kaybettiğini belirten Türkyılmaz; “Kaybetmesine en çok sebep olan da CHP’nin süreci doğru yönetememesinden kaynaklıdır. Bunu da milletvekilliği seçiminde, 80 bin sandıktan ıslak imzalı belge alamamasından anlıyoruz. Bu durum da şunu gösteriyor; CHP örgütleri, örgüt olmaktan çıkmış. Sandıklara, sokaklara hâkim olamayan bir parti konumuna geldikleri için süreci sağlıklı bir şekilde yönetememişler. Değişim isteklerini elleriyle itme pozisyonuna gelmişler. Bu da partinin yapısının, ideolojik parti olmaktan öteye sağ düşünceyle süreci yönetmeye kalkmaları, küçük esnafa, küçük çiftçiye, işçilere, emekçilere yönelik bir politika izlemediklerinden dolayı seçimlerin kaybedilmesine sebep oldu” ifadelerini kullandı.

“DELEGE SEÇİMLERİNİN TARİHİ ÜYELERDEN KAÇIRILDI”

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesinin ardından Türkiye’de CHP’nin değişimi için taleplerin yükseldiğini söyleyen Türkyılmaz; “Edirne’de bu değişim ile ilgili bir basın açıklaması yaptık. Açıklamada; partide demokrasinin, ön seçimin olmasını ve partinin halka açılmasını talep ettik. Arkasından da delege seçimleri geldi. Normal bir sol partide delege, ilçe, il seçimleri ve kurultay, daraltılmış bir süreçte, insanlar çalışma yapmadan olmaz. Üyelerden delege seçimlerinin tarihinin kaçırılarak yapıldığına şahit olduk” dedi.

“PARTİNİN SOL KİMLİĞE DÖNÜŞMESİ GEREK”

Türkyılmaz, CHP’nin zor bir süreç yaşadığını belirterek; “Bu zor süreçte eğer partide demokrasi olmazsa, ülkede de demokrasi ve siyasi ahlak kültürünün oturtulması mümkün değil. Bu delege seçimleri ile Türkiye 2-3 yıl daha kayıp yaşayacak. Biz delege seçimlerinde, partinin sol bir kimliğe dönüşmesi gerektiğini anlatmaya çalıştık. Bireylerin değil, bir anlayışın etrafında bir araya gelmiş, ideolojik yanı olan ekipler tarafından partinin yönetilmesi gerekiyor. Bu sadece parti anlamında değil; seçilmiş belediye başkanlarının da, milletvekillerinin de bu anlayışla partide oluşması gerekiyor. Önümüzde ilçe, il seçimleri, kurultay ve yerel seçimler var. Bu anlayış oturmadığından dolayı yerel seçimlerde mevcudu korumak bile imkânsız” sözlerine yer verdi.

“5 YIL İSTİYOR AMA KABİLİYET ORANI EKSİNİN ALTINDA”

Edirne’de 30 yıldır yaşanan bir süreç olduğuna dikkat çeken Türkyılmaz; “Parti, bu şehirde yaşayan insanların temel sorunlarına politika üretemediği için, belediyelerde ranta dayalı bir politika ürettikleri için hem il, hem de ilçelerdeki belediye başkanları, kent merkezlerinin ekonomik ve sosyal anlamda gelişimine engel oluyor. Birilerini daha çok zengin yapma durumu var. Ülkeyi 20 yıldan beri bir kişi yönetiyor. Şehrimizi de 30 yıldan beri CHP yönetiyor. Bir arkadaşımız 20 yıl yönetti, bir arkadaşımız da 10’uncu yılını bitirmek üzere. Bu arkadaşımız bir daha 5 yıl istiyor. Ama bir şeyi yönetmede kabiliyet oranı sıfır, hatta eksinin altında. Verimlilik oranı da böyle. Derli toplu bir bakış açısı yok. O açıdan dolayı da değişimin hem Edirne’de, hem de ülke çapında aşağıdan yukarıya doğru yaşanması gerekiyor. Bu kaçınılmazdır. Eğer her şeyi yukarıya havale edersek ülke, CHP açısından bir 30 yıl daha kayıp yaşar. Ülke de bir 30 yıl daha ileriye değil, geriye gider” dedi.

“1. MURAT SEÇİMLERİNDE FAZLADAN OY KULLANILDI”

Türkyılmaz, 1. Murat Mahallesi delege seçimlerinde yaşananları da açıklayarak; “Daha önce de delege seçimlerinde buna benzer olayların olduğunu hissediyorduk. O açıdan dolayı bir arkadaşımızla beraber ilçe ve il başkanıyla, bu seçimlerin demokratik ve şeffaf biçimde yapılabilmesi için kırmızı listeden de bir arkadaşın görevli olmasını talep ettik. Bu anlamda da çok büyük bir tepki ile karşılaştık. Yapılan delege seçimleri kesinlikle özgür, demokratik bir ortamda yapılmadı. Fatih ve Şükrüpaşa mahallelerinde üye sayısı çok fazla olduğu için bazı şeyleri göremedik. Ama 1. Murat Mahallesi’nde üye sayısı az olduğu için arkadaşımız çetele tuttu. Yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın sonucu da insanlarla bire bir ilişki kurduğumuz için kimlerin seçime katıldığı ya da katılmadığını biliyoruz. Yaklaşık 51 kişi oy kullanıyor. 28 tane oy kırmızı listeye, 23 tane oy da mavi listeye çıkması gerekirken; 28 oy fazla kullanılarak seçim sonuçları 51’e 28 ile sonuçlanan bir tablo ile karşılaştık. Aslında kimlerin fazla oy attığını biliyoruz. Bunu, onların içinden arkadaşlar bize söylediler. Ama bunu sandıkta kırmızı listeden görevli arkadaş olmadığı için ispatlayamıyoruz. İspatlayabilmemiz için imzaların hukuki bir süreçten geçmesi gerekiyor. Bizim de bir hatamız oldu. Tüm mahallelerdeki delege seçimleri bittikten sonra itirazı yapacağımızı biliyorduk ama tam tersiymiş. O mahalle delege seçimleri olduktan sonra 2 gün içerisinde itiraz etmemiz gerekiyordu. Bunu hukuki anlamda dilekçe vermemize rağmen süreyi kaçırdığımız için yasal prosedürü işletemedik. Ama bu bir gerçektir. Çünkü gelen ve gelmeyen insanlar belli. Bu da bizim partimize hiç yakışmadı” ifadelerine yer verdi.

“PROTESTO EDEREK LİSTE ÇIKARMADIK”

1.Murat Mahallesi delege seçimlerini kırmızı listenin kazanması halinde Kocasinan Mahallesi’nin delege seçimlerine de katılmayı planladıklarını belirten Türkyılmaz; “Kocasinan Mahallesi delege seçimlerini de alsaydık, merkez ilçe başkan adayı çıkaracaktık. Ama yaşanan süreçten sonra Kocasinan Mahallesi’nin delege seçimlerine katılmak, bizim için ahlaki bir durumdu. O yüzden protesto ederek liste çıkarmadık. Bu durum, partimiz açısından kamuoyunda farklı görüşlerin tartışılmasına bir set çekti. Partimize ve şehre çok büyük zararı oldu ve bundan sonra da olacağını düşünüyorum. Çünkü mevcut AKP iktidarının 20 yılda ülkeyi getirdiği durumda, partide bazı şeylerin konuşulmasına engel olunması ve antidemokratik uygulamalar yapması, insanların güven duygusunda müthiş bir zedelenme, bir travma yaşanmasına neden oluyor” dedi.

“30 YILDIR YÖNETEMEYENLER İSTİFA ETMELİ”

Türkiye ve Edirne’nin doğru yönetilmesini istediklerini belirten Türkyılmaz; “En kötü ihtimalle bu şehri yöneten partimizin insanlarının yalan söylememesini istiyoruz. Ahlaki bir tutum sergilemek gerekiyor. Bu şehri 30 yıl doğru yönetemeyen bu arkadaşların istifa etmeleri gerekiyor. Sol anlayış, ahlaki, insani ve insanların güzel bir ülkede yaşamasını isteyen bir anlayıştır. Demek ki bizim partimizde böyle bir anlayış yok. O yüzden bunun değişmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Biz bazı şeyleri kamuoyunda çok tartışmak istemiyorduk ama son seçimlerle Türkiye’de belki de ilk defa değişim açıklaması yapan il olduk. Değişim anlayışımız devam edecek. Önümüzde yerel seçimler var. Çalışmamız, yerel seçimde de aday çıkarma ile karşı karşıya kalacak. Yerelin nasıl yönetilmesi anlamında duyarlı insanlar ve şehir ile birlikte, atama ile değil, önseçim veya kamuoyu araştırmaları sonucuyla Edirne halkının, partiye gönül vermiş insanların tırnaklarıyla kazıyarak değişim olacağını hissediyoruz. Yanlış bir anlayışın gidip, doğru bir anlayışın şehri yönetmesi için bir mücadelemiz olacak” sözlerine yer verdi.

“DEGELE SEÇİMLERİNDE SANDIĞA GELMEYENLER BİRİNCİ OLDU”

Türkyılmaz, Edirne’de şehri ve CHP’yi küçük bir azınlığın yönettiğini söyleyerek; “Bu şehri ve partiyi yöneten aslında küçük bir azınlık. Delege seçimlerinde, Fatih Mahallesi’nde 534 tane üye var. Seçime katılım oranı yaklaşık yüzde 55 civarında. Aslında sandığa gelmeyenler birinci sırada. Kazanan mavi listede 200’e yakın bir oy aldılar. Biz de 120’ye yakın bir oy aldık. Şükrüpaşa Mahallesi’nde de aynı durumla karşılaştık. Gelmeyenler birinci oldu. Sadece üye bazında baktığımızda, mevcut yerel yönetimde hâkim olan insanların üyelerle bir sorunu olduğu ortadadır. Normalde yerel yönetim, il ve ilçe yönetimleri başarılıysa delege seçimlerini yüzde 80-90 ile kazanması lazım. Buradan baktığımızda üyelerde müthiş bir tepki olduğunu görüyoruz. Üye olmayıp partiye oy veren insanları da değerlendirdiğimizde tepkilerin olduğu nettir. Yüzde 65’ten yüzde 39’a kadar indik. Ortada yüzde 39-40’a kadar oy kaybı var. Bu tepkiyi de oy kullanmama, farklı sol partilere ya da partiye yakın belediye başkan adaylarına oy vererek gösteriyorlar. Doğru bir bakış açısı sunduğumuzda bu değişimin olma ihtimalinin var olduğunu görüyoruz” diye konuştu.